13.Bölüm: ÇÖL YILANI

412 72 60
                                    




"Çöl Yılanı"

Devil, Devil
Bones of metal, metal
You torture saints with a single glance
Make them think, they ever stood a chance

⚔️

Selam güzellerim!

Oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemeyin♥️

Keyifli okumalar!

Yakıcı, kemik eriten ve nefes kurutan bir çöl sıcağı hakimdi Eradaie kentinde

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Yakıcı, kemik eriten ve nefes kurutan bir çöl sıcağı hakimdi Eradaie kentinde. Merkez Eradaie ise, kentin tam ortasında bulunduğu yaşamın en yoğun bölgesi olduğu için tüm bölgelerden çok daha bayıcı bir havası vardı. Çöl kumları nehir kanallarının yollarını tıkamış, kanyonların toprakları adım atılmaz hale gelmişti. Kentteki sıcaktan tek kaçış yolu bir avuç ormana ve su kenarlarına sığınmak olmuştu halkın çoğunluğu için. Eradaie Kraliçesi Lexzandra için ise dev yatak odasının ortasındaki soğuk kaldığından her zaman emin olduğu havuzuydu.

Çıplak, diri kalçalarındaki ve bedeninin neredeyse her bir noktasındaki kızarıklıklar hâlâ varlığını koruyorken, terden sırılsıklam olmuş saçlarını geriye doğru tarayarak havuzun içindeki gittikçe derinleşen merdivenlere adım attığında tısladı. Hoş bir gece olmuştu. Lanet olası çöllerle çevrili kent payına düşmeseydi yıllar önce, çok da güzel bir sabah olabilirdi.

Havuzun ortasına kadar yürüyerek ilerledi sonra da suyun içine daldı. Geri çıktığında kuzguni saçları sırtından beline doğru yol almış, alnındaki diyarın gücünü taşıyan ve kardeşleri gibi ona da olağanüstü güçler bahşeden Elysthram taşı parlamıştı.

"Size katılmamı ister misiniz kraliçem?"

Arkasındaki yataktan gelen sese bakmadı bile Lexzandra. Gece huzuruna çağırdığı adam tecrübeliydi ve sabahın ilk ışıklarıyla çıt çıkarmadan odayı terk etmişti. Ama hâlâ çarşaflara sarılı bir şekilde sere serpe yatan kadın yeniydi. Lexzandra onu şarap kızılı saçlarının ve keskin hatlı yüzünün güzelliği sayesinde yatağına almıştı ancak belli ki diğerleri kraliçenin kurallarından ona bahsetmemişti. Kıskançlıklarından, kadının kraliçe sabah gözlerini açmadan odayı terk etmesi gerektiğinden söz etmemişlerdi muhtemelen.

Kadın şanslıydı ki Lexzandra'yı tüm gece boyunca aralıksız tatmin etmişti ve yine şanslıydı ki Lexzandra bu sabah her zaman olduğundan daha az sinirli uyanmıştı. Gündüzleri ve güneş ışığını sevmezdi, elinde olsa alnındaki Elysthram'la diyarı gecenin karanlığıyla her daim bir kılmayı sağlardı.

"Havuzdan çıktığımda seni burada görmek istemiyorum," dedi Lexzandra bir kez daha başını suyun içine sokmadan önce. Kirpiklerinden sular damlayarak sudan çıkıp gözlerini açtığında omzunun üstünden baktı ve arkasındaki krem rengi ince çarşaflı, dev dört direkli yatağın boş olduğunu gördü. Ardındansa odanın bir ucundaki kapı hızla kapandı. Lexzandra'nın dudakları kıvrıldı.

Zalim Ruhların Dansı (Kanın Şarkısı Serisi 2)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin