-4-

177 18 8
                                    

 Levi ve Erwin sonunda yalnız kaldıklarında Levi direkt konuya girdi;

''Hangi akla hizmet o kadını kabul ettin?''

Erwin gelen soruya şaşırmamıştı, Levi'ın onu azarlayacağını biliyordu. Kadını kabul etmesinin sebepleri aslında çok açıktı. Eğer Hange'nin dedikleri doğruysa onu kullanarak Dış Dünya hakkında daha fazla bilgi edinebilirlerdi.

''Sebeplerini çok iyi biliyorsun Levi, elimize geçen her fırsatı değerlendirmeliyiz.''

''Fırsat mı? Senin 'fırsat' dediğin kişide pis, ruh hastası bir kadından başka bir şey görmüyorum. Senin hayalperest kıçın bir gün problem olmaya başlayacak.''

Levi'ın sitemlerini bir yandan haklı buluyordu. Kadının söyledikleri ona da çok çılgın ve gerçek dışı gelmişti.

''Ama Levi...'' bir iç çekerek koltuğa oturmuştu Erwin, ''Ya doğru söylüyorsa? Hakkımızda bildiklerini gördün. Bu sayede belki bir gün adanın dışını görebiliriz.''

Levi susmayı tercih etti. Erwin bunları anlatırken gözlerindeki küçük parıltıyı görmüştü. Levi arkadaşının duvarların, adanın dışını ne kadar çok görmek istediğini biliyordu. Aynı zamanda bunun için alacağı tüm riskleri, feda edebileceği tüm yoldaşlarını. Her şeyi biliyordu Levi. Erwin'in bu tarafını düşünmek onu biraz ürpertse de bu çocuksu hevesini kırmak istememişti. Ama eğer o kadın yüzünden tek bir kişi dahi ölürse, işte o zaman Levi ağzını açardı.

Kapının çalınmasıyla Erwin başını kaldırmış, biraz dikleşirken ''Gir.'' demişti. İçeri giren Moblit ilk başta selam verirken Erwin'in baş hareketi ile birlikte yumruğunu kalbinden çekerek elini indirmiş, konuşmaya başlamıştı.

''Komutan Shadis, Levi Kaptanla sizi bekliyor Yüzbaşım.''

Erwin kızı onaylayarak Levi'a bakmış, ''Gidelim.'' demesinin ardından ikili Komutan Shadis'in odasına doğru ilerlemeye başlamıştı. 

''Ona söyleyecek misin?'' Levi bakışlarını yukarı dikip sordu. Bunun üzerine Erwin başını hayır anlamında sallamıştı. Henüz Komutan Shadis'e bu konu hakkında tam olarak güvenmiyordu. Normalde Erwin'in sonsuz saygısı ve hayranlığı vardı. Ancak son zamanlarda olan garip tavırlarından şüphelenmişti. İşine odaklanamıyor, düzgün düşünemiyordu. Ayrıca bir kaç keşiftir saçma sapan kararlar alarak bir sürü yoldaşın ölümüne neden olmuş, bu yıl ölüm oranını ciddi bir şekilde yükseltmişti. Bu yüzden şimdilik bu olay Erwin, Mike ve Levi'ın küçük sırrı olmalıydı.

''Şu anlık hayır, daha sonra bir yolunu buluruz.''

 Kapının önüne geldiklerinde ikili konuşmayı sonlandırmış, Erwin kapıyı çalarak giriş komutunu beklemişti. Bir süre ses gelmeyince sarışın endişeli bir şekilde kaşlarını kaldırdı, her ne kadar giriş izni almasa da komutanının başına kötü bir şey gelmiş olacağını düşünerek kapıyı açarak içeriye bakınmıştı.

 Komutan Shadis ellerini masasında birleştirmiş, önündeki boşluğa dalgın dalgın bakıyordu. Bu sırada Erwin adamın dikkatini çekmek için açık kapıyı tıklatmış, anca farkına varan adam başını çevirerek Erwin'e baktığı an sarışın selam vermişti.

''Ah, Erwin. Kusura bakma ben de sizi bekliyordum. Geçin oturun.''

 Komutanın halini gören Levi söylememelerinin nedenini daha iyi anlamıştı. İkili ana masanın iki yanında bulunan koltuklara otururken gözlerini komutanlarına diktiler. Komutan Shadis, bulunduğu depresif durumu bir kenara bıraksa da aklı hala bir karış havadaydı. Gözlerini sarışına çevirdi;

Tonight or Never//LevihanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin