Bölüm Bir

15 4 42
                                    

Çin / Pekin
Saat: 09.11

Genç kadın sunumuna devam ederken Donghun ilgisizce saatini kontrol etti. Yaklaşık yarım saattir yapılan sunumda ilgisini çeken hiçbir şey yoktu. Bu şirkete şans vermenin büyük hata olduğunu öngörmüştü. Sehyoon'a da söylemişti de ama ısrarını reddedememişti. Şimdiyse o ortadan kaybolmuşken, tüm gereksiz işlerle Donghun uğraşıyordu. Bu sıkıcı sunum için sabahın erken saatlerinde Çin'e gelmiş ve zaten olmayan vaktinden çalınmıştı. Baygın gözlerine eşlik ettirerek sabırsızca parmaklarını masaya vuruyordu. Farkındaydı, karşısında bir şeyler anlatan kadının da sunumu isteyerek yapmadığı her halinden belliydi. Zorla eline tutuşturulmuştu, bu iş her şeyiyle baştan savmaydı. Bu durum git gide Donghun'un daha çok canını sıkıyordu.

"Ve böylelikle iki şirketin kar oranlarının yüzde beşten, yüzde on beş oranına artacağı hedeflenmiştir. Tüm bu çalışmalar sağlamalarıyla birlikte.." Esmer kadın slaytı değiştirip devam ederken Donghun daha fazla dayanamayarak sözünü yarıda kesti. Lee Donghun'un yakışıklı, keskin hatları ve sert tavrı kadının zaten var olan heyecanını daha da arttırdı.

"Yeter! Teşekkür ederim Bayan Wu." Kadın yutkunup gergince susmuş ve Donghun'un otoriter sesiyle masadaki tüm gözler genç CEO'ya dönmüştü. Derin bir nefes verdi, masadaki herkesten genç olabilirdi ama şu an da bulunduğu şirkettekilerden ve bir çoğundan çok daha üstün konumdaydı ve bu saçmalıkları daha fazla dinlemek istemiyordu. Kadın dakikalardır olasılıklardan bahsediyordu ve bu hayali verilerle yatırım talep ediyordu. Sehyoon ne zırvalarsa zırvalasın batan bir şirkete, sundukları bu saçmalıklarla yatırım yapmayacaktı.

"Daha bitirmemiştim efendim.."

"Biliyorum ama bu bana yetti. Üzgünüm ama şirketinizle anlaşma imzalamak gibi bir düşüncem yok, beni etkilemede başarısızdınız." Kesin ve net bir tavırla söylemişti. Üzerine başka laf söyleyenin aptal olması gerekiyordu. Keskin hatları gerilirken bir an önce bulunduğu yerden gitme hevesindeydi. "Bakın." Sert yutkunuşuyla adem elması aşağı yukarı hareketlendi. "Daha yöneticilerini bile toplantıda tam görmediğim bir şirketin, çalışanlarının bana ihtimallerle yaptığı bir sunuma yatırım yapacağımı beklediğinizi söylemeyin." Gergince boynunu kıtlattı, daha fazla ısrar sinirlenmesine sebep olmuştu.

"Şirketler ihtimallerle kurulur genç adam." Kendisinden yaşça büyük bir adamın araya girmesiyle tek kaşını kaldırarak ona baktı ve alayla gülümsedi. Lee Donghun bugünlere ihtimallerle gelmemişti. Şık beyaz gömleğinin yakasını çekiştirdi.

"Benden yaşça büyük olabilirsiniz Bay Yoo ama ben en zengin iş adamları listesine adımı yazdırırken ihtimallerle hareket etmedim." Tekrar alayla gülümsediğinde masadaki herkes homurdanmaya başladı. Lee Donghun fazla ukalaydı. "İhtimaller bir bataklıktır Bay Yoo, sizi çok çabuk içine çeker ve batırır. Eğer ihtimallerle hareket etmiş olsaydım, şu anda sizin oturduğunuz yerde oturuyor olurdum." Saatine tekrar baktı, artık burada daha fazla kalmayacaktı. Daha önemli işleri vardı. Ayağa kalktı ve toplantı salonundan çıkmadan, yukardan aşasında kalan yaşlı adama baktı. "Ama şirketim için yatırım bekleyen ben değilim öyle değil mi?" Dedi keyifle.

Ardından konuşulan hiçbir homurtuyu dinlemeden toplantı salonunu terk etti. Bir an önce Kore'ye dönmek ve güzel bir uyku çekmek istiyordu. Kapıdan çıkmasıyla siyah kravatını gevşetip çıkarttı ve peşinden gelen Çin'deki sekreteri Irene'nin eline tutuşturarak birkaç düğmesini açtı. Sunum boyunca fazla sıkılmıştı ve rahatlamaya ihtiyacı vardı. Şirketin önünde kendisini bekleyen arabaya bindi, ceketinden de kurtulup yan koltuğa attı ve gözlerini ovuşturdu. Gelen mesaj sesi ile telefonuna baktı. Ablasından bir fotoğraf gelmişti ve bugün içinde ilk kez gülümsemesine sebep olmuştu.

Strange LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin