On Üçüncü Bölüm

10 3 33
                                    

Bölüm şarkısı;
Luis Miguel - Sabor A Mi

~~~

Yuchan sudan çıkmış balığa dönmüş ayna karşısında yeni saçlarına bakıyordu. Güzelim sarı saçları tarihe karışmıştı çoktan, onları severdi hemde çok. Byeongkwan ise hiç acımadan siyaha bulamıştı onları ve her adımdan oldukça zevk almıştı. Bir balo uğruna bu denli değişmek doğru gelmiyordu Yuchan'a ama tepesinde dikilen gardiana karşı koymak çok zordu. Ne giyeceğini bilmemek ise onu tedirgin ediyordu. Byeongkwan'ın elinden her şey çıkabilirdi. Beklemek geriyordu onu ama gözlerini saçlarından alamadığı için düşünemiyordu. Gergince ofladığında Kwan içeri büyük bir askılıkla girdi, üzerinde kombinler oluşturulmuş tonla kıyafet asılıydı. Yuchan şaşkınlıkla baktı, asılı kıyafetler oldukça yeni ve pahalı görünüyordu.

"Saf saf bakma, Donghun'un benim dolabımdan giyinmene izin vereceğini mi düşündün?" Dedi Kwan heyecanla. Zevkli arkadaşı en sevdiği mağazayı seçmişti neyse ki. Şu an ondan mutlusu yoktu, ayrıca yeni kıyafetleri çok severdi. "Yani, evet. Onu tercih ederdim." Dedi Yuchan oflayarak. Bu çok fazlaydı, boğuluyormuş gibi hissetti. Neden onun için bunları yapıyordu ki?

"Aptal olma, Donghun her sene balo için bana bile izin vermez kendi dolabımdan giyinmeme ve tonla şey yollar. Noel hediyesi der ve itiraz kabul etmez." Kıyafetleri karıştırırken söyledi. Donghun bonkör bir adamdı sevdiklerine karşı. Her balo zamanı aynı şey olurdu, evine tonla askılık gelirdi ve Kwan aralarından istediklerini seçerdi. Fiyatları ise kendisine asla söylenmezdi, sadece seçerdi. Gelen askılıklar ise hep dünyanın en ünlü markalarına ait olurdu. Bu sene için Yuchan'da eklenmişti bu döngüye. Donghun onun için hiçbir şeyden kaçınmaması konusunda da ısrarcıydı. Yuchan yaklaşıp kıyafetlere baktı, fazla gösterişliydi hepsi. Kumaşları ipek miydi, saten mi? Üzerlerindeki taşlar gerçek miydi peki? Yuchan belki de bu kıyafetlerin bir tanesiyle tüm hayatını kurtarabilirdi. O kadar pahalı görünüyorlardı.

"Kwan bunlar çok pahalı ve süslü offfff.." Sıkkınlıkla yatağa attı kendisini. Kot tişörtle gitse olmaz mıydı? Hiç onluk şeyler değildi bunlar, görmesiyle bile daralmıştı. Kaşıntı tutmuştu hatta. "Sen hiç merak edip falan, ülkenin en zenginleri listesine baktın mı?" Arkadaşına yaklaşıp kollarından tuttu ve çekiştirerek ayaklandırdı. Askılığa doğru yaklaştırdı tekrar.

"Böyle bir merakım hiç olmadı." Dedi umursamazca. Kendisini ilgilendirmezdi sonuçta. "Belli, ben seni aydınlatayım hayatım." Göz devirdi ve devam etti. "Donghun genç yaşında o listenin ilk sırasında yer alıyor Yuchan ve fazla bonkör bir adam." Beynine işlemek istercesine kulağına fısıldıyordu. Son darbesi için hazırlandı. "Bu sadece isterse ama. Eğer birisi onun gözünde değerlenmişse, harcadığı servet umrunda olmaz. Demek ki sende bir yerde buz tutmuş da olsa kalbine dokunabilmişsin." Alt dudağını ısırıp sırıttı ve eline geçen koyu yeşil saten gömleği Yuchan'ın göğğsüne çarptı, bembeyaz teninde harika dururdu. Birde siyah, yüksek bel bir kumaş pantolon tutuşturdu eline. Kwan'ın sözleri ise küçüğün kafasını daha çok karıştırdı. Donghun için değer mi kazanmıştı şimdi? Ne olarak?

"Şimdi giy bunu hadi, çok az vaktimiz kaldı. Yeni saçlarını şekillendireceğiz daha, düz kalmalarını istemiyorum." Yuchan'ın tek kelime etmesine izin vermeden, itekleyerek giyinme odasına attı onu ve alternatiflere bakındı. Hem Yuchan için, hem kendisi için.

"Byeongkwan bunlar hiç bana göre değil." Dakikalar sonra mızmızlanarak odadan çıktı Yuchan. Bir kere gömleğin düğmeleri yarıya kadardı, süt beyaz gerdanı tamamiyle ortadaydı ve bu rahatsız ediciydi. Ayrıca pantolon çok dardı ve tüm hatları belirgindi. Bu kıyafetlerle asla oraya gitmeyecekti, yani öyle umuyordu. Zaten Yuchan'a göre bu kıyafetlerle gidilecek yer gayet açıktı.

Strange LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin