7.

7 1 0
                                    

Acıyla kapanan gözler, yere yığılan narin bir beden, asfaltı ıslatan kan..

Perjin gözlerini hastanede açmışdı,aylarca çıkamayacağı,psikiyatri bölümünün uzun süreli misafiri olacağı hastanede. Bedenindeki çürükler, göğsündeki izi hiç geçmeyecek olan kesiğin iyileşmesi haftakarını almış olsa da,psikolojisindeki yıkım asla giderilmeyecek türdendi. Özellikle de onun gibi kapalı kutu gibi insanların iyileşmesi için seanslar yeterli değildi.
O gün kendi hayatı için asla endihşelenmemişdi, fakat Rüyayı orda görmesiyle yaşadığı korku tarif edilemezdi. Rüya onun bu hayatta sahip olduğu tek gerçek dost, tek ailesiydi. Yetimhaneden başlayan bu bağları yıllar geçtikçe daha da güçlenmiş, onları ayakda tutan tek şey olmuşdu.
O günden sonra Rüyaya onu beklemeye gelmemesi için defalarca uyarıda bulunmuş ,hatta işler kavgaya dahi varmışdı. Ona zarar gelmesi ihtimaline bir daha bu kadar yakın olamazdı.
Tüm bu sebepler dahilinde en iyi seçenek oldukları yerden taşınmakdı. Bu maddi açıdan en zor olanıydı fakat Rüyayı o adamın onları tekrar bulma ihtimalinden korumanın başka yolu yokdu. Polislerin eşgal ve diğer ünsürler gibi ip uçlarına rağmen adamı yakalamaya tek bir adım bile yaklaşamamaları Perjini daha da yıkmışdı. Onca yaşatdığı şeyler yanına kalmış, uzaklarda belki de daha kaç kurbanının hayatını elinden alıyordu. Geceleri rüyasını, gündüzleriyse hayallerini kabusa çeviren yüzü söylediği gibi asla unutamıyordu, özellikle de ara-ara sızlayan ve ben burdayım dercesine kendini hatırlatan göğsündeki yarayla..

KATİLHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin