Sabahın ilk ışıkları beyaz tülden kızın mor halkalarla çevrili gözlerine yansıyordu. Parmak kenarlarını kemirerek ve evin içinde volta atarak geçirdiği uykusuz gecenin devamı perde arkasından gördüğü kadarıyla sokağı incelemekle devam etmişdi. Dünkü telefon konuşmasının ardından yaşanan her şeyi puslu olarak hatırlıyordu. Bavulları evde bırakarak kendini hışımla sokağa atması, etrafda delirmişcesine o sapığa ait bir iz araması, sinirden yolduğu saçlarıyla tekrar eve girmesi, onun bu halinden tedirgin olan arkadaşının sıraladığı sorulara verdiği korku dolu yanıtlar.. Bütün olaylar o kadar anlık gelişmişdi ki, ne yapacaklarını nereye kaçacaklarını bulamıyordu. Rüyayı koruması gerekiyordu , onun hayatı kendininkinden çok daha kıymetliydi. Her zaman öyle olmuşdu, onu her zaman bir anne misali koruyup-kollamaya çalışmışdı. Yetimhanenin ilk günlerinden itibaren Rüya onun için kaybetdiği erkek kardeşinin yerini almış, kendince ona hem annelik ,hem de ablalık yapmaya çalışmışdı, daha kendisi bu şefkate muhtaçken.
Şimdiyse gözü gibi koruduğu kızın hayatı kendisi yüzünden tehlikedeydi. O adam bir şekilde onların her hareketini biliyor ve tehtitlerini savuruyordu. Blöf yapıp yapmadığını test etmemek için yeterince geçerli bir sebepdi Rüyanın hayatı. Bu kız onun yanında olduğu müddetçe o caniyle ne savaşa bilirdi, ne de ona karşı dura bilirdi.
Evin her köşesini dinleme cihazı gibi bir şeyler arayarak didik-didik etmişdiler, bu adamın olanlardan nasıl haberi olduğunu bulmalıydılar, fakat ellerine hiç bir şey geçmedi. Ne bir böcek, ne de başka buna benzer bir cihaz.
Gidememişlerdi, Perjin bu adamın tehtitlerine en azından Rüyayı gönderene kadar boyun eymeyi seçdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KATİL
General FictionHenüz hiç biriniz gerçek bir katilin hikayesini okumadınız. "Seni öldürmemem için tek bir neden söyle" Hikaye tamamen gerçekde yaşanan olaylardan ve gerçek seri katillerin hayat hikayelerinden ilham alınarak yazılmışdır. +18 olmayanlar için okunması...