᯽᯽᯽

543 35 2
                                    

Bu kez planı Kara Kedi kurmuştu. Beyaz Kedi'yi oyalamak onun göreviydi. Uğur Böceği ise Kum Adam'ın akumasını yakalayacaktı.

"Uğur Böceği'ni nereye sakladın Pis Kedi?!"

"Ona zarar vermene izin vermeyeceğim!" dedi ve sopasıyla bir hamle yaptı.

"Hah! Ona en büyük zararı sen verdin!! Şimdi bana Mucize'ni ver ki tekrar âşık olmamızı sağlayayım."

"Ne?! Ne âşkından bahsediyorsun?!"

Beyaz Kedi, Kara Kedi'nin anlık boşluğundan yararlanıp ona bir hamle yaparak yere serdi ve üstüne çıktı. Bileğini tutup parmağındaki yüzüğü çekmeye başladı.

Kara Kedi hızlı düşünmeliydi. 'Dur bir dakika! Eğer o bense, onun zayıf yönünü de bilirim.' diye geçirdi içinden.

"Hey! Ne oldu da akumalandın, bilmiyorum ama ne kadar acı çektiğini biliyorum."

Beyaz Kedi'nin bakışları yumuşadı. Gözlerinin içindeki karanlık yok oluyordu sanki.

"Biliyorum." diye fısıldadı Kedi. "Babanın sana olan davranışları, baskısı sinirine dokunuyor. Çoğu zaman gözün kararıyor ve en önemlisi anneni özlüyorsun. Sevdiğine zarar gelecek diye endişeleniyorsun. Üstünde çok fazla yük var ama böyle bir yere varılamaz."

Beyaz Kedi bu sözlerden sonra Kara Kedi'nin üstünden kalktı Elini kendine doğrultup "Kedi Klizm." dedi ve kendini yok etti.

Kara Kedi yardım için Uğur Böceği'nin yanına gitti.

Genç çocuk gittiğinde, Leydi'si akumatizeyi yenmişti. Elindeki Şanslı Tılsım'ı havaya atması gerekiyordu.

"Mucize Uğur Böceği!"

Sihirli uğur böcekleri etrafi düzeltirken Uğur Böceği, Kara Kedi'yi görmesiyle sarıldı. "Tanrım! O sana bir şey yapmadı, değil mi?"

"Endişelenme, Leydim ama şimdi konuşmamız gerekiyor. Çünkü sana sormam gerekenler var."

North Parnnes Kulesi'nin ucuna oturdular.

"Şimdi o Beyaz Kedi baba benziyordu. Senin tabirinle akumalanmış hâlim ama ben hiç akumalanmadım. Anlatır mısın?"

Uğur Böceği burnunu çekti. "Sen... gelecekte yapılan bir hata sonucu akumalandın. Ç-Çok güçlüydün. Nasıl o hâle geldin bilmiyorum. Paris yok olmuş, heryer sular altında kalmıştı. Ben..." Gerisini getiremedi ama başlamışken bitirmeye kararlıydı. Sarışın oğlan sevdiğinin ellerini tuttu, destek vermek istercesine.

"H-Hawk Moth'un, diğer insanların ve kendi cesetimi gördüm."

"Ne?"

"Birde sen kimliğimi biliyordun." Bakışlarını ona çevirdi, gözleri doluydu.

"Sana bu yüzden söyleyemiyorum. Kendimi, Paris'i ve en önemlisi seni korumaya çalışıyorum."

"Beyaz Kedi... Bir âşk olayından söz etti. Ne demeye çalıştı?"

"O... Bende bilmiyorum geleceği ama korktuğum bir konu da o."

Uğur Böceği anlatırken kendini kaptırmıştı. "Her geçen gün beni daha da kendine çekiyorsun. Hislerimi inkâr ediyorum. Kendime itiraf edemiyorum. Sana âşık olmaktan korkuyorum. Ve şimdi de korktuğum başıma geldi."

Dediği şeyin farkına vardığında hem Kedi'nin hem kendisinin gözleri açılmıştı. Elleriyle hızla ağzını kapatıp yolda koşmaya başladı. Kedi de peşinden geliyordu. Bir ara sokağa girdi ve geri dönüştü.

Kara Kedi ara sokağın ağzına geldi. Arkası dönük oluğu için Marinette'i görmüyordu. "Leydim, sence kaçman ne kadar mantıklı?"

Kedi cevap bekliyordu zaten sadece sessizlik hükmediyordu. "Tamam. Cevap vermiyorsun ama kaçışın yok. Şu an gitsen bile eninde sonunda karşılaşacağız."

Kara Kedi daha fazla sessizliğe dayanamadı ve gözlerini kapatıp sokağa girdi.

Marinette bir köşede sessizce Kedi'yi izliyordu. Ona doğru yaklaştıkça yaklaşıyordu. Daha fazla dayanamadı ve gözlerini kapattı.

Birkaç saniye sonra Kara Kedi'nin eli, Marinette'in bileğini tutuyordu ve gözleri hâlâ kapalıydı.

"Bu küçük bir önlem. Arkam dönükken gitme ihtimaline karşı."

"Gördün mü? Beni nasıl buldun?"

"Sonunda sesini duyabildim. Seni görmedim, ayrıca sen izin vermeden bakmam." dedi ve eğlenceli bir tavırla "Sence?" diyerek kulaklarını gösterdi.

Marinette düşük dudaklarıyla "Ah! Tahmin etmeliydim. Şu hayvan güçlerinin olması bazen çok sinir bozucu oluyor."

"Bence işlevli. Peki sen dönüşecek misin? Çünkü seni bırakmaya hiç niyetim yok."

"Anlaşılan başka seçeneğim yok. Tikki, benekler!"















✯ 𝔞𝔩𝔬𝔫𝔢 ✯ ➪🄻🄰🄳🅈🄽🄾🄸🅁Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin