Bölüm 13

270 51 22
                                    

Canlarım,

Çok geç oldu ama güç olmasın dedim, günlük bölümlerden geri kalmayalım diye azmettim yazıp bitirdim :)

SONA 2 KALDI! 

Az kalp kırıklı, gözlerde yaşlı bir bölüm oldu bu seferki. Bölüm sonuna da size soru hazırladım, cevaplamadan gitmek yok :)

Keyifli okumalar,

E.Ç.

***

If you wanted me so desperately, you shoulda said it

***

BÖLÜM 13:

Shawn

Felaket!

Düşündüğüm, kalbimde hissettiğim, etrafımda olan her şeyi anlatabilecek tek kelime buydu. Tom'un ettiği laflar, bir anda Nana'nın bahçesinde beliren Georgia, beraberinde getirdiği arkadaşları... Büyükannemin evinden nasıl çıktığımı hatırlamıyordum bile. Tüm o insanları Tom'un kaldığı otele getirmiş, Georgia'yla dünyanın en sevimsiz konuşmasını yapmak zorunda kalmış ve kendimi menajerimin odasına atmıştım. O andan beri de bütün hıncımı ondan çıkartıyordum.

"Nasıl bunu benimle konuşmadan herkesin ortasında söylersin Tom?" dedim sinirle.

Tom kollarını iki yana açtı karşımda. "Buna sevineceğini düşündüğüm için olabilir mi acaba? Aylardır bu iş için uğraştığımızdan, sonunda o adamları seninle uzun vadeli plan yapmaya ikna ettiğimden mesela?"

 "Buna sevineceğini düşündüğüm için olabilir mi acaba? Aylardır bu iş için uğraştığımızdan, sonunda o adamları seninle uzun vadeli plan yapmaya ikna ettiğimden mesela?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Elbette sevindim Tom. Ve yaptığın her şey için sana teşekkür ederim. Ama haftaya turneye çıkacağımızı tüm o insanlardan önce benim bilmem gerekmez miydi sence de? Haftaya Tom! Birkaç gün sonrasından bahsediyorsun! Sabah o ayrıntıyı vermeyi unuttun herhalde!"

"Unutmadım çok bilmiş!" dedi Tom parmağını bana doğru sallayıp. "Bunun bir sorun olacağını düşünmedim o kadar! Sahi Shawn, neden bir sorun oldu ki bu? Neden böyle deli dana gibi davranmana neden olan asıl derdini söyleyip ikimizi de rahatlatmıyorsun?"

İstemsizce bakışlarımı kaçırmıştım. Dişimi alt dudağıma geçirip pencereye doğru ilerdim. Odanın ortasına döndüm, birkaç kez daha gidip geldim. Sahi neydi benim asıl derdim? Omuzlarıma yüklenen büyük sorumluluğun beni korkuttuğu doğruydu. İki yıllık bir kontrattan, sayısız konserden ve bunun için hemen haftaya yollara düşmekten bahsediyorduk. Ama hayır, hep istediğim şeydi bu. Aylarca uğruna sinir krizleri geçirdiğim hayaldi. Şimdi gerçekleşti diye mutsuz olacak değildim. O halde ne Shawn? dedi çok bilmiş iç sesim. Zorla sürüklendiğim bir kasabadan ayrılma vaktimin geldiğine üzülüyor olamazdım. Olamazdım ama...

BİR KAYIP AŞK ŞARKISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin