BİR KAYIP AŞK ŞARKISI

Bölüm 16

Vee yaz hikayemizin sonuna gelmiş bulunuyoruz :) 

Havalar soğumadan güzel bir yaza veda oldu benim için bu hikayeyi yazmak. Umarım bana geldiği gibi size de iyi gelmiştir. 

Susuyorum şimdi ve sizi son kez Shawn ve Camila'yla baş başa bırakıyorum :)

Keyifli okumalar,

E.Ç. 

***

Baby, tell me when you're ready

I'm waitin'

***

FİNAL:

Camila

Asla yalnız olmayacaksın... Asla yalnız olmayacaksın... Asla yalnız olmayacaksın...

Kesilmiyordu kafamın içindeki yankılanma.

Asla yalnız olmayacaksın...

Artık mikrofonun başında kimse olmadığı halde hala aynı şeyi görüyor, aynı melodiyi duyuyordum.

Asla yalnız olmayacaksın... Asla... yalnız... olmayacaksın...

Çoktan bitmişti şarkı. Çoktan inmişti Shawn sahneden. Diğer tüm davetliler gibi kıpırdamadan izlemiştim onun son bir özürle veda edip çıkışa doğru ilerleyişini. En az benim kadar şoktaydı herkes. Üzerime çevrilen birkaç bakışa rağmen kimsenin Shawn'ın bahsettiği kızın ben olduğunu bildiğini sanmıyordum. Zaten duydukları itirafta o kızdan çok daha önemli bir ayrıntıya takılmış olmalıydılar. Shawn Mendes tüm dünyaya yalan söylemişti. Hem de birden çok kez.

Kimse böyle mutlu bir gecede bu gerçeği Shawn'ın ağzından duymayı beklemiyordu elbette. Nasıl bekleyebilirlerdi ki? Delirmiş olmalıydı Shawn kendini herkesin önünde bu kadar zor bir duruma düşürmek için. Tom sahneye atlıyordu onu durdurmak için neredeyse. Üstüne bir de sözlerini videoya almalarını söylemişti Shawn kalabalığa. Anında havaya kalkan telefonların o yakaladıkları görüntüleri çoktan internete yüklediklerine emindim. Muhtemelen şimdiden sosyal medyanın en çok konuşulan konularından biri olmuştu bile.

Ah Shawn... Neden bunu yapmıştı ki kendine? Hem de ben sırrını sonsuza dek saklamaya hazırken... Hayal kırıklığı vardı şimdi tüm gözlerde. Shawn sessizce aralarından geçip giderken önüne atlayıp hayranlığını paylaşan, sarılan, resim çektirmeye çalışan kimse olmamıştı ilk defa. Sanırım bu yüzden bir anda ayağa kalktığımda kendi babam dahil herkesin başı bana çevrildi. Tamam, artık o kızın kim olduğunu düşünmesine gerek kalmamıştı kimsenin.

Umursamadım. Anında birbirine uzanan başları, meraklı fısıltıları, üzerime sabitlenmiş gözleri ardımda bırakıp çıkışa yönelmiştim az sonra. Onların aksine hayal kırıklığının tam tersi vardı kalbimde. Shawn'ın cesareti bu gece onunla konuşmak için buraya gelmemin ne kadar doğru olduğunu kanıtlamıştı bana. Ve ben şimdi öncekinden de büyük bir heyecanla gerçekleri anlatmak istiyordum ona.

Neredeyse koşarak çıkmıştım otelden. Sokak her zamanki gibi yereller ve turistlerle hareketliydi. Bu renk ve ses cümbüşünün ortasında görememiştim kayıp prensi. Onu kaçırdığımı düşündüğüm dört uzun saniyenin sonundaysa gözlerim rüzgarda dalgalanan kahverengi saçlarını yakaladı. Karşı kaldırımdaki beton saksılardan birinin üzerinde oturuyordu Shawn. Kendini buraya atmadan önce bir bira kapmıştı bardan ve düşüncelere dalmış elinde çevirdiği şişeyi izliyordu. O yüzden yolun karşısına geçip yanındaki saksıya oturduğumda fark etmemişti varlığımı.