ÜVEY ABİMİN TAKINTISI

ÜVEY ABİ

Beraber televizyon izliyorken saatin farkında vardığımda epey geç olmuştu. Yarın cumartesi olduğu için tatildi ama yukarıda bayağı işlerim vardı. Bu yüzden iyi geceler diyerek yukarı çıktım ve odama girip çantamın küçük gözünden sigaramı çıkarttım. Işıkları açmadan balkonun kenarına tünedim ve sigaramı yakıp Cem'i aradım.

Telefonun başında bekliyormuş gibi hemen açtı. "Yavrum."

"Napıyosun bebeğim?"

"Napiyim, Netflix'ten dizi falan izliyorum. Sen napıyosun, sevdin mi orayı?"

Dumanı üfleyip omuz silktim. "Ne biliyim, ev çok güzel de okul canımı sıkıyo ya, oraya alışmıştım."

"Oraya da alışırsın, tek sıkıntı seni çok özlicem yavrum. İstanbul'dan orası yakın da değil ki her hafta sonu geleyim. Artık görüntülü konuşur dururuz."

Kapı sesi duyduğumda sohbetimiz bitmiş, telefonu yeni kapamıştım. Korkuyla sigarayı sakladım çünkü yerde oturduğumdan dışarı atamamıştım. Gelen Doğu'ydu. Sigaranın dumanını görmüştü, bir süre kapıda bekledi. Elinde de bardak vardı.

"Saklamana gerek yok, benden sır çıkmaz." Yatağımın yanına geldi ve bardağı komodine koydu. "Annem ballı süt yolladı, biraz kaynaşalım diye de beni gönderdi."

"Teşekkür ederim." Sigaramı ona gösterdim. "Sana da bir tane vermemi ister misin?"

Hafifçe gülümsedi. "Aslında çok iyi olur." Balkona çıktı ve benim yaptığım gibi kapıyı koku gitmemesi için araladı. Bir tane sigara alıp yaktı ve havaya doğru üfledi. "Bu evde gizlice sigara içmesi o kadar zor ki."

"Demek sen de kullanıyorsun."

"Ben reşitim ama sen değilsin, bunu yapman yasak." 

"Yasmin ablaya söylersem senin yaptığının da yasak olduğunu çok rahat anlatır."

Güldü ve beyaz dişleri karanlıkta parladı. "Teşekkür ederim."

"Lafı olmaz. Sigara arkadaşı her zaman çok iyi oluyor. Ama benden fazla otlanma, kendi paketini getir."

"Merak etme." 

"Aynı şubede miyiz? Tanıdık birilerinin olması iyi olur."

"Evet, annem kaydını yaptırdı."

Tam o sırada Cem mesaj attı. "Neden kapattın? Baban mı yakaladı?"

Doğu'nun yeniden ekrana bakmasıyla görmemesi için iyice kendime çevirdim. "Doğu geldi, sonra konuşuruz."

Cem yine de pes etmedi. "Neden geldi?"

Kıskançlığın hiç sırası değildi. Gözlerimi bayarak yeniden cevap verdim. "Süt getirdi. Yasmin abla yollamış."

"Fazla kıskanç sanırım."

Doğu'ya baktığımda her şeyi çoktan anladığını fark ettim. "Seninle sır arkadaşıyız, öyle değil mi?"

"Haldun amcayı bilirim." Sigarasının son fırtını çekti ve izmariti alıp ayağı kalktı. "Bunları sakın bahçeye atma, burada bizden başka sigara içen yok. Anlarlar. İyi geceler," dedi ve dışarı çıktı. 

Ben de balkondan içeri girdim ve üzerimi değiştirip pijamalarımı giyindim. Sütümü içerken bir yandan da Cem'i sakinleştirmeye çalışıyordum. Beni üvey kardeşimden kıskanacağını tahmin etmiştim. Nihayet sakinleştiğinde kulaklıklarımı taktım ve müzik dinlerken uyuyakaldım.

Yeniden uyandığımda erik dalı çalıyordu. nereden nereye geldik derken müziği kapattım ve tuvalete gitmek için odamdan çıktım. Kendi banyomun olması harikaydı. Odamın hemen yanındaki kapıydı, çok yürümeme de gerek yoktu. Tuvalete gireceğim sırada Doğu'nun merdivenlerden çıktığını gördüm. Asansörü kullanmıyordu, doğru ya o bir sporcu.