Birimiz Beşimiz Beşimiz Birimiz İçin 'yarı texting'

<41. BÖLÜM>

Multi: Bölüm kıyafetleri.

Selamlar kitabı okuyan canım birkaç kişi ksmwmemdajfjsofsda

Okulda da bölüm yazıyorum sıkıntıdan. Diğerlerine göre azıcık kısa oldu ama çok değil.

İyi okumalar canımlaar 💘

.......................................

Okuldan çıkmadan önce Hakan Hoca'ya uğrayacaktım. Kimya projesiyle ilgili küçük bir sorum vardı. İyi ki kimya seçmişim. Diğer projeler çok uğraştırıcıydı.

Spor salonu katındaki kimya labaratuvarında olduğunu söylediler. Aşağı kata indim. Okul bittiği için boştu. Hakan Hoca'ya soracağım şeyi sorup çıktım.

Soyunma odasının ışığı açık kalmıştı. Işığı kapatmak için içeri girince Deniz ve Furkan'ı görmemle yüzümü buruşturdum. Görmez olaydım.

"Tabi Savaş'ın sevgilisi varmış sen başka birini bul."

"Ne?" Savaş'ın sesiyle irkildim.

"Ne öyle sessiz sessiz geliyorsun arkamdan."

"Akşam haberleşelim, beraber geçeriz." dedi ve kolunu omzuma attı.

"Tamam." dedim ve siteye geçtik.

Akşama doğru hazırlanıp evden çıktık. Bol bir kot pantolon giydim. Siyah kısa kollumu içine verip üstüne deri ceketimi giydim. İdeal kombin.

Savaşlarla Deniz'in evine geçtik. Çoğu kişi gelmişti. Sitede değildi. Bahçesi genişti. Zaten çoğu kişi bahçedeydi. Şubat ayında bahçede parti vermek çok akıllıca zaten.

'Sus be. Senin işine geliyor.' Haklısın. 'Her zaman.' Egoya bak hele hele. 'Kime çekmişim acaba?' "Eyvallah."

"Ne eyvallah?" diye sordu Gece.

"Hiç."

...

Oda oda lavaboyu arıyordum. Sadece üst katta demişti sorduğum kişi. Deniz şıllığı da ortalıkta yoktu zaten. Baya tanışma partisi aynen kanka.

Bir odanın daha kapısını açmamla Deniz ve Gökhan'ı gördüm. Lan bu kız... Daha okulda Furkan'la... İğrenerek yüzüne bakıp odadan çıktım. Peşimden gelmişti.

"Bak Selin-"

"Çok şey söylerdim de nefesimi harcayamam." dedim ve aşağı indim.

"Lütfen düşündüğün gibi biri değilim." kolumu tutup bunu demesiyle güldüm.

"Dedikodunu bile yapmayacağım kadar gereksiz bir insansın. Ne yaşadığın sana kalmış." dedim ve kolundan kurtulup bahçeye çıktım.

"Savaş eve gidelim mi? Sherlock'u özledim ben."

"Parti?"

"Aman bana ne!?" dedim ve elinden tutup çıkışa yöneldim.

Asrın önümüze geçti. "İsmail'i gördün mü Selin?"

"Çok mu özledin aşkını?" dememle güldü.

"O benim aşkım değil artık."

"Oo yeni birileri mi var?" deyip koluna vurdum.

"Hayır be. Üstüme gül kokladığı için."

"Bilmiyorum vallaha nerede. Alara'ylaydı en son."

"Alara'yı kuytu köşelere çekiyordur. Artık ne yapıyorlarsa?" deyip ellerini kaldırdı.