AHŞAP EV

69 14 2
                                    

Terk edilmek benim için hiçte yabancı bir kelime değildi çünkü beni önce babam sonra annem terk etmişti bende bulunduğum ilk dala beni ilk seven kişiye aşık olmuştum aşkın anlamını bile bilmeden.

 Beni terk etmişti bu gece Can adı ne kadarda uyuyordu kendine benim canım olmuş sonra beni terk etmişti ona aşık mıydım aşkın ne demek olduğunu bilmiyorum ama aşk tek bir kişiye güvenmek onun sana yaptığı her şeyi affetmek demekse evet ben ona aşıktım aşk her hatayı affeder mi ? çünkü ben onun her hatasını affetmiştim 

  Belki de affetmek zorunda kalmıştım çünkü benim başka kimsem yoktu herkesi kendimden uzaklaştırmıştım sürekli değişen ruh halim vardı çok mutlu bir andayken biranda karanlığa gömülüyordum ve mutlu olduğum anların sayısı azdır yoktur bile diyebiliriz .Kendimi yalnız kimsesiz hissediyordum evet yanımda can vardı ama yoktu sürekli değişen  ruh halim ne olacaktı benim sürekli depresyonda olmam ne olacaktı ?bu yüzden terk etmişti Can ben yoruldum demişti ama tanıştığımızda da ben böyleydim hep böyleydim Ağaç yapraktan sıkılmıştı bahaneydi sonbahar ve ben yine ve yine terk edilmiştim ilk babam terk etmişti beni  istememiş bizi yani annem abim ve  beni ben dogmaya birkaç hafta kala terk etmiş bir daha ne aramış ne sormuş  ve annem .... annem  bize  felaketi yaşatan annem   onu  düşündüğümde  bile ellerimi ayaklarımı titreten annem... bize en  büyük acılara yaşatmış  ve gözümün önünde intihar etmişti ve  bana ölelim demişti elini uzatmıştı acılarımıza son verelim demişti ve sonrada vurmuştu kendini bir silahla o günü hatırlamak bana cehennemi yaşatıyor daha 10 yaşımdaydım kendi abimin ölümünden sonra kendi annemin   ölümüne şahit olmuştum şu an o günün ayrıntılarını hatırlamak bana acı çektiriyor .Ve intihar gecesi , o gece yaşananlar...

Abim canımdan çok sevdiğim ve yaşamımı borçlu olduğum abim duyuyor musun acaba şu anda olduğun yerde beni 

   İntihar annem  için kurtuluştu, kurtulmuş muydu acaba ? bende intihar etsem kurtulur muydum ? babam ... annemi kanlar içinde gördükten sonra o çocuk yaşımda bile yeminler etmiştim babamı  bulup öldürmek için annemi terk ettiği için değil bizi o evde annemle yalnız bıraktığı için bizi annemin işkencelerine katlanmaya mahkum bıraktığı için  ama hiç bir ize rastlamamıştım  babama dair yada rastlamak için uğraşmamıştım eğer ona bulursam yaşama amacıma ulaşmış olacağım ve yaşamak için bir sebebim olmayacaktı belki de bundan  çok korkmuştum  ...

  Can onu ilk gördüğüm  ve sevdiğim o an kırık ve hayata kusmuş bir o kadarda yaşadığım  onca şeye rağmen hala ayakta   güçlü bir kızdım ben bir tek ona ğüçsüzlüğümü  göstermiştim tabi ki karşısında tam olarak savunmasız olmamıştım ama bu bile benim için çok büyük bir adımdı . ben onu sevmiştim belki de oda benim paramı sevmişti ...

Canı  ilk gördüğümde  sevmemiştim ve peşimden baya koşmuştu .Canla ilk tanışmamız ve sevgili olduğumuz o gün...asla unutmadım o günü çünkü o gün ...



Kafamı yavaş yavaş kaldırdığımda karşımda duran kişi beklediğim kişi değildi ama çok tanıdık geliyordu yüzü sokak lambasının altında veya ben öyle hissediyordum o anki ruh halimle..

Karşımda duran adamın siyah saçları vardı ve yağmurdan önüne düşmüştü gözlerinin siyah bir rengi vardı  yanıma yaklaştığında 2 gözünün farklı renk olduğunu gördüm bir gözünün karanlığına rağmen diğeri özgürleşmek istermiş gibi masmaviydi   ve bana bakıyordu sonra beklemediğim bir şey oldu bana uzun bakışlar attıktan sonra kalk gidiyoruz dedi şaşırmıştım ama garip bir şekilde gecenin bir yarısında yağmurun altında sırılsıklamken bu gizemli yabancıdan kormuyordum "siz kimsiniz'" dediğimde bu sefer daha kalın bir sesle 'kalk' dedi ondan korkmuyordum ama tanımıyordum da beni ne için çağırdığını ve gecenin bu saatinde nereye gidecegimizdi bilmiyordum belki sadece yoldan geçen bir yabancıydı ve benim bu halime acımıştı  ama bu yağmurda kim dışarı çıkardı ki ?

Yalnızlık SenfonisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin