🖤

25 6 27
                                    

"Miray hanım kan kanseri alışık olduğumuz adıyla lösemi hastası"

Herkes şaşkınlıkla bana bakıyordu. Bense bu hayattan soyutlanmıştım.
Doktor konuşmaya devam etti.

"Miray'cım saç dökülmelerin oluyormu?"

"Evet. Son zamanlarda fazlasıyla dökülüyordu."

"Ne kadar zamandır"

"Bir sene gibi sürede"

"Tahmin etmiştim. Kronik lösemi dediğimiz lösemi insan vücudunda sinsice ilerleyen ancak akut lösemi'ye göre daha iyi huylu olan lösemi çeşidini vücudunda tesbit ettik. Ancak endişelenmeyin. İlaç tedavisi ile bunun önüne geçiliyor. Bu süre içerisinde hastanın moralinin yerinde olması ve iyi bakılması şart. En kısa sürede hasteneyi ziyaret edip ilaçlarını almayı unutma. İyi günler.

"Peki doktor bey teşekkür ederiz."

Odadan çıkarken hala şaşkınlığımı atamamıştım.

Ezgi ortamı neşelendirmeye çalışarak "hadi cafe'ye gidip bir şeyler içelim."

"Gitmesek"

"Miray tantana istemiyorum. Miraç taksi çağır."

"Emredersin"

"Gerizekalı zaten emrediyorum."

"Ezgii"

"Efendim Miraç'cım"

Miraç pes etmiş gibi telefonunu çıkarttı.

Esma "Ezgi senden korkulur ya"

"Ah tabiki sen bide benim buna evde yaptıklarımı görün." Sonra heyecanla devam etti.

"Miray hani senle deniz kenarında buluşmuştuk ya eve gittikten sonra bunun en sevdiği tişörtleri yırttım. Bir tanesi Chanel diğeri Celine'di. Sonra en sevdiği CD leri kırdım. Geldiğinde yerde görünce gözünden ateşler çıkıyordu."

"İyi seni dövmemiş" Elif'in söylediğiyle ezgi somurttu."

"Annem'le babam olmasa hayatta değildim. Saç baş girdik."

"Ezgi yeter. Bir sus artık."

"Sanane be taksi gelmedimi hala ne yavaşsın"

"Afedersin ya taksi şoförü ben değilim"

"Offff bir susun be başım şişti" Elif'in demesiyle kafamla ona hak verdim."

Ezgi "aha taksi geldi" taksiye doğru hızlıca koştu. Arkasından Miraç "aranızdaki tek erkek benim öne benim oturmam lazım. Ezgi kalk şuradan."

"Hayır kalkmam git cam kenarına otur."

Miraç sinirle kapıyı açıp cam kenarına geçti. Esma beni arabaya bindirirken Miraç'ın yanına oturmak zorunda kaldım. Esma Elif ve Ahsen'in de binmesiyle neredeyse Miraç'a yapışmıştım.

Elif sinirle "kaysanıza lan kapıyı kapatmadım."

Miraç biraz daha yana doğru kayarken Miraç'a doğru yaklaştım.

"Nereye gidiyorsunuz çocuklar"

"Şu ileride han cafe var oraya gidelim."

"Yuh Ezgi orası çok uzak."

"Sus Miraç oranın çilekli pastasına bayılıyorum."

"Tabi rahatsın orada"

"Siz değil misiniz." Gülerek "değilmiş siniz" dedi.

"Telefonuma peş peşe mesaj gelmesiyle zar zor Telefonumu cebimden çıkarttım.

Esma Ahsen'le konuşuyordu. Ancak Miraç dibimde dikkatle beni izliyordu.
Telefonun şifresini girdim. Mesajın ondan olduğunu gördüm.
Miraç kulağıma eğilip

"Bu şerefsiz hala sana'mı yazıyor"

Cevap vermedim. Yazdıklarını okumaya başladım.

Pislik; İyi misin bir tanem.

Pislik; Artık doktora gitmen lazım. Güzelim

Pislik; Nereye gidiyorsunuz.

Pislik; Ne olmuş. Kapıdaki şahsiyet yüzünden yaklaşamadım.

Pislik;  Neden hepinizin yüzü asıldı.

Pislik; Noluyor Miray beni çatlatma

Pislik ; Miray bak şu telefona

Pislik; Bak sinirlenince karşımdakini tanımıyorum. Seni kırabilirim birtanem.

Ben; Neden öğrenmek istiyorsun. Bırak artık peşimi lütfen.

Pislik; Yapamam anla lütfen doktorun ne dediğini söyle.

Ben ; Lösemi hastasıyım. OLDUMU mustlu'musun?

Bir kaç dakika mesaj gelmedi.

Pislik; NE?

Pislik; Şaka yapmayı kes Miray şakanın hiç sırası değil şimdi doktorun ne dediğini söyle

Ben; Doktorun söylediği bunlar.

Pislik; Oturacağınız cafe'deyim. Gel konuşalım. Seni bekliyorum.










Sizce o kişi kim??????
Ve Miray'dan ne istiyor?




Bölümü beğenmeyi ve satır arası yorum yapmayı unutmayın 🖤



Bir dahaki bölüm karakter tanıtım olsun'mu??????










Bırak gizli kalsınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin