---
(UFK Uzay Gemisi)
Yanıyordum.
Büyük bir ateş çukuruna itilmiş gibi delicesine yanıyordum.
Ama yaşıyordum.
Yaşıyordum ve bu, canımın yandığını bana acı bir şekilde hissettiriyordu.Kavga sesleri bir süre sonra susmuş ve gördüğüm her şey birden karanlığa bürünmüştü.
Hissediyor olduğum tek his yanıyor olmamdı ve yanıma gelen kimse olmamıştı.Onları beklemedim.
Kendimi kurtarmak istedim ve kendimi kurtaramadım.
Küçükken her zaman başka insanların kahramanı olmak istemiştim ama şimdi sadece etrafı simsiyah bir ateşle çevrilmiş güçsüz ve kurtarılmaya muhtaç bir durumdaydım.Filmlerde güçsüz insanlar arka plan karakteri olurdu ve eğer yaşadıklarım bir film olsaydı, benim arka plandaki güçsüz oyuncudan fazlası olmam gerekirdi.
Ama bazen başroller de kaybederdi.
Kollarımdaki yanıkların morardığına emindim ve o kadar büyük bir acının içerisindeydim ki hissizleşememiştim bile. İnsanlar üşüyünce hissizleşebilirdi, yanarken ise öyle bir seçenek hakkınız olmazdı.
O an ellerim ve kolum dışında ensemde ve omuzlarımda da aynı acıyı hissettim. Yere düşmüştüm, başım zonkluyordu. Kafamın içindeki bütün sesler, olan tüm gücüyle haykırırken gözlerim yarı açık kaldı. Karşımdaki simsiyah oda birden aydınlandığında yarı açık gözlerim acıyla yumuldu ama tekrar açıldığında bu sefer aydınlık odanın içinde birileri vardı.
Bana yaklaşan birileri.
Tanıdığımı sandığım birileri.
Karşımda bulanık bir şekilde simsiyah siluetlerle birkaç kişiyi gördüğüm an bilincim kendini zorladı ama vücudum bilincime karşı gelmekte ısrar ediyordu.
Gözlerim ağır ağır yukarı tırmandığında titreyen dizler gördüm ilk önce. Yanında da kendinden emin ve ağır ağır yürüyen başka birinin adımları. Sonra eğilen birini daha gördüm ve kulağımda uğultular dönmeye başladı.
"Bu nasıl oldu?" dedi cılız ve endişeli bir ses.
"Bilemiyorum." dedi başka bir ses, bunun eğilen kişi olduğunu düşündüm. Alnımda soğuk bir el hissedince vücuduma bir rahatlama çöktü.
"Kapı dışarıdan kilitleniyor," dedi ve ardından arkasına dönüp bağırdı, "Üstteki raflardan birinde ilk yardım malzemeleri var, hızlı olun!"
Zar zor görebildiğim yüzlerden bazıları koşarak buradan ayrıldı.
"Hale'yi kaldırın, daha fazla burada beklerse vücudu buna dayanamaz." dedi yine aynı ses, "Nihle, sen onun başında duracaksın, biz içerideki kutuları kontrol edelim." sesin sahibi ayağa kalktı, "Hayat, sende biz içeriyi kontrol ederken kapının kapanmayacağının garantisini sağla."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
10 Ay 11 Gün
Science Fiction"Hâlâ on kişiyiz. Yarışma için Dünya'dan ayrılalı aylar oldu. Yiyecek stoklarımız her gün daha fazla azalıyor. UFK Uzay Gemisi'nden sesleniyorum, bizi duyuyor musunuz?" - - - Devasa bir uzay gemisi. Yarışmaya katılacak on farklı insan ve aralarınd...