Be mine

4

Ev bakmaya yola çıktı ikili.
Beraber kalacakları için, shoto gergin bakugou ise mutluydu.

Sessizliği bakugou bozarak dakikasında sinir etti çocuğu

Bakugou: Hey, bir öpücük versene.

Shoto: Saçmalamayı kes ve sür!

Bakugou: Hadi ama beraber yaşıyacağız, ara sıra öpücük versen ne olur?

Shoto: Sırf ihtiyacım var diye seninle ev bakıyorum! Zaten koyduğun şart yeterince can sıkıcı, başka çarem olsa emin ol sevgilin olmayı asla kabul etmezdim.

Bakugou: Vay be. Seni kendime aşık edeceğimi söyledim oysaki... Bence hala bir şansım var, yapmam gereken tek şey seni sarhoş etmek! Zaten hemen kucağıma atlıyorsun ;)

Suratı kızaran shoto git gide sinirlenerek kaşlarını çattı.
Sonrasında alaycı bir sırıtışla gence döndü

Shoto: Hah! O sana özel değil, kim olsa emin ol atlardım. Sarhoşluğumun kötü yanı bu fakat bunun seni sevdiğimden falan olduğunu düşündüysen sana acıyorum! Kim olsa aynısını yapardım.

Ani frende yolun ortasında durdu araç! Bir anda ön cama yapışan shoto'nun kalbi çıkacak gibi oldu.
Korkuyla arkasına yaslanırken göğüsünü tutarak, tam bağıracaktı ki-
Bakugounun yüzünü görmesiyle cesaret bile edemedi

Bakugou: Öyle mi?

Sesi baskın şekilde çıkarken, atmosferi bir anda değiştirmişti.
Shoto şaşkınca karşısında ki korkutucu gözlere bakarken, bakugounun gözünden alevler çıkıyordu!

Derin bir nefes alıp el frenini çekerek aracı durdurdu ve arabadan indi.

Sonrasında arabanın ön tarafına yürüyerek kaputa yaslandı.
Cebinden sigara ve çakmağını çıkararak, ağzına bir dal koydu.

Sakin ol katsuki.
Yine başlama.

Çakmağı götürüp avcuyla siper etmesinin üzerine dalı yakarak, derince içine çekip gökyüzüne çevirdi kafasını.

Henüz öğlendi, vuran güneş rahatsız edici değildi aksine hava çok güzeldi.
Hafif rüzgar esintisinde, çektiği dumanlarla birlikte sakinleşti genç.

Shoto ise arabanın içinde ne olduğunu anlayamadan, bakugonun neden sinirlendiğini çözmeye çalıştı.

Belkide benden hoşlanmaya başlamıştır?
Tabi bu çekiciliğe kapılması gayet doğal.
Fakat bu korkutucu tavrını ilk kez görüyorum... Çok baskın biri.

Heyecanı dinen shoto kapısı açıp bakugouya baktı. Araba kapısına asılarak seslendi

Shoto: Hadi ama asi bey! Seni mi bekleyeceğiz?

Bakugou: Geliyorum.

Son dumanını çekip, bitirmiş olduğu izmariti yere atarak ayağıyla ezmesi üzerine kapısını açıp koltuğuna yerleşti.

El frenini indirip tekrar çalıştırarak sürmeye başladı aracı.

Shoto: Hey sen sigaramı içiyorsun?

Bakugou: Sadece kafamı dağıtmak istediğimde.

Shoto: Evde sigara kokusu çekemem. Söylemedi deme.

Bakugou: Evde içmem shoto bey.

İkiside gülerken, ayarlanan eve varmışlardı.
Şehir merkezine yakın bir daire bakıyorlardı, ikiside orada çalışıyordu çünkü.

Araçtan inerek evin önüne geldiklerinde durdular. Bakugou cebinden anahtarı çıkarıp kapıyı açtığında, geniş bir salon çıktı önlerine.

Shoto: Vay güzelmiş, de biraz fazla büyük değil mi?

Bakugou: Sevişmek için bol alana ihtiyacım oluyo- Agh! Ne vuruyon be!

Shoto: Kes sesini! Sevgili olmayı kabul etmem bana dokunabilirsin anlamına gelmiyor. Yürü hadi içeriye bakalım.

İçeri girerek evi gezmeye başladıklarında, üst kata çıkarak odalarının karşılıklı olduğunu gördüler.

Aynı katta banyo bulunurken, solan katında da mutfak vardı.
Ve evin ufak birde bahçesi olmasıyla, ikiside çoktan karar verdiler.

(Umarım aklınızda canlanabilmiştir. Kendi mimarim evet ehe💕)

İkiside evi beğendiklerinde, el sıkışarak makul fiyatlı daireyi tutmakta anlaşmışlardı.

Bakugou: Hayırlı olsun yeni yuvamız :)

Shoto: Of. Git ev sahibiyle konuş vakit kaybetme hadi.

Sırıtarak çocuğun yanından ayrılmasıyla, kapıda ev sahibi arayarak anlaştı genç.

~ merhaba :]
Bu hikayem seviliyor mu bilmiom ama arada bi bölüm atıyom işte.
Taslaktan daha coook hikaye yazdığım için ;* yakında onlarında yayınlarım

Oy vermeyi unutmayın ✨
Okuduğunuz için teşekkür ederim ♥️