Be mine

12

Katsukinin bileğini tuttuğu gibi, sözlerinin ardından odadan sürükledi genci. Ve kendi odasına girerek kapıyı kapattı.

Katsuki, shotoya şaşkınca bakakalmıştı. Fakat neler olacağını merak ederek çocuğu izlemeye başladı.

Shoto, dolaptan çıkardığı içkileri bardaklara doldurarak yatağın dibine oturdu. Ve gence bakarak seslendi,
"Gel hadi."

Katsuki çocuğun yanına gelerek, yanına oturdu ve uzattığı içkiyi aldı.

"Demek beni sarhoş edip yatağa atacaksın hm~?"

"Ne alakası var gerizekalı! Dayak yemek istemiyorsan düzgün konuş."

"Ah senin şu nazın-! Başımı yaracaksın bir gün!"

Çocuk katsukinin başına bir tane geçirmiş, önüne dönerek bardağı kafasına dikmişti.

"Sende diline hakim olmazsan sakat kalacaksın."

"Senden gelen herşeye kabulüm bebeğim~"

Shoto istemsizce kızardığını hissederken, kendine bir bardak daha doldurdu.

"Ee neden içiyoruz biz şimdi? Yarın işe gideceksin birde?"

Shoto cevap veremedi. Katsukinin uykusuz olmasına razı olamıyordu ama bunu ona söyleyemiyorduda.
Arada kaldığı için odasına getirmişti onu fakat ne diyeceğini bilemediğinden içmeye başlamıştı...

Katsuki ise çocuğun ikinci bardağını yudumlarken, sorusuna cevap vermeksizin sessiz kalmasına anlam verememişti.

Israr etmeden önüne dönüp oda içkisini yudumlamaya başladı. Bir süre sessizliğin üzerine shoto üçüncü bardak için şişeye uzanırken konuştu,

"Katsuki, sen ne iş yapıyorsun?"

"Nerden çıktı bu soru bebeğim?"

"Yine soruma soruyla karşılık veriyorsun!"

Katsuki çocuğun sinirlenmesine şaşırdı bu sefer. Fakat neden aniden sorduğunu daha çok merak etmişti.

"Sende durduk yere acayip sorular soruyorsun.."

Shoto üçüncü bardağı dikikerek, bardağı sertçe masaya koydu!

"Çünkü seni tanımak istersem, anlatacağını söylemiştin."

"Haa~ doğru. Pekala demek bana aşık oldun, anlıyorum. Sor bakalım~"

"Agh çok egoistsin!"

Shoto şişeyi almıştı bu sefer. Ve tek dikişte şişeyi içerken katsuki yarısına gelmesiyle aldı elinden!

"Çok içiyorsun, sabah uyanamicaksın."

"Ben kendimdeyim, sadcee kafamı dağıtmaya ihtiyacım var."

Göz göze gelmeleriyle birbirlerine kilitlendi ikili.
Shotonun yüzü kızarmış, hafif sarhoş olduğu için gözlerini kısarak gence bakıyordu.
Katsukinin ise hafif başına vurmuş fakat kendindeydi ve merakla inceliyordu çocuğun yüzünü...

Amacın ne bebeğim?

Genç içinden geçirdiği lafla, çocuğa dahada yaklaşırken çocuk katsukinin alnına bir fiske attı.

"Hey neden bana cevap vermiyorsun?"

"Ne sormuştun bebeğim?"

"Katsukiii!"

Çocuk sinirle yakasına yapıştı gencin. Ve kendiyle beraber ayağa kaldırarak, yakalarından sıkıca tutup devam etti.

"Sana zorlamı söyletmeliyim! Neden sürekli kaçıyorsun!"

Katsuki, cezbedici bir sırıtış ile çocuğa bakıyordu. Çocuk ise kaşlarını daha çok çatarken, derin bir nefes alarak rahatlaması üzerine kendinden geçip sırıtmaya başladı..

"Demek senin kurallarına göre oynamamız gerekiyor~!"

Katsukiyi yatağa iterek üzerine çıktı çocuk. Ve kucağına oturmasıyla, boydan boya uzanmış gencin ellerini yakalayarak başının üstünde kelepçeledi!

Katsuki ne olduğunu anlayamadan, çocuğu hayretle izliyordu ki-
Çocuk eğilerek, kızarmış yüzünü katsukiye olabildiğince yaklaştırıp adını fısıldadı, "Katsuki~"
genç ise şaşkınlıkla mırıldandı, "hmm?"

Çocuk, altında hissettiği sertlik ile irkilerek daha da büyüttü sırıtışını.

"Artık kaçamazsın~"

>Kaçmak isteyen olur mu hiç~?

Hatam varsa üzgünüm^^ uykusuzum gene..

Oy vermeyi unutmayın ✨
Okuduğunuz için teşekkür ederim ♥️