Paris'te yeni bir hayat

512 13 4
                                    




Öncelikle yazardan not bu hikayenin ana hattını @serasavage 'da gördüm. Hikayenin akışını ve detaylarını değiştirerek daha farklı bir kurgu oluşturmak istedim. Bu kitabı yazarken dinlediğim şarkıları bölümlerin başında belirteceğim. Ayrıca hikayenin akışı gereği özellikle ilk 6-7 bölümde çok fazla İngilizce diyalog var eğer İngilizce bilmiyorsanız ya da rahatsız ediyorsa bana haber vermenizi çok isterim. Çevirilerini de yazarım. Minimum 15 bölümlük bir kurgu olacak, kurguyu tamamladıktan sonra belki başka konularla da devam ederiz...İyi okumalar...  Lütfen yorum yazın ki ne düşündüğünüzü anlayabileyim. Bu ilk denemem dolayısıyla hatalarım olabilir çok sorry şimdiden.Bu arada ben yazarınız Alissa, evet ismim bu.

Dicle ve Barış'ın ayrılırılığının üstünden 2 yıl geçmiş. Dicle Paris'e taşınmış 2yıldır Paris'te yaşamaktadır. Barış ise kısa bir aranın ardından yeniden oyunculuğa dönmüştür. Dicle Paris'te bulunan "Ja veux" ajansında işe başlamış hızla yükselmiş. Sahibinin Türklere karşı sempati duyması sebebiyle de ajansa ortak olmuştur. Paris'te bulunan başka bir ajansın sahibi olan Boran Lucas Maxime ile sevgilidir.(Lucas'ın annesi Türk babası Fransız ama 4 yaşından beri Fransa'da yaşıyor, Türkçesi kötü. Dicle'yle bazen İngilizce bazen Fransızca nadiren de Türkçe konuşuyorlar.) Lucas uzun zamandır Türkiye'de bir ajans almayı ve biraz Türkiye'de yaşamayı istiyordu. Ego ajansın satılık olduğunu duyunca Dicle'yle konuşup birlikte Ego ajansı almak isteyip istemediğini sordu.

Lucas: My love... How do you feel today. (Aşkım... Bugün nasıl hissediyorsun?)

Dicle: I am a bit tired you know about the work. My mom called me. I missed her so much. She asked are we going to return to Turkey. ( Biraz yoruldum bilirsin işle  ilgili. Annem ardı bugün Türkiye'ye dönüp dönmeyeceğimizi sordu.)

Lucas: what did you say? ( sen ne dedin?)

Dicle : I said that we're having good time and projects here. But a part of my heart wants to turn back. I don't know. ( burada güzel zaman geçirdiğimizi ve projelerimizin olduğunu söyledim. Ama kalbimin bir kısmı da dönmem istiyor. Bilmiyorum.)

Lucas: Babe today I heard a agent for sale in Istanbul. It called Ego. Would you like to go and buy it. You know how to manage it. And it can be a good opportunity for me to learn Turkish culture and experience it.

Dicle: Ego is my old agent. You know. I don't have good memories with there.

Lucas: Really? Look I don't want to make pressure on you. We don't have to do this.

Dicle: really. But a return will be good. I know it will be hard especially for me about the memories but I think we can do that. Tomorrow morning I will contact to the lawyer and direct him to buy the agent.

Lucas: Babe you can talk with me about everything. Don't forget this. I love you more than everything in this world.

Dicle : I love you too.

Lucas: you know the procedures in Turkey

Dicle: it's ok. for me .

Lucas: but you will manage it is it ok? Till I learn how to manage a agency in Turkey.

Dicle: it is ok. Too I am so excited. But please don't inform anyone I want to make a surprise especially for Ego

Lucas: I got it I won't give our names.

Ertesi gün öğleden sonra

Telefon konuşması

Lucas: Dicle we bought it.

Dicle:Yeayyyyy I am looking for plane tickets. There is a plane 3 days later is it suitable for us?

Lucas: I think it is. Buy it. Buy it business class we will have a lot of luggage.

Dicle: Ok. I done it. I am going to the home to pack. We have a lot to pack.

Lucas: Ok. My dear.

DİCBAR|bana geri dön Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin