"Kurtarmışsındır bence en azından yapabileceğini yapmışsın bundan sonrası ona kalmış." "Madem bugün böyle biliyor musun Dicle ben senin gittiğini çok sonra öğrendim. O yüzden peşinden de gelemedim. Sen gitmişsin bana günler sonra söylediler, aradım ben kaç defa ama suçluydum Dicle suçlu bendim." Sesi titredi Barış'ın, gözleri doldu, yediği bibere attı hemen suçu "üfff çok acıymış biberler tatmamışlar hiç bunları" güldü hemen ardından ortamı neşelendirmek için. "Kaçtım ben de Barış tek suçlu sen değilsin yani" "hiç pişman oldun mu peki Dicle?" "Çok" uzunca bir süre konuştular Dicle artık sarhoşluktan konuşamaz hale gelmişti. Barış Dicle'yi eve götürmek için Meral'i aradı telefon çaldı çaldı açan olmadı. Son çare kendi evine götürdü Dicleyi yatağa yatırdı, üstüne bir sweatshirt giydirdi, içindekileri çıkarmayı düşündü önce ama Dicle'den izin almadan ona dokunmak istemedi. Dicle'nin çantasını ve telefonunu komodinin üstüne bıraktı. Odasına gitti yatağa yattı ve sevdiği kızın yan odada olduğunu bilerek uyudu. Dicle sabah yoğun bir baş ağrısıyla uyandı. Önce bir süre nerede olduğunu sorguladı, gece neler yaşandığını düşündü. Yavaş yavaş görüntüler geldi gözünün önüne. Barış vardı içiyorlardı. Başucundaki komodinde telefonunu ve çantasını gördü Elini telefonuna attı, telefonun üstüne konulmuş bir not vardı alıp onu okudu
"Günaydın Dicle, benim evimde uyandığın için özür dilerim, dün gece çok içmiştin ve evinin adresini hatırlayamadın, Meral'i aradım ama ulaşamadım. Seni buraya getirdim. Eğer saat 10.00 dan önceyse kapıdan çıkınca iki yan odada uyuyorumdur yoksam en alt katta sporda da olabilirim. Senin için mutfağa kahve, ağrı kesici ve kahvaltı hazırladım. Üstündekini de rahat uyu diye giydirdim ama içindekileri sana sormadan çıkartmak istemedim. Abim burada değil rahat olabilirsin. -Barış Havas
Önce içi rahatladı kızın sonra da telefonunu alıp saate baktı saat 10'a çeyrek vardı. Barış uyuyor olabilir diye odadan çıkmak istemedi. Sonra ayak seslerini duydu demek ki uyanmıştı. Elini yüzünü yıkayıp çıktı. Merdivende barışla karşılaştı
Barış hızlıca kendini açıklamaya çalıştı
"sen çok içtin gece..."
"teşekkürler Barış"
"Barış biraz konuşabilir miyiz "
Barış hafifçe heyecanlandı"tabii ki tabii"birlikte masaya geçtiler Dicle Barış'ın yaptığı kahveyi aldı içerken bir yandan da söze girdi.
"Barış ben anladım seni. Gerçekten çok iyi anladım. Sen benim hayatımda gerçekten çok önemli bir yere sahipsin. Ama benim biraz zamana ihtiyacım var. İşleri, hayatımı yoluna koymaya. Kafamı toplamaya, temizlemeye ihtiyacım var. Ancak ondan sonra yeni bir şeye başlayabilirim. Ondan önce olmaz. Bir enkazın altından kalkıp toparlanmadan temizlenmeden olmaz. Olursa seni de başladığımız ilişkiyi de yorarım, yıpratırım, dönülemeyecektir noktaya gelir, altından kalkamayız. Bana izin ver biraz toparlanayım sonra tekrar yaşanırsa zaten evren bunu bize yaşatır, olmayacaksa keseriz bütün bağları."
"Tamam Dicle üç yıldır bekliyorum ben biraz daha beklerim sen hazır olduğunda tekrar olur belki kim bilir?"
"Teşekkür ederim Barış. Çok teşekkür ederim. Ben çıkayım artık"
Barış salona geçip beyaz kanepeye oturdu. Son 3 yıldır yaptığı gibi yine Dicle'yi düşünmeye başladı.Selammmm. Ben geldim. Uzun sürdü farkındayım ama çok önemli iki daha sınavım daha vardı ama artık bittiler. Bu bölüm kısa ama artık birbirlerinin hayatında yer almaya başladılar. Bu da bir şey. Sizi çoooooookk seviyorum love you guys!
✨Alissa✨
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DİCBAR|bana geri dön
RomanceYeni bir başlangıç yapmak için geç olmadığına inanmak isteyen bir genç adam ve çoktan geçmişi kapatan bir genç kız DİCLE VE BARIŞ