『𝟐』𝐊𝐢𝐦𝐝𝐢𝐫 𝐁𝐮 𝐁𝐢𝐫𝐢?

37 3 2
                                    

"...Peki o zaman söyle bana Anna Dəniz. Gerçekten ne tür bir varlıksın sen?"

Ardından bir gülme sesi duyuldu.

"Haha...HaHahHAHAHAHAHA!!"

Neye gülüyor bu?

"Hayatımda senin kadar beynini kullanmak istemeyen bir insan türü daha görmedim James!"

Ben ne dedim ki şimdi. Sadece onu tanımaya çalışıyordum.

"Ben ne tür bir varlığım ha? Sence ordan ne tür bir varlığa benziyorum."
"Bir insana?"
"Neden kendimden nefret ettiğimi düşünüyordun ki?"
"İnsan olduğun için mi?"

Bir anda araya Moon knight daldı. Gerçekten Anna insan olmaktan nefret mi ediyordu. Bu yüzden mi yüz binlerce insanı öldürdü. Sırf insan oldukları için mi?...

"Onların hiç bir suçu yokken bile onları öldürdün sen. Neden bunu yaptın Anna?"

Neden bir katil oldun..

"Ben bir katil değilim, Barnes. Yaptığım tek şey benim en öndeki ve tek amacım olan butün insanların yok oluşunu izlemekti. Senin anlamadığın şey ise şu, dünyadaki çoğu kişi beni bir seri katil veya bir Rus ajanı olarak görüyor ama aslına bakarsan benim yaptığım tek şey suikast düzenlemek, tıpkı bir zamanlar seninde yaptığın gibi."

Benim yaptığım gibi...

"Ben artık bir 'katil' değilim ve sende benim pişmanlığım olmayacaksın!"

O sırada odaya bir anda 'Tony girdi:

"Beyler sohbetinizi bölmek istemem ama gitmemiz gereken bir görev var."
"İşte sonunda bende kaç saattir bu anı bekliyordum."
"O kadar sevinme 'Moony'. O kadar da özel bir görev değil. Yine adam felan pataklayacağız, klasik."
"Yalnız biz pataklamıyoruz. Biz daha çok kopan bacaklar, kazınan suratlar ve parçalanan organlar gibi cezalar veriyoruz."
"Ne bu şimdi? Sen şimdi Punisher referansı mı yaptın yani?"
"Kaşınıyorsun galiba sen."
"Gel de kaşı o zaman."
"Hey siz ikiniz!"

Büyük ayvayı yediler.

"Daredevil, sen miydin?"
"Evet bendim. Hâlâ neyin atışmasını yapıyorsunuz siz!? Hadi gitmemiz gerekiyor. Hızlı olun ve enerjinizi göreve bırakın."

O sırada 'Tony Matt'in arkasından mırıldandı:

"Sanki annemde kendisi."

Ancak Matt'in cevabı geç olmadı:

"Seni hala duyabiliyorum Barney Toastmaster."
"BANA BİR DAHA SAKIN O İSİMLE SESLENEYİM DEME!"

(...)

Tony'nin gözünden

Evet, evet geldik. Sözde bana vs atmaya gidiceceğiz denmişti ama heh, Bay Murdock'a güvenilir miydi ki? Hata bende tâbi. Adama "diğer lider" diye güvendik, adam gene yalan söyledi. Hayır yani biz yalan söylerken hemen anlıyor bilmem bir kaç b#?$mun duyusundan fakat biz niye onu anlayamıyoruz acaba?

"Sen gene kendi kendine ne saçmalıyorsun?"
"Sanane?"
"Saman ye"
"Ooo~"

O sırada Matt ikimizinde sırtına vurdu:

"Ne liseli ergen kızlar gibi laf sokma yarışları bunlar. Kendinize gelin!"
"

Pardon Matt- yani Daredevil- yani patron."

Bir şeyi söyleyemedin.

"Bir şey mi dedin?"

Onu sesli mi söyledim yani ben?

"Hayır."
"Peki neden buradayız Double D?"
"Punisher burda beklememizi istedi çünkü."
"Senin böyle sırf ikincisin diye kendini küçük görmene dayanamıyorum cidden.Biraz yükselt,kendini biraz bağımsız bırak tanrı aşkına."
"Tâbi yâ sonrada kafama 15 tane kurşun yiyeyim değil mi? (!)"
"Sen onları yemezsin. Kurşunlar seni yer bence."
"Espri zamanı değil. Yeter!"
"Pekala. Peki bu beklediğimiz şahıs nerde kalakaldı?"
"Senin kendi bromance erkeğin değil mi, sen neden söylemiyorsun nerde olduğunu?"
"Nerde olduğunu bilmiyorsam sana nasıl söyleyebilirim tanrı aşkına."
"Ne farkeder?! Her türlü erkeğin değil mi?"
"Bir kerede o çeneni kapasan olmaz mı?"
"Sana noluyor Barnes?"
"Herkes sussun! Sonunda gelmeyi başardın Frank. Beni bu ergen salaklarından kurtardın. Sonunda."

Sırf bazı duyuları bizden çok daha iyi diye benim duymadığımı felan mı sanıyor! Ne diye bu aptal adamlara güvendim ki. Aptal 'Tony! Ne güzel hayatını yaşayacakken bu aptal çete ile köpek avlama avına çıkıyorsun. Tüh sana!

"Dediğim anlaşıldı mı? Önce sen gireceksin Barnes."
"Peki neden ben? Daredevil'in bu tarz yerlerde yetkisi daha iyi hem. Ben ne anlarım. "
"Peki neden bir bar malikanesine baskın yapacağız Punisher?"
"Burası bar malikanesi değil, Red."
"Konakhane o zaman?"
"Konakhane ne tanrı aşkına!?"
"İLLALLAH! PUNİSHER DİNE GELDİ! (!)"

Sanki çok saçma bir şaka yapmışım gibi bakıyorlardı. Tanrım, bunlar ironiden hiç mı hiç anlamıyorlar.

"Evet bu baya şaşıracalacak bir durummuş gibi."

Anna, en sonunda kendini belli edebildin.

〖𝔻𝔼𝕍𝔸𝕄 𝔼𝔻𝔼ℂ𝔼𝕂〗

...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Red Eyed Crows Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin