Kalbim, o kadar çok acı çekiyor ki , kendime soruyorum , 'Neden ? Neden bunlar benimle Sehun'un başına geldi? Gelmek zorunda mıydı?' Ben sadece mutlu olmak istiyordum . Sarışın kafa ve ben ...
Gülünce kaybolan gözlerinden başlayarak yüzünün her bir karesini öperek onu uyandıracaktım. Bana ait olduğu, birbirimize ait olduğumuz gecenin sabahında , ondan önce uyanıp , Sehun'u bu şekilde uyandıracaktım. Yada diğer sabahlarda. Ama ne o sabah nede ondan sonraki sabahlarda ; bu istediğim şeyi yapamadım . Yapamayacaktım. İçimde garip bir korku vardı. Sanki Sehun ile benim hikayem kötü sonla bitecekti . Bu şekilde hissediyordum.
Ona itiraf etmeden önce , gecelerce oturup düşünmüştüm. Sehun, o benim için cennetten gönderilmiş bir hediye gibiydi. Benimleyken sürekli gülümsüyordu. Ve o gülüşü benim ona aşık olmama neden oluyordu. O kadar tapılasıydı ki. Sadece bana aitti, bana özeldi. Benim için gülümsüyordu.
Ama ben o gülümsemeyi sonsuza kadar kaybetmiştim . Bir daha göremeyecektim. Neyi yanlış yapmıştım yada eksik yapmıştım bilmiyordum. Oysa kendimden oldukça emindim. Gerçekten aşık olduğum tek kişi Sehun'du. Belki bu konularda çok tecrübeli değildim ama yaşımın el verdiği kadar emindim kendimden.
Çok erken davranıp , hızlı ilerlemişiz gibi geliyordu . Eğer dah yavaş ve ağırdan alsaydım, tüm bunlar olmayacaktı ve Sehun kaybolmayacaktı. Benim cennetten gönderilen meleğim kaybolmayacaktı.
Kalbim... Acıyor. Birisi kalbimi avucunun arasına almış, var gücüyle sıkıyor. Dayanmak istiyorum, geçecek biliyorum ama kalbim kanıyor. Daha fazla sıkmaya devam ederse patlayacak. Bende yok olacağım.
********
"Jongin! " sarışın olan koşarak geliyor. "Jongin" sesleniyor esmer olana. Yemyeşil bir düzlükte koşarak esmer olana doğru gidiyor. Düzlük alabildiğine yeşil. Rengarenk çiçeklerle dolu. Çiçeklerin üzerinde kelebekler uçuşuyor. Birbirleriyle oyun oynuyorlar. Kelebekler de rengarenk . Çiçeklerle yarışmak istercesine.
Sarışın olanın yüzünde Jongin'in aşık olduğu o gülümseme var. Koşarak sevdiği adama doğru gidiyor.
Jongin de gülümsüyor. Meleği kollarına doğru gelirken , mutluluktan öleceğini zannediyor. Kollarını açıp, "Sehun" diyor.
Sehun, aradaki mesafeyi kapatıp kendisini esmer olanın kollarına bırakıyor.
Jongin ona sarılıp havaya kaldırıyor ve bir iki tur döndürüyor . Ikiside kıkırtılar eşliğinde birbirlerine sarılıp öpüşüyorlar.
" Seni özledim Jongin" Sehun, Jongin onu yere bıraktığında söylüyor.
" Bende seni özledim Sehun . Hemde çok fazla " Jongin, Sehun'un gözlerinin içine bakıp , gülümseyerek karşılık veriyor. Eğilip dudaklarını Sehun'un dudakları ile buluşturuyor. Şehvetten uzak , daha çok , " seni seviyorum, seni özledim ,beni bırakma, benimle kal" anlamlarıyla yüklü bir öpücük.
Öpüşmeye devam ediyorlar. Gözlerini kapatıp anın tadını çıkarıyorlar. Hafif bir rüzgar var. Tenlerini nazikçe okşayıp geçiyor . Çiçek kokusuyla karışık , birbirlerinin kokularını içlerine çekiyorlar. Kuşlar neşeyle cıvıldıyor.
Öpücüğü bozarak, tekrardan birbirlerine bakmak için gözlerini açıyorlar. Sehun, Jongin'e gülümsüyor.
" Hayır , hayır, hayır ... " kollarını daha çok Sehun'a sarmaya çalışıyor Jongin. Ancak fayda etmiyor . Sehun'un gözünden bir damla yaş yanağına doğru süzülüyor. Ama gülümsemesi hala orada. " Orası çok karanlık . Bul beni Jongin. Lütfen" Sehun , Jongin'in kollarının arasında kayboluyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşım Bir Hayalet! √
FanfictionOh Sehun》》Sevecen, tatlı mı tatlı, bir o kadar da yakışıklı olan, tepenin başındaki o evin bir zamanlar ki sahibi. Yalnız ufacık bir sorunumuz var. 30 yıldır bir hayalet ve tek istediği şey yeniden insan olabilmek. Laneti ortadan kaldırabilmenin ise...