Sehun, Jongin'in ona mesaj olarak gönderdiği adrese geldiğinde taksiden indi. Ilk iş geldiği yerin nasıl bir yer olduğunu anlamak için etrafına bakmak oldu. Şehir merkezinde olan kocaman bir binanın önündeydi. Gökdelen dedikleri şey bu bina gibi bir şey olmalıydı. Bina o kadar uzundu ki neredeyse bulutlara ulaşmak için yapılmış gibiydi. Mavi camları olan binanın tepesini görebilmek için başını yukarı doğru kaldırıp baktı. Cidden büyük bir binaydı. En tepesinden Kore'nin her yerini görebileceğini düşündü.
Binaya bakmayı kesip ana girişe doğru ilerledi Sehun. Döner kapıdan geçip içeriye girdi. Sehun'un yaptığı şey ağzını büyülenmiş gibi açarak 'Wooaahh! ' demek oldu. Karşılama bölümü olduğu düşündüğü alan, oldukça geniş ve ferah bir yerdi. Hayretle etrafına bakarak , yavaş adımlarla ilerken , görevli olduğunu tahmin ettiği bir adam gelip önünde eğilerek onu selamladı.
" Merhaba efendim"
Sehun, şaşkınca durup adama baktı. Daha sonra karşılık vermediği aklına geldi. Hızlıca eğilip selamladı.
" Aaa ! Me-merhaba"
Adam , Sehun'a gülümseyerek karşılık verdi. " Oh Sehun sunuz öyle değil mi efendim?"
Adını duymayı beklemiyordu Sehun. Kesinlikle bir şeyler oluyordu ve anlam verememişti. Tereddüt edip " Evet benim" diye yanıtladı.
" Bizde sizin gelmenizi bekliyorduk. "
" Beni mi bekliyordunuz? "
" Evet efendim" adam eliyle yol gösterdi Sehun'a . " Şu taraftan gideceğiz . Önden buyrun lütfen"
Sehun, gözlerini kırpıştırıp, yüzündeki şaşkın ifade ile denileni yaptı. Giriş kısmını geçtikten sonra daha büyük bir salona girmişlerdi. Ancak Sehun'u daha büyük bir sürpriz bekliyordu. Kırmızı bir halı asansörlerin olduğu yere doğru uzanıyordu. Sehun tam emin değildi ama binada bulunan tüm çalışanlar karşılıklı bir şekilde sıra olmuş, eğilerek onu selamlamışlardı.
" Neler oluyor? " ona yol gösteren adama kısık sesle sordu Sehun.
" Size açıklama yapmaya yetkili değilim efendim , Üzgünüm. Lütfen kırmızı olan halıyı takip edip , asansöre binelim"
Sehun, anladığını belirtmek için sadece başıyla onayladı. Neler oluyordu böyle ? Jongin neden onu buraya çağırmıştı? Bu karşılama da neyin nesiydi? Asansöre binene kadar aklından geçen sorular bunlardı. Bir şey anlamamıştı ama heyecanlanmayada başlamıştı.
Sehun'un bir kere daha şaşırmasına neden olacak bir şey olmuştu. Sehun , yol gösteren adamın da binmesini beklerken o dışarı da durmuş gülümseyerek, " Efendim ben size buraya kadar eşlik etmek için görevlendirilmiştim . Bundan sonra yalnız gideceksiniz. Ben gideceğiniz katın numarasına bastım. Kata ulaştığınızda, sizi karşılayacak olan tek bir koridor var . O yolun sonunda bir kapı göreceksiniz . Kapıdan geçip içeriye girin olur mu ? "
" Neden siz gelmiyorsunuz" Sehun sordu. Ancak kapı çoktan kapanmıştı. " Ne oluyor?" Asansörün içinde tek başına kaldığında söyledi. Derken asansörün içinde bulunan ekran açıldı. Sanırım bugün Sehun'un sürekli şaşırma günüydü.
Ekran da "Sevimli Hayaletime" yazıyordu.
"Ne? " kaşlarını çatıp bakmaya devam etti Sehun. Yazı kaybolup slayt gösterisi başlamıştı. Ekranda değişen görüntüler Sehun ve Jongin'in resimleriydi. Bu Sehun'u gülümsetmişti. " Neler planlıyorsun Jongin? "
Jongin ile gittikleri piknikte çekilen resimler, 3 ay önce sahilde birlikte yüzdükleri zamandan olan resimler... Baekhyun ve Chanyeol de onlarla gelmişti. Jongin, Sehun'u omuzlarına alıp , " Hadi Yeol, Baekhyun'u al omzuna " diyerek güreşmeye başlamışlardı. Çok eğlenmişlerdi. Tüm gün suyun içinde oyunlar oynayıp , koklaşmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşım Bir Hayalet! √
FanfictionOh Sehun》》Sevecen, tatlı mı tatlı, bir o kadar da yakışıklı olan, tepenin başındaki o evin bir zamanlar ki sahibi. Yalnız ufacık bir sorunumuz var. 30 yıldır bir hayalet ve tek istediği şey yeniden insan olabilmek. Laneti ortadan kaldırabilmenin ise...