''Yemeyecek misin o dondurmayı?'' gözlerini şirin bir şekilde kırpıştırıp, Chanyeol'e baktı Baekhyun.
Anlaşma gereği, Baekhyun artık Park ailesine ait olmuştu. Aslında Park Chanyeol desek daha doğru olur. Her ne kadar anlaşma gibi görünse de Chanyeol, önünde oturmuş dondurmasına bakan çocuktan fena halde hoşlanıyordu.
Evet şu an randevuya çıkmışlardı. Chanyeol, o kadar çok ısrar etmişti ki mecburen çıkmak zorunda kalmışlardı. Şehir de bulunan şirin pastanelerden birinde oturmuş dondurma yiyorlardı. Aslında daha çok Baekhyun, dondurma yiyordu. Chanyeol de , yüzündeki aptal gülümseme ile şeker şeyi izliyordu.
Chanyeol, kendini o kadar çok kaptırmıştı ki, bir an olsun onun yüzünden başka bir yere bakmak istemiyordu.
''Hey! Sana diyorum yemeyecek misin?'' Chanyeol, onu duymadığı için, elini Chanyeol'un yüzünün önünde sallarken söyledi Baekhyun.
''Afedersin, bir şey mi dedin?'' Chanyeol, girdiği trans halinden çıkıp, şaşkınca sordu.
''Evet , dondurmanı diyorum yemeyecek misin?''
''İstiyorsan sen yiyebilirsin'' önündeki dondurma kasesini , Baekhyun'un önüne doğru iteklerken söyledi.
''Gerçekten mi?'' gözlerini genişçe açıp, heyecanla sordu Baekhyun.
''Hmm'' başıyla onayladı Chanyeol. Şuan onun yanaklarını mıncırmak istiyordu, küçük bir çocuktan farkı yoktu. Dondurma kesinlikle Baekhyun'un favorisi olmalıydı.
''Teşekkür ederim'' dedi ve önüne gelen kaseye yumuldu Baekhyun.
Son kaşığı ağzına götürürken, tuhaf bir şekilde izlendiği hissine kapılan Baekhyun, kafasını kaldırıp Chanyeol'e baktı. Chanyeol, neredeyse hiç gözünü kırpmadan ona bakıyordu. Chanyeol'un bakışları o kadar içtendi ki, Baekhyun ağzında erimeye başlayan dondurmayı yutarken, aniden öksürmeye başladı.
''Öhöhöh!'' bir yandan da eliyle göğsüne vurmaya başlamıştı. Takılan şeyin aşağı inmesini umuyordu.
Chanyeol, panikle kalkıp yanına gitti ve sırtına nazikçe vurdu. ''Yavaş ye, boğulacaksın. İyi misin?'' ilgiyle sordu.
''Öhöh e-evet , öhhöhö, sanırım dondurma, öhöhöh, boğazıma kaçtı, öhöhöh'' öksürmekten dolayı gözünden yaş gelmişti Baekhyun'un.
''Tamam, sakin ol, rahatlamaya çalış, '' Chanyeol, Baekhyun'un sırtını sıvazlarken söyledi.
''Tamam iyiyim ben , aniden yutunca oldu sanırım''
''İyi misin gerçekten?'' Chanyeol, yandan eğilip yüzüne bakarak sordu.
Chanyeol , o kadar yakınına gelmişti ki Baekhyun donup kalmıştı. Sadece , başını yukarı aşağı sallayabildi. Daha sonra Chanyeol tamamen önüne geldi. Baekhyun, gözlerini kırpmadan , on cm ötesinde duran yüze bakıyordu. Yakından bakınca bu kadar iyi olduğunu fark etmemişti.
''Bir dakika'' dedi Chanyeol ve yavaşça yüzüne doğru yaklaştı...yaklaştı. Baekhyun , hızlıca gözlerini kapattı ve beklemeye başladı. Ancak Baekhyun'un beklediği şey yerine hissettiği tek şey dudağının kenarına değen sıcak parmaklar olmuştu.
Gözlerini yavaşça geri açtığında, Chanyeol çoktan kendi yerine oturmuştu ve sırıtıyordu. Baekhyun bir an öleceğini sanmıştı. Kalbi , sayamayacağı kadar hızlı bir şekilde atıyordu. Şaşkınca Chanyeol'un yüzüne bakarken , Chanyeol daha fazla dayanamayıp, pastanedeki diğer insanların onlara bakmasına neden olacak kadar yüksek sesle kahkaha attı.
''Seni öpeceğimi düşündün öyle değil mi?''
Baekhyun zaten utanmıştı. Onun bu şekilde davranması daha fazla utanmasına neden olmuştu. Başını çevirdi. ''Ha-hayır'' sesinin titremesine engel olamamıştı Baekhyun.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ev Arkadaşım Bir Hayalet! √
FanficOh Sehun》》Sevecen, tatlı mı tatlı, bir o kadar da yakışıklı olan, tepenin başındaki o evin bir zamanlar ki sahibi. Yalnız ufacık bir sorunumuz var. 30 yıldır bir hayalet ve tek istediği şey yeniden insan olabilmek. Laneti ortadan kaldırabilmenin ise...