EFSUN

05

Ben geldim ve yanımda şaşıracağınız bir bölüm getirdim.🙊

Bölümden önce artık İnstagram sayfamıza kesitler yüklemeye başladım. Paylaşımlarımı takip etmek için takipte bulunabilirsiniz. Profilimdeki bağlantıdan hesaba ulaşabilirsiniz.

Ayrıca Wattpad üzerinden de beni takip etmeyi unutmayın 🥰 Bazen sık sık yorumlarını gördüğüm bir okuyucunun bile beni takip etmediğini görüp üzülüyorum ona göre...

İyi okumalar! 🌸💜

***

Saçlarına bir çare bulma amacıyla kabarık, bir yün bulutunu andıran tutamlarla ilgilenmeye başladığında, eline çarpan küpenin soğukluğuyla gecenin büyüsünden sıyrıldı ve gerçekliğe döndü. Az önce gevşeyen, genç ve hayat dolu hissettiği enerjik bedeni bir anda buz kesti. Karanlık ara sokakta tanıştığı, sohbet edip gülüştüğü ve yanağını öptüğü mükemmel bir gülüşe sahip olan yakışıklı kurtarıcısını geride bırakmak zorunda kaldı çünkü bu halde içeriye dönemezdi.

Duvardaki saate baktığında geçen zamanla şok oldu. Yarım saati aşkın bir süredir içeride değildi. Akın meraktan delirmiş bir halde onu arıyor olmalıydı. Sorumsuzca davranarak onu zor bir durumda bırakmıştı ama bunun için vicdan azabı çekmesine engel olacak kadar büyük bir problemle karşı karşıyaydı.

Acınası saçı ve yırtılıp kirlenmiş elbisesiyle kalabalığın içerisine dönemezdi. Bu haliyle yakalanan bulanık bir fotoğraf karesi dahi babasını utanca boğardı. Bu ihtimali düşündüğü anda az önce yabancı hislerin etkisiyle sarhoş ve masalsı hayalleriyle dolu olan yüreği korkuyla sıkıştı. Saç diplerinden bütün vücuduna yayılan o gerilim dolu his çok tanıdıktı. Babasına karşı mahcup olma ve onu utandıracak bir şey yapma düşüncesi dahi dehşete kapılmasına neden oluyordu.

Tıpkı şimdi olduğu gibi.

Bu gece, babasıyla olan ilişkilerinde bir dönem noktasına varmışlardı. Babası ona yirmi yıldan sonra ilk kez sevgisini açıkça göstermiş, onun için çok değerli olan bir aile yadigarını ömrü boyunca taşıması için hediye etmişti. Bütün ömrü boyunca beklediği o ilgi ve sözleri ilk kez bu gece görmüş ve babasını gururlandırmak için her şeyi yapacağına dair çok ateşli bir söz vermişti. Artık annesini unutacak, onunla ilgili konuşmayacak, yalnızca hep yanında olan babasını mutlu etmeye odaklanacaktı.

Fakat o ne yapmıştı?

Gecenin başından beri her şeyi usulünce yerine getirip başarıyla ilerlerken, bütün çabalarını birdenbire tepetaklak ederek maskaradan farksız olduğu bu duruma getirmişti!

Gözleri yaşların etkisiyle yanarken benzi sarardı. Az önce canlı bir renge boyanan ve hiç olmadığı kadar ışıldayan güzel yüzü şimdi kurumaya yüz tutmuş bir çiçek gibi solgundu. Babasının öfkeli ama en çok hayal kırıklığına uğramış yüzü gözlerinin önüne geldikçe kirpiklerinin ucundaki damlalar çoğaldı ve etraf hüznünün buğusuyla kaplandı.

Ne yapacaktı?

Bu durumu toparlayacak bir şey düşünmeye, bulmaya çalışıyor fakat babasının yüzü zihninden bir an olsun uzaklaşmadığı için mantıklı davranamayarak paniğe kapılıyordu. Az önce hiç farkına varmadığı sesler artık kulağını tırmalamaya başladı. Garsonların sürekli girip çıktıkları tiz sesli kapı, tepsilerin sesi, şıngırdayan bardaklar ve hiç durmadan akan suyun sesi sinsi bir düşman gibi etrafını çepeçevre sararken bu küçük, buharla kaplanmış sıcak ve havasız yerde boğulduğunu, yerin ayaklarının altından kaydığını hissetti.

Bayılamazdı!

Stresten neredeyse kusacak gibi olduğu için sımsıkı midesine bastırdığı ellerini can havliyle kaldırıp tutunacak bir yer aradı fakat bir tuhaflık vardı. Yaşlar yanaklarına aktığında her yeri net gördüğünü fark etti. Sarsılan kendi bedeni değildi. Hemen önünde duvar boyunca uzanan metal raflara yerleştirilmiş tabaklar büyük bir şangırtıyla teker teker yere inmeye ve parçalanmaya başladığında sarsıntının asıl nedenini anlamış oldu.