BÜYÜK YALAN

10 2 0
                                    


                                                                                      3. SEZON

                                                                                     33. BÖLÜM

( İpek yaşadığı birçok şeye rağmen bu hayata hep bir şekilde devam etmiş. Ama Merti tanıdığı günden beri doğru düzgün bir hayat yaşamıyormuş . Bu her ne kadar da acı bir gerçek olsa da gerçekmiş işte . İpek merdivenlerden yuvarlanınca Çağrı koşup hemen yanına gitmiş ve onu kucağına alıp hastaneye götürmüş. İpek düşme anında karnını kollarıyla öyle korumuş ki bebeğe bir zarar gelmemiş. Ama İpek de Çağrı da bebeklerini kaybedecekleri için çok korkmuş. İpeği normal odaya aldıkları için Çağrı da hemen onun yanına gitmiş yalnız bırakmamak için. )

ÇAĞRI: Bak gördün mü bebeğimiz bizi bırakmadı , demek ki o da babası gibi inatçı ve pes etmeyi sevmiyor.

İPEK: Doğru haklısın ama tek sen mi öylesin canım ben de öyleyim . Hem bebeğim bana çekmiştir napsın canım seni bebek. 

ÇAĞRI: Aaaaa şuna bak benim bebeğimi benden kıskanıyor . Ama haklısın bebeğimizin her şeyi sana benzesin . Annesinin ikizi olsun benim bebeğim. 

İPEK: Ya Çağrı susar mısın utanıyorum. 

ÇAĞRI: Neden utanıyorsun ya Allah Allah  karıma da iltifat edemiyeceksem artık. 

İPEK: Tamam o zaman ben susayım ama sende fazla abartma . Bak sonra şımarırım pişman olursun. 

ÇAĞRI: Şımar bitanem, hiç şikayet etmem bundan.

İPEK: Çağrı sana bir şey soracağım. 

ÇAĞRI: Tabi buyur , seni dinliyorum.

İPEK: Neden beni bu kadar çok seviyorsun ?

ÇAĞRI: Ben seni sebepsiz seviyorum aslında , sen olduğun için seviyorum seni. İlla öyle bir nedeni olmak zorunda değil. Ben kendimi senin yanında huzurlu , mutlu hissediyorum. Özellikle de senin güldüğün zaman ben yeniden doğmuş gibi hissediyorum. 

İPEK: Çağrı sen beni gerçekten çok seviyorsun ve ben hata yapmaktan çok korkuyorum. 

ÇAĞRI: Ne hatası ?

İPEK: Ya kafam çok karışırsa ya kalbim tekrardan Merti isterse diye çok korkuyorum. 

ÇAĞRI: Mert hala aklında mı İpek , bana yalan söylemene gerek yok aklında ne varsa onu söyle. 

İPEK: Aslında şuan aklımda hiçbir şey yok ama sonrasını bilmiyorum . Çağrı ben kendime güvenemiyorum. 

ÇAĞRI: Bak İpek sen şimdi bunları unut eğer bir gün gidecek olursan , bir daha dönmemek üzere gideceksin . Biz şimdi bugünlerimizi yaşayalım olur mu?

İPEK: Olur , sen nasıl istiyorsan öyle olsun .

ÇAĞRI: Tamam.

( Çağrı ve İpek bu konuşmadan sonra uzun süre sessiz kalmışlar ve hiçbir şey düşünmemek için uyumuşlar. Mert de kendi hayatına devam ediyormuş hem de hiçbir şey olmamış gibi . Sanki hiç Kayrayı sevmemiş gibi onu hiç özlememiş gibi sahte hayatına devam ediyormuş. Sonra neler olacağını hiç düşünmek istemiyormuş. Sürekli kendinin sandığı bebeği ile ilgileniyormuş , çoğunlukla şirkete bile gitmiyormuş. Ama Çağrının ufak bir oyunu ile Simge'nin büyük yalanı ortaya çıkacakmış. Çağrı , İpek uyuyunca hastaneden çıkıp bir kargo şirketine gidip Merte ait bir kargo hazırlayıp ona göndermiş. Çünkü artık hiçbir şeyin gizli saklı kalmasını istemiyormuş. Mert ve Simge akşam yemeği için hizmetçinin hazırladığı yemek masasına geçmişler. )

SİMGE: Bitanem senin sevdiğin yemeklerden hazırlattım , sofrayı beğendin mi ?

MERT: Evet teşekkür ederim Simge. 

SİMGE: Ne demek bitanem. 

( Onlar yemeklerini yerken zil çalmış , hizmetçi de kapıyı açmış .)

Hizmetçi: Buyurun.

Kargo: Mert Kervancıoğluna bir teslimat var. 

Hizmetçi: Tamam ben alayım. 

( Hizmetçi teslimatı almış ve yemek salonuna geçmiş. )

Hizmetçi: Mert Bey size bir teslimat var. 

MERT: Tamam sen bırak masaya. 

Hizmetçi: Peki efendim. 

SİMGE: Bir şey mi sipariş etmiştin canım ?

 MERT: Hayır , şimdi açınca öğreniriz ne olduğunu .

( Mert sofradan kalkmış ve masanın üzerinde duran kutuyu açmış . İçinden bir tane flaş bellek ve not çıkmış . Mert ilk önce notu okumuş. 

NOT: Mert Kervancıoğlu sana ait olmayan bir bebeği seviyorsun haberin yok . Karına belli etmeden sana gönderdiğim videoyu izle.  )

SİMGE: Neymiş canım ? 

MERT: Önemli bir şey değil , şirket ile alakalı. Sen ye yemeğini ben bir çalışma odasına gidip geliyorum. 

SİMGE: Tamam bitanem ama çabuk gel ki yemeğin soğumasın .  



( Mert odaya gitmiş ve laptopdan videoyu izlemiş . O an da büyük bir gürültü olmuş Mert gördüğü şeyin siniri ile laptopu duvara fırlatmış . )


                                          OKUDUĞUNUZ İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM.

                    RİCA ETSEM BEĞENİP, YORUM YAPIP, TAKİP EDER MİSİNİZ...

ÖYLE BİR AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin