Karadeniz'e Doğru☺️💙

15 4 2
                                    

2.SEZON
16.BÖLÜM

(Kayra her ne kadar zor olsa da kendini toparlamış. Sonra defalarca kez Merti aramış ama Mert, Kayranın telefonlarını açmamış. Kayra serumu bittiği için yavaş yavaş toparlanmaya başlamış. O sıraya dışarıda sigara içen Savaş odaya gelmiş.)

SAVAŞ:Abicim neden ayaklandın, hem serumun ne ara bitti?

KAYRA:Ben serumu hızlandırdım, o da bitti. Hadi biz de gidelim daha fazla burada kalmak istemiyorum. Bana bir otel tutarsan iyi olur. Ben sonra sana borcumu öderim.

SAVAŞ:KAYRA yeter kendine gel. Hem merak etme, ben zaten annemlerden başka evde kalıyorum. Yani benim kendi evim var. Sen de benimle geliyorsun.

KAYRA:Ama abi-

SAVAŞ:Aması falan yok, benimle geliyorsun dedim ve benimle geliyorsun.

KAYRA:Öfff peki hadi gidelim.

(Kayragil hastaneden çıkıp, Savaşın arabasına binip evine gitmişler. Savaş hala Mektubu Kayraya vermemiş, vermeyi de düşünmüyormuş. Kayra eve geldiklerin de abisinin ona gösterdiği odaya geçip duş almış. Yolda gelirken bir mağazadan üzerine kıyafet almış zaten. Duştan çıkıp üzerini giyindikten sonra da aşağıya abisinin yanına inmiş. Abisi mutfakda bir şeyler ile uğraşıyormuş. Kayra onu o halde görünce gülmeden edememiş.)

KAYRA:😂😂😂Abicim bu hal ne yav😂😂

SAVAŞ:😠sus kız, sen kendi haline bak. Göz altların ağlamaktan mosmor olmuş. 😠😂🤦‍♀️

KAYRA:😂☺️😔😶şey ben yani. Anlamıyorum hiçbir şey demeden öylece nasıl bırakıp gidebilir ki.

SAVAŞ:Demek ki bize oyun oynamış. Seni o kadar da çok sevmiyormuş.

KAYRA:Abi Allah için söylesene, adam beni sevmeseydi bir sene boyunca benim uyanmamı bekler miydi?

SAVAŞ:Hayır ama-

KAYRA:Aması yok işte abi, adam terk etmek de bile haklı. Sonuçta beni uyarmıştı.

SAVAŞ:Ama sen de onun için yalan söyledin.

KAYRA:Ama bu ona yalan söylemiş olduğum gerçeğini değiştirmiyor.

SAVAŞ:Off Kayra yeter, hadi bak ikimize salçalı spagetti yaptım.

KAYRA:Sen ve makarna, Allah Allah ya bir sene de ne çok şey değişmiş.

SAVAŞ:Hadi hadi dalga geçmeyi bırak da otur da yiyelim şunu. Zaten çok acıkdım.

KAYRA:Peki abicim.

(Savaş ve Kayra makarnalarını yedikten sonra evin terasına çıkmışlar. En sonunda sabaha kadar abi, kardeş dertleşmişler. Mert ise çoktan Mira'nın yanına varmış. Ama Mert İsviçreye sabah geldiği için gelir gelmez hemen uyumuş, yani daha doğrusu uyumaya çalışmış. Çünkü sürekli Kayrayı düşünüyormuş, onu bir daha göremeyeceğini, ona bir daha sarılamayacağını ve en önemlisi de bir daha asla kokusunu içine çekemeyeceğini düşünüyormuş. Ve bunları düşündükçe kendinden nefret edip ölmek istiyormuş. Ama işte Mirayı bırakmayacağı için bu ölme işini kafasından çıkarmış. Mert ne kadar çok uyumak istese de sadece iki saat uyuduktan sonra uyanmış ve kendine sek kahve hazırlayıp, sabahın o soğunda kendini balkona atmış. Belki onun gibi düşünceleri de donar diye ama maalesef ki bir türlü Kayra ile alakalı olan hiçbir şeyi düşüncelerinden silemiyormuş.
Kayra da sadece iki saat uyuduktan sonra uyanmış ve abisine not yazıp, eşyalarını toplamış ve Savaşın evinden ayrılmış. Sonra da hava limanına gitmiş, Karadenize yani ablasının yanına gitmek için.
Savaş da kalkdığında tam yatağının yanındaki komidinin üzerindeki sudan alıp içeceği sırada Kayranın ona yazmış olduğu notu görmüş.
"Abicim her şey için çok teşekkür ederim. Ama ben daha fazla bu şehirde kalamam, ben ablamın yanına gidiyorum. Seni çok seviyorum bunu sakın unutma. Umarım bir gün dönerim. Hoşçakal seni çok seviyorum." Kayra.
Savaş notu okuduktan sonra defalarca kez Kayrayı aramış, ama Kayra telefonlarını açmamış. Savaş da son çare olarak ablasını aramaya karar vermiş.)

ÖYLE BİR AŞKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin