5.BÖLÜM
(Kayra kaçırılalı tam beş saat olmuş. Ve hiç kimse en ufak bir ipucu dahi bulamamış. Mert de çıldırmış gibi ben oturup Kayranın ölmesini bekleyemem demiş ve onu bulmak için arabayla her deliğin altına bakmaya başlamış. Ama ne bir haber ne de en küçük bir ipucu yokmuş. Mert o çaresizlik ile bir anda aklına ormana gitmek gelmiş. Belki Kayrayı orada bulurum diye. Mert arabadan inmiş ve yürüyerek ormanın derinliklerine inmeye başlamış. Tabi ki de yanına silah almayı unutmamış. Mert ormanda öyle dolaşırken karşısına bir tane ışığı yanan kulübe çıkmış. Sonra sessizce bir tane pencereden içeri bakmış ve gördüğü manzara ile şoka girmiş. İçerde bir tane koltuğun üzerinde yatan Kayra ve başında da Çağrıyı görmüş. O an beyninden vurulmuşa dönmüş. Ama hemen kendine gelerek Meriçi ve Savaşı arayarak yerlerini bildirmiş. Sonrada Kayrayı kurtarmak için çok az bir zamanı olduğunu bildiği için Meriç ile Savaşı beklemeden kendisi Kayrayı kurtarmayı düşünmüş. Önce kulübenin etrafına bakmış kim var kim yok diye sonra kulübenin etrafının boş olduğunu görünce hemen kulübenin kapısını çalmış. Çağrı da hemen Kayranın başından kalkıp kapıya gitmiş. Ama tabi ki de silahını hazırlamayı unutmamış. Ama Mert de hazırlıklıymış. Çağrı en sonunda kapıyı açmış.)
ÇAĞRI:Yine mi sen lan bırak artık peşimizi.
MERT:Sen önce benim sevdiğim kişinin peşini bırak.
ÇAĞRI:BANA BAK LAN O BENİM SEVDİĞİM KIZ ONDAN UZAK DUR.
MERT:Üzgünüm Çağrı Kozcuoğlu senin için yapabileceğim bir şey yok.
(Mert bir anda elindeki silahın arkasını Çağrı'nın kafasına vurmuş ve onun bayılmasını sağlamış. Kayranın yanına gitmeden de Çağrıyı bir tane sandalyeye bağlamış. Sonra da içeri Kayranın yanına gitmiş.)
MERT:Güzelim hadi aç gözlerini bak ben geldim. Kayra yalvarırım aç gözlerini ne olur bunu bana yapma sen nefes alamazsan ben de alamam. KAYRAAAAAAAAAA
(Kayra nefessiz bir şekilde gözlerini açmış. Karşısında Merti görünce gücünün yettiğince ona gülümsemiş. Ve sesinin çıktığı kadar konuşmaya çalışmış.)
KAYRA:Mert ☺️geleceğini biliyordum. Ama sanırım biraz geç kaldın.
MERT:Güzelim özür dilerim bitanem. Bak sen sakın şimdi gözlerini kapatma ve derin derin nefes almaya çalış tamam mı, biz birazdan buradan gideceğiz.
KAYRA:Mert belki sana bir daha bunu söylemem o yüzden dinle.
MERT:Ne güzelim? Ama senin kendini yormaman lazım.
KAYRA:Mert sen i-yi biri-sin ben her şey için çok teşek-kür ede-rim.
(Kayranın artık nefes alması daha da çok zorlaştığı için konuşmak da güçlük çekiyormuş. Mert bu gördüğü manzaraya daha fazla dayanamamış ve Meriçi, Savaşı beklemeden Kayrayı sarsmadan kucağına almış. Ve kulübeden çıkmış. Arabasının ne kadar uzak olduğunu bilse de sevdiği kız için her zorluğa hazırmış. Mert uzun ve yorucu olan yürüyüşten sonra arabaya varabilmiş. Arabanın arka kapısını açmış ve kucağında baygın olan Kayrayı yavaşça arka koltuğa yatırmış. Kendisi de şoför koltuğuna geçip arabayı çalıştırmış. Yolda da Savaşı aramış.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖYLE BİR AŞK
ChickLitHayatı hep tek olarak yaşamayı seçen bir kızın kimseye güvenememesi ama bir kişi ile her şeyin değişmesi. Belki de mutluluğa açılan bir kapı diyebiliriz.