8.BÖLÜM
(Mert sabah gözlerini açtığında omzunda yatan Kayrayı görmüş ve gülümsemiş. Sonra da yavaşça Kayrayı uyandırmış.)
MERT: Kayraa güzelim hadi uyan, şehre döneceğiz artık.
KAYRA:Ya iki dakika daha.
(Kayra bunu derken uyku sersemliği ile Merte sarılmış. Mert de hiç istifini bozmadan Kayrayı izlemeye başlamış. Savaşgil de çoktan şehre dönmüşler. Savaşda, Mira ile arasında olan şeyi Mira'nın annesine ve babasına söylemiş. Savaş bugün kahvaltısını Miragilde yapacakmış. Savaş ve Harun salonda otururken Mira odasına çıkıp duşa girmiş. Zümrüt Hanım da evdeki hizmetçi ile sofrayı kuruyormuş. O sıraya Mertgil de eve gelmiş. Kayra karşısında abisini görünce hemen gidip sarılmış.)
KAYRA:Abi nasılsın?
SAVAŞ:İyiyim abicim, sen nasılsın?
KAYRA:Ben de iyiyim, ee evdekiler ne yapıyor?
SAVAŞ:Onlar da iyi, hatta gidip görebilirsin. Çünkü yan villaya taşındık.
KAYRA:Hadi canım gerçekten mi? E süper olmuş, ben de artık eve dönerim.
MERT:Hayır ya biraz daha burada kal.
KAYRA:Ya zaten iki adımlık uzağındayım. Sakin ol uzağa gitmiyorum.
MERT:Olsun bugün de burada kal.
KAYRA:Öff Mert tamam. Ha abi ablam gitti mi?
SAVAŞ:Yok canım bu akşam gidecek. Yani sen de kaçırmadın.
KAYRA:Oh çok şükür, bu iyi oldu işte.
MERT:Lara nereye gidecek de?
KAYRA:Ablam normalde Karadeniz de yaşıyor. Ama işte iki haftalığına yanımıza gelmişti. Şimdi de bu akşam gidiyor.
MERT:Hmm anladım. Evli falan mı?
KAYRA:Yok işi orada. O evlenmeye pek meraklı değil. Yani ablam yalnızlığı çok sever.
MERT:Anladım. Ee Savaş Bey ne yaptınız?
SAVAŞ:Siz ne yaptıysanız biz de aynısını yaptık. Her neyse hadi seninle dışarıda bir konuşalım.
MERT:Tamam hadi.
KAYRA:Mert sana söylediklerimi unutma.
MERT:Unutmam bitanem.
(Mert, Kayraya yaklaşıp alnından öpmüş ve sonra da Savaşla birlikte kapının önüne çıkmışlar. Kayra da Mira'nın odasına çıkmış. Tabi Mira da zaten çoktan duştan çıkmış. Kayra önce kapıya vurmuş.)
MİRA:Geeel.
KAYRA:Müsait misin?
MİRA:Müsaitim tabi yengem gel.
KAYRA:Eee nasılsın, ne yaptınız abimle ve de asıl soru kim açıldı?
MİRA:Sakin ben sana her şeyi baştan anlatacağım. Şimdi iyi dinle. O gün senin kaçırıldığın gün yani. Savaş çok kötüydü ben de onu teselli etmek için şirketteki odasına gittim. Ama bir görsen iki göz iki çeşme,işte şey diyor ben Kayra olmadan yapamam, o benim canım her şeyim falan filan. Ben de yanına oturup ancak teselli etmek için birkaç söz söyledim. Sonra o da bana dönüp dedi ki iyi ki varsın. Ben de ona aynı şekilde öyle dedim. Sonra senin kurtardılar ve eve geldik ya işte abim seninle ilgilenirken, Savaş beni aradı ve bana aşık olduğunu yarın buluşmak istediğini söyledi. Ben de tabi ki o şaşkınlıkla kabul ettim. Sonra da abime gidip"abi ne olur izin ver yarın arkadaşlarım ile dışarı çıkayım dedim. " Ve abim de ilk defa izin verdi. İlk önce hiçbir şey anlamadım ama tabi ki abim peşime adam takmış. Ben eve geldiğimde abim her şeyi biliyordu. Bir de ben ona yalan söylemeye kalkınca, ki abimin en nefret ettiği şeydir yalan. İşte sonra da abim beni evire çevire bir güzel dövdü. Ama sonra benden özür diledi ve bana bir daha ona karşı yalan söylememem için söz verdirdi. İşte böyle.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖYLE BİR AŞK
ChickLitHayatı hep tek olarak yaşamayı seçen bir kızın kimseye güvenememesi ama bir kişi ile her şeyin değişmesi. Belki de mutluluğa açılan bir kapı diyebiliriz.