9

150 22 6
                                    

19.09.21
00:24 (Bunları kurguyla ilgili bir şey sanmıyorsunuzdur umarım, bunlar yayınlanma tarihi/zamanı.)

Merhabaaa!! Geçen gün Mila için hayal ettiğim kişiyi güncellemiştim, güncellemeden önce okuyanların da görmesi adına bir daha koydum medyaya bakabilirsiniz. Tabii istediğiniz gibi hâyâl etmekte özgürsünüz.

İyi okumalar... Oy verin olur mu
👉🏻👈🏻

Gecenin ilerleyen saatlerinde slow bir dans şarkısı kulakları dolduruyordu. Konuklar, partnerleriyle piste çıkıp salınarak dans etmeye başladılar.

Mila ise içtiği içkilerin getirdiği hissiyatla beraber mayışmıştı ve dans edenleri izliyordu. Sarhoş değildi ama gecenin sonunda olacakları hatırlayacak kadar ayık da değildi. İradesinin zayıf olduğunu bilip içmek istememişti fakat kızıl kadının ısrarlarını bastıramadığı için bir kaç kadeh, şu an genç kızın sisteminde dolanıyordu bile.

Flörtleşmelerini bitirip piste çıkan Natasha ve Bruce'u gördü. Suratındaki sırıtış, benliğinden en ufak bir şey kaybetmeden devam ediyordu. İkisi oldukça tatlı duruyordu. Özellikle Natasha, Bruce'un yanında daha önce bilmediği bir hâlini seriyordu gözler önüne. Bu ikili her ne kadar tatlı olsa da gönlü hep Natasha ve Steve'den yanaydı.

Suratını buruşturup kaşlarını çattı. "Onu hak etmiyor ki, aptal." Steve'in, Natasha'ya layık olmadığını sesli bir şekilde dile getirdikten sonra kadehindeki son yudumu da tüketti. "Bu kadarı yeter." Gülümsemesini tekrar takınıp, pistte dans edenleri izlemeye döndü ve mırıldandı. "En iyisi winterwidow."

"Windows mu?" Solundaki hareketlilikle, kafasını çevirdiğinde birden algıları açıldı ve ayılır gibi oldu, kız. "Winnie the Pooh." Ayıldığını ve mantıklı bir cevap vereceğini sanarken, söylediklerinden sonra yanındaki adama balık bakışları atıyordu. "Winnie the Pooh. Severim." Diye devam etti bir anlamı varmış gibi.

"Seçimlerinden yola çıkarak vardığım sonuç; Thor'u seviyorsun." Mila, minik bir kahkaha atıp başını iki yana salladı. Tony, kolunu Mila'ya uzattı. "Bu mükemmel adama, bu ucuz dansı bahşeder misin?" "Seve seve."

Davet bitiminde, konukların gidişiyle yalnız kalan grup, asıl eğlenceyi yeni tadıyorlardı. Birbirleriyle sohbet edip, uzun bir aradan sonra, hatta ilk defa böyle bir anın sahipliğini yapıyorlardı.

"Hadi ama dostum, benden buna inanmamı bekleme." Thor, kendinden emin bir şekilde gülüp Tony'ye döndü. "Denemeye ne dersin?" "Kaldırırsam Asgard'ı yönetecek miyim?" Tony'nin sorusuyla, Thor sırıtışını daha da genişletti. "Evet, tabii ki de." "Büyük değişikler yapacağım."

Adam acelesiz adımlarla Mjolnir'in olduğu yere yürüdü ve sağ elini, sap kısmına doğru uzattı. Zorladığında, kalkmadığını görünce kaşlarını çattı ve iki eliyle bir kaç kere daha denedi.
"Bir formülü olmalı. Beni bekleyin."

Tasarladığı kısmi zırhlardan birini eline taktı ve tüm gücüyle tekrar kaldırmaya çalıştı. Yine olmadığında, işe Rhodey'yi de dahil etmişti ve iki adam, zırhlarıyla çekici kaldırmaya çalışıyorlardı. Bu esnada diğerleri ise adamın inatçı tavırlarına gülmeden edemiyorlardı.

"Pekâlâ, sen kazandın." Sonunda pes edip kendini kanepeye bıraktığında sırayla diğerleri de denedi. Sıra Steve'e geldiğinde, bilmişçe gülmeye devam eden Thor, adamı izlemeye koyuldu.

Çekicin zorlandığını, hatta neredeyse kalktığını gördüğünde suratı dümdüz olmuş ve paniğe kapılmıştı. Steve, çekici kaldıramayıp geri bıraktığındaysa, gülüşü tekrar yer edindi suratında.

QUERENCİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin