6

198 24 33
                                    

12.08.21
02:02

Yavaş yavaş yüce haşmetlinin yolları gözüküyor. Bazı şeylere karar verdim, kurgu daha net artık. İyi okumalar!

Uzun bir banyonun ardından rahatlamış hisseden Mila, geniş yatağa doğru yöneldi. Banyoda biraz fazla vakit harcamıştı. Derisi buruşmuş, kendisi hamlamıştı ama buna değerdi. Günlerdir korkunç bir vaziyette oradan oraya savruluyor, tahmin dahi edemeyeceği olayların içinde buluyordu kendini. Şimdi ise daha güvende hissediyordu. Onların varlığı, kendisi için yüksek dozlu bir güven ve huzur duygusuydu.

Yatağa oturan kız, üzerindeki lila renkte olan bornozun kemerini düzeltti ve odayı incelemeye koyuldu. Geniş, gri tonlara sahiplik yapan bir odaydı. Kullanılan eşyaların sadeliği, odaya ferah bir görüntü katıyordu. Çift kişilik bir yatak, yatağın iki yanında bulunan iki küçük komodin, büyük bir televizyon, açık gri bir kıyafet dolabı, yumuşacık tüylü füme rengindeki halı ve harika manzaralı cam duvar, odanın tamamını oluşturuyordu.

Odayı beğeniyle süzen Mila, dinlendiğine karar vererek kıyafet dolabına doğru yöneldi. Dolabı açtığında, içinin harika bir düzenle dizilmiş ve tamamen dolu olduğunu gördü. Şaşırmıştı. Kıyafetlere yüzeysel bir bakış attı, hepsi kendi bedenine uygun olan ve zarif parçalardı. Tony Stark'ın ince düşünceliği onu gülümsetmişti.

Koyu gri yumuşak bir sweatshirt, siyah bir tayt, sweatshirtüyle aynı tonda çoraplar ve siyah iç çamaşırlarını alıp dolabın karşısından çekildi. Banyoda üstünü giydikten sonra, genel olarak koyu kestane ama aralarında açık renkli tutamlar olan saçlarını taradı. Saçlarını taramaktan nefret ediyordu, normalde krem sürüp bir kaç kere avuçlar ve bırakırdı ama etrafta saç kremi görememişti. İşini bitirdikten sonra aynanın karşısına geçti ve kendine baktı, güzel ve yorgun görünüyordu ama emindi ki bu hâli, önceki günlerdeki hâline oranla çok daha iyiydi.

Tony'nin söylediği gibi salona inmek için odasından çıktı ve merdivenlerden indi. Aslında nereden döneceğini tam olarak hatırlamıyordu ama Jarvis'le konuşmak onu gereceği için kendisi şansını denemeye karar vermişti. Nemli saç tutamlarını geriye attı ve şansını sağa dönerek denedi. Thor'un sesini duyduğunda, sesin geldiği yeri takip etti ve salonun girişine adımlar kala heyecandan ölecekti. Durdu, derin bir nefes aldı ve devam etti. Kapının eşiğinden geçtiğinde şu anlık onu fark eden yoktu. Öylece dikilip fark edilmeyi beklemenin utanç verici olacağını düşünerek, ortaya çekingence konuştu. "Merhaba." Tüm üyelerin kafası ona çevrildiğinde eş zamanlı olarak ayağa kalktılar ve gülümseyip onlar da selam verdiler. "Uyanmana sevindim, Mila." İlk lafa giren Clint olmuştu. Sonrasında Steve, "Hepimiz sevindik ve endişelendik. İyi olduğunu görmek güzel. Ben, Steve Rogers." diyerek elini uzattı. Mila gergince gülümsedi ve elini uzatarak adamın elini sıktı. "Mila Dean, güzel dilekleriniz için teşekkür ederim efendim." "Efendim demene gerek yok Mila, buradaki herkese ismiyle hitap edebilirsin. Tabii isimlerini bilmiyorsan önce tanışman gerekecek." İçten bir gülümseme eşliğinde konuşan Steve, Mila'ya bakıyordu.

"Hepinizi tanıyorum." gerginlikten diyecek söz bulamayan kız, minik bir gülümseme eşliğinde hepsinin yüzlerine teker teker bakıyordu. Thor, kızın yanına geldi ve elini tuttu "Leydi Mila, oturun lütfen." Yüzünden silmediği gülümsemeyle Thor'un yanına oturmuştu Mila. Karşıdaki geniş koltuğa Clint ve Natasha, çaprazlarındaki tekli koltuğa ise Steve yerleşmişti.

Etrafına bakındı, Tony ve Bruce yoktu. "Tony ve Bruce laboratuvarda, asayı inceliyorlar." Kız şaşkınlıkla kafasını, kızıl ajana çevirdi. "Seni tanımasaydım medyum olduğunu düşünebilirdim." Natasha ve diğerleri güldü.

O sırada Tony ve Bruce eşikten giriyordu. "Yeni üyemizle kaynaşmaya başlamanız ne güzel. Sempatik ve utangaç biri değil mi? Hey Thor, yiyeceklerini kızın suratından çek, fikrini etkiliyor olabilirsin! Tanrı aşkına pizza sipariş etmeyi kim öğretti ki sana?"

QUERENCİAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin