APOLLON YAHUT PHOEBUS

5 3 0
                                    


Gün ışığının parlak Tanrısı olan Apollon, Yunanlılara göre kendini güneş ile göstermektedir. Yani Apollon güneşin sembolüdür. Babası Zeus, ışığın geldiği yer olan gökyüzü; anası karanlık gece Leto'dur. 

Eos, Şafak her sabah gecenin koynundan çıkarak; günün parlak saatlerinin efendisi, güneşin Tanrısı Apollon'un geleceğini müjdeler.

 Apollon nasıl doğdu:

 Keos ile Phoebe (Parıltı)nın " Latona " (Leto) adlı güzel bir kızları vardı. Zeus ona gönül vermişti. Hera, bu kızın kendi kocasından gebe kaldığını anlayınca kıskançlıktan deli oldu ve zavallıya yapmadığını bırakmadı. 

 Bereket Tanrıçası Demeter'e, Leto'ya doğurmak için yer vermemesini rica etti . Ve Eileithyia'yı yani doğum Tanrıçasını Olympos'ta alıkoydu. Nihayet bir çakıl taşı olarak bir gün, Asteria denilen ve deniz ortasında yüzen bir adanın kıyısına, kumlar üstüne düştü, sevgilisine sığınak olması için Zeus bu adayı denizin derinliklerinde bulunan bir kayaya bağladı.

 Sonradan gemiciler bu adayı hep aynı yerde görerek ona " Delos" yani "Parlak" adını taktılar. Burası sert rüzgarlarla dövülen, ekime elverişli olmayan kısır bir ada idi.

 Adeta deniz ortasına bağlanmış, uğursuz bir kaya gibi, acı acı bağırarak uçan martı kuşlarına yol gösteriyordu. Muhterem Leto yorgunluktan bitkin bir halde bu biçimsiz, fena adanın ıssız ve vahşi kıyılarına düştüğü zaman şunları söyledi.

 - Ey, ada, bana acı ve çocuğumu dünyaya getirmek için yer ver. Şimdiye kadar hiçbir canlı mahluk, senin kıyılarına ayak basmamış ve senden bir şey istirham etmemiştir. Hiçbir koyun, hiçbir sığır sende koparacak bir ot bile bulamamıştır. Eğer sen benim oğlumu göğsüne basar, kayaların arasında barındırır, ona bir tapınak yaparsan, sen şenlenecek, zeng inleşeceksin; çünkü; karnımda taşıdığım Tanrı için buraya halk akın akın kurban kesmeye gelecek.

 Adanın üstünden eserek geçen rüzgar ona karşılık verdi: 

 - "Muhterem Leto" dedi " İçin rahat etsin, senin oğlunu alacağım, yalnız doğuracağın çocuğun daima bende kalması için onu kandıracağına dair bana söz ver."

 - " Namusum ve şerefim üzerine söz veriyorum" diye cevap verdi. 

 Leto, iki kolunu bir palmiyeye doladı, dizlerini yumuşak çimenlere dayadı, doğum ağrıları ile kıvranan zavallı kadının etrafını Tanrıçalar sarmış, onun bir an evvel kurtulmasını istiyorlardı.

 Bu sırada " İris (Ebemkuşağı) kindar Hera'nın hilelerini altüst edip, doğum Tanrıçasını Olympos'tan aşağı indirerek Delos adasına getirdi, bir aralık orada kuğu kuşları peyda oldular ve ötmeye başladılar. 

Yer neşeden tebessüm etti , gök güldü. Denizler, dağlar kızardı. Altın ve Erguvan renklerine girdiler, uzaklara ışıktan oklarını fırlatan Apollon, uzun bir sevinç çığlığı atarak, ışığın içinden doğdu, Themis, Olympos'tan aşağı indi ve yeni doğan yavruya Ambrosia ve Nektar sundu. 

 Fakat parlak Apollon ilahi içkiyi içer içmez, annesinin sardığı kundak kımıldaması ile yırtıldı, gümüş kemer parçalandı, altın işlemeli bağlar kendi kendilerine kırıldılar, düştüler ve parlak yüzlü Tanrı derhal bağırdı.

 - " Bana ahenkli sesler çıkaracak bir Lir getiriniz. Bir elime de ok ve yay veriniz, mucizeler göstermek istiyorum." 

 Bukle bukle saçları olan Apollon bunları söyleyerek kendi adasının kısır toprağı üzerinde yürümeye başladı. Bastığı yerlerden neşeli çiçekler başkaldırıyor, otlar bitiyor ve Delos adası baştan başa cennet kesiliyordu. 

MİTOLOJİYE DAİR HER ŞEYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin