16.Bölüm DUL VE YALNIZ
Bölümü beğenmeyi ve yorum atmayı unutmayın.'Çağrı kaşlarını çatarak baktı. "Abin ne dedi ki sana?" Bakışlarımı kaçırarak koltuktan kalktım. "Artık gidelim mi?" Arkamı döneceğim esnada kolumdan tuttu.
"Beren benden kaçma. Sana bir soru sordum abin sana ne dedi!" Dudaklarımı ısırdım. Kendimi neden anlatmak zorundaymış gibi hissediyordum ki.
"Çağrı lütfen zorlama-"
"Beren, sana söyle demem zorlamaysa eğer zorluyorum. Abin sana ne dedi?" Gülümsedim. Nasıl anlatacaktım ki, ya da nasıl söyleyecektim.
"Hüküm verildiğinde, elleriyle beni zevkle öldüreceğini söyledi. Annemle, babamın intikamını alacakmış. Bu kadar hadi gidelim artık çünkü ben gerçekten de acıktım."
Çağrı'ya bakmadan ilerlemeye başladım. Eşarbımın kenarını düzelttikten sonra kapıyı açıp dışarı çıktım. Saat kaç olmuştu ki?
Beren eşarplarını bu tarz takıyor.
Kaç gündür telefonumu elime almıyordum. Zaten normalde de alan birisi değilim ama Hümeyra'dan mesaj gelmiş olması gerekiyordu.
"Çağrı, Hümeyragilin düğününe gidecek miyiz?" Dedim yanıma gelen Çağrı'ya. Düşünceli bir şekilde bana baktı. "Gideriz." Dediği tek şey buydu.
Kafamı sallayıp önüme döndüm. Yan yana merdivenleri inerken konaktaki sessizlik benim dikkatimi çekmişti.
"Kimse yok herhalde." Çağrı etrafa bakarken "galiba." Dedi. Aşağı kata indik. Sedirde oturan Fethiye hanım ile Hatice hanım bizi görünce ayağa kalktı ve yanımıza geldiler.
"Rojbaj Çağrı ağa!" Dedi Fethiye hanım. Gözleriyle beni yemişti resmen. Bakışlarımı kaçırdım ve ellerimi önümde birleştirdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI KUŞAK
Fiksi RemajaŞu zamana kadar okuduğunuz Berdel kitaplarını unutun, bu başka.💦 Ah Mardin güzel Mardin. Taş konaklar ile dolu, tepedeki güneş sayesindeki kavrultucu sıcakları ile dolu Mardin. Doğan sadece güneş değil; bazen ölüm, bazen aşk. O dört duvarlı konakl...