Sabah yatağımdan kalktım. Saate bakmak için elime telefonu aldım vee bugün 1Kasım,yarın benim doğum günüm sevinçten olduğum yerde zıplarken annem"Su"diyerek güldü. Bende banyoya doğru ilerledim saçlarımı kendi hallerine bırakıp okula gitmek için servise bindim. Vee servis ilk defa başka bir yerden gidiyordu. Servisçiye "neden başka biryere gidiyoruz"dedim.
Servisçi ise "yeni bir öğrenci"dedi sadece. İç sesim hmmm diye homurdanırken acaba kim diye düşünmeye başlamıştım. Servis durdu ve inanmıyorum KAAN...
Yeni öğrenci Kaanmış demek ki.
Sevinç dolu gözlerle bakarken beni farkedince yüzüne kocaman bir gülücük ekledi. Yanımdaki koltuk boş olduğu için yanıma oturdu. O aşık olduğum gözleriyle bana baktı ve
"Sen bu servistesin demek"dedi gülümseyerek. Bende
"evet sen"dedim heyecanlı bir ses tonuyla...
"Evet"dedi göz kırparak. Acaba doğum günümden haberi var mıydı? Hiç sormamıştı doğum günümü. Neyse okula geldik ve Derya'yı göremedim. Acaba nerde diyip aramaya başladım. Okulun bahçesinde yoktu,sınıfta da yoktu.
İlk ders tam başlıycaktı ki geldi. Derin bir nefes aldım mutluluktan ve "noldu" dedim. Derya'da
"uyuya kalmışım"dedi gülerek. Bende gülümseyerek sıraya yumuldum ve kafamı kollarımın arasına aldım gözlerim Kaan'ın gözleriyle buluştu. Gülümsedim ona ve oda bana el salladı. Ayy gözleri bana herşeyi anlatıyordu. Aşk çok farklıydı ve bana bunu öğreten ilk aşkım olan Kaan'dı. Aslında ben Kaan'a aşkım,sevgilim,birtanem gibi kelimeler kurmazdım. O da bana söylemezdi çünkü ikimizde farkındaydık yapmacık ve saçma olduğunu. Ben ona hep onu sevdiğimi söyledim. Başka hiçbir kelimeye gerek duymadım ki. Kaan okul sonu servise gelmedi acaba noldu ki. Belki de futbol oynamak için kalmıştı. Eve gidince ödevlerimi bitirdikten sonra kahvemi de alıp yatağımın kenarındaki pencereye yasladım.....
Kahvemden bir yudum aldım ve yarın neler olacağını düşündüm ve uyku beni çağırdı ve karanlığın içine hapsoldum...
Bazen de uyursun işte... :-)
