Müthiş acılar saklanmış içimde...
Rüzgarlar uçursa ya uçurumları...
Özgür olsa her biri...
Yabancı geliyor bana yollar, evler ve duvarlar...Bir ülkenin dağındayım...
Etrafım su kaplı, içi nefessiz bir ada gibi...
Savunmasız o kadar his...
Anlaşılmayan onca söz..
Bağırıyoruz yine anlamıyorlar..
Duymak değil hissetmekti...Nedir beni bu karmaşanın arasında bırakan?
Beni kimsesizler katından atın...
Vurun dağılana kadar aşkımın sancısı...
Yürüyorum o taşlı yolları..
En dip uçurumlara sürükleniyor kanlı bedenim...Ne destanlar yazıldı ne hayatlar hiçe sayıldı...
Kaç ülke sınırlarını yol belledim...
Farklı bedenlerde, farklı giysilerde insanlar...Nasıl da hüzünlü ve garip bir aitsizlik hissi...
Bileklerime kadar üşüyorum..
Ömrünün son yapraklarını, yaşlı gözler ile izlemeye korkuyorum..Gözyaşlarımı biriktirsem sonra bakıp, sahi ben neye ağladım diye sorsam ya....
Geçecek dedi gökyüzü...
Sahi gökyüzü hasretimle yanıyor mudur?
Güneşim bana yakın oldukça ve içimi sıcacık bir nefes sardığında...
Bir damla yağmur ile sönen o yıldızlar..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Rüzgar & Gülü
PoetryInsan bunca kalabalıklarda yani bol bol insanın kaynadığı yerde nasıl ama nasıl yalnız kalabilir? Bilakis çokta acayip bir şey değil bu... Cevabı belli, sırf O bir insan yok diye kalabalıklarda yalnız kalırız... Sırf onun gülüşü yok diye, dünyanın...