Otuzdan Onsekize

49 13 5
                                    

Düşünsene otuz yaşındasın;
İlkokul arkadaşlarının hepsi otuz yaşında.
Babanın baba olduğu,
Adamın adam olduğu yaştasın.
Bazıları da babalarının öldüğü yaştadır belki.

Belki bazı arkadaşların ölmüştür
Sivilleri hedef alan bir hain pusuda.
Belki bi kadın cinayeti, belki trafik kazasında.
Belki bazıları bir sonraki sene açmamışlardır gözlerini sabaha..
Otuz yaş bu...

Otuz yaş çok tuhaf bir şeymiş.
On sekizdeki mutluluk kadar burukluk,
On sekizdeki heyecan kadar telaş,
On sekizdeki hayaller kadar kırıklıklar...

Otuz yaş tuhaf bir şey.
On sekizdeki o heveslerini yaşayamadığını,
Zaten artık hevesinin de kalmadığını farkettiğin bir sene.
Yalnız kaldığında kursağında bir sızı hissedersin, içinde bi öf, bi öfke ama yüzünde vay be tebessümü...
Hayırlısı böyleymiş tesellisi verirsin kendine,
Kendin bile inanmasanda...
Ama inanmayı da çok istersin işte.

Bazen fotoğraflara bakarsın, eski arkadaşlarına
Ölenleri göreceksin ya da bir daha hiç görmediklerini...
Çocuğu olanlar olacak, bu yaşta senin elin hala boşken.
Bir de çocuğunuz olmasını hayal ettiğini, kucağında çocukla görürsün bazen.

On sekiz umutlarla dolu ve otuz muhasebe yılı.
Neden olmadığını,
Nasıl yapamadığını,
Yapabilseydin ne olurduyu düşünürsün istemesen bile.

Hep 'ben bir şey yapacaktım neydi o' tereddütü kalır içinde.
Hani 'bir şey söyleyecektim unuttum' lafı varya onu tüm yıla yay işte.

Yüzleşme yılıdır otuz.
Kendinle yüzleşirsin,
Hayatınla, peşindekilerle yüzleşirsin.

En çokta on sekizinle.

ŞİİRİM DÖNDÜĞÜNCEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin