10 | Bölüm

149 368 35
                                    

Bölüm Parçası: Kor - Emir Can İğrek

Hızla yeni bölüme başlayalım. Yıldızları parlatmayı unutmayalım lütfen..

*

Masamın üzerinde kurulu olan radyo yayını aletlerimi gören Kuzey'in şaşırmasını beklemiştim ancak hala ifadesiz bir şekilde tam karşıya bakıyordu. Kaşlarım çatılmış kollarım göğsümde bağlı bir şekilde bedenimi ona çevirdim. Herhangi bir tepki bekliyordum.

Şaşkınlık belirtisi olması gerekirken, herhangi bir ifade belirmezken yüzünde "Kuzey?" diye konuştum. Sakindim fakat bana artık bir şey söylemeliydi.

"Alisa.," oda yönünü bana çevirdiğinde, kapı eşiğinde aramızda bir adım bile yoktu. Nefes alıp verdiğinde, yüzüme dokunmuştu sıcaklığı. Boyu gereği başımı iyice yukarı kaldırıp, cevap bekler gibi ona baktığımda "Ben aslında tahmin ediyordum. Yanii, senin His olabilme ihtimalini." dedi.

Anlamaz ve inanmaz bir halde kaşlarım olabildiğince çatılmıştı. "Nasıl?" sorguluyordum çünkü bana mantıklı bir cevap vermeliydi. Buna bir nevi mecburdu ya da ben öyle olmasını istiyordum.

Derin bir nefesle başladı konuşmasına. "Pek kimseyle yakın değilsin biliyorum ama Aleyna ile öyle değil. Onun doğum gününde bile sadece yemeğe katıldın ve yayın saatin yaklaştığı için hızla ayrıldın. Kimse sorgulamadı belki ama benim dikkatimi çekmişti." uzun konuşmasının ardından bir soluk aldığında yavaş yavaş ifadem normal bir hal aldı ve dinlemeye devam ettim.

"His'in yayında çalacağı müzikleri çoğu zaman senin gün içinde dinlediğine şahit oldum. Ve bu azımsanmayacak kadar çok denk geldi. Bir keresinde derste psikoloji hocasının listeden seçtiği beş öğrenci içinde sen vardın. Sizden istediği ise herhangi bir konu söylemenizi ve konuşma yapmamızı istemişti psikoloji hocası. Sıra sana geldiğinde senin bahsettiğin konu birkaç gün sonra His'in az buçuk da olsa bahsini geçirdiği konuydu." sakince onu dinliyordum.

Ellerim çözülmüş yanıma düşmüştü. Yeniden nefeslenip devam etti. "En sevdiğin mevsim kış, en sevdiğin renk lacivert, en sevdiğin yabancı grup Imegine Dragons, türk grup Pinhani. His'in programda bahsettikleri üzerine bunları söylüyorum çünkü senin de öyle. His Ankaralı olduğundan bahsetmişti, orayı özlediğinden. Sen, sende Ankaralısın ve her ne kadar özlemediğini söylesen de, gözlerin öyle demiyor. Biliyorum özlüyorsun." gözlerimin içine öyle bir baktı ki sanki çıplakmışım da benliğimi olduğu gibi görüyor gibiydi.

Ürktüm. Bana olan bu derin, anlamlı ve emin bakışlarından tedirgin oldum. Korktum nedensizce. Görülmekten miydi bu korkum yoksa kendime itiraf edemeyeceğim gerçekleri bu adamın bana söyleyeceğini anladığımdan mı? Birinin beni böyle tanıması, neden beni tarifini dahi edemediğim duygulara itiyordu. Devamını getiremez gibi olduğunda duraksadı ve yeniden kısa ama derin bir nefes aldı.

"Gizlesen de Ankara'ya duyduğu özlemi ben görüyorum Alisa. Bu özlem öyle sıradan bir şey değil daha derin, özel ve farklı olduğunun farkındayım."

Aramızdaki o olmayan mesafe de bedeniyle bana doğru eğildiğinde kapanır gibi oldu. Artık birbirimizin nefeslerini solumaya başladığımız da "Benden sakın korkma olur mu?" dedi fısıltıyla.

Ağırca başımı salladım ve "Senden korkmuyorum, korkmam." Gözlerimi alamadığım halde gözleri kaçırıp "Bu.. bu durum." Başını yana çevirip odamdan içeriye baktığında hala fısıltıyla "Bu durum her şey aramızda kalacak. Bana güvenebilirsin." diyerek geri çekildi.

Hızla bu andan ve konuşmalardan kaçmak için Kuzey'in yanından geçerek odamdan içeriye girdim. "Güvenmemek için bir sorun yok."

Duyup duymadığından emin olmadığım, ağzımın içinde gevelediğim söz sonrasında hemen masama kuruldum. Bilgisayarımı açarak hızla yaklaşan program saatimde konuşacaklarımı ve sunacağım müzik listemi önüme aldım. Defterime not aldığım birkaç konudan bahsetmek istiyordum.

His Radio | Yarı Texting Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin