Meydanın ortasında bir kargaşa hakimdi. Arkadan polisin, ambulansın ve itfaiyenin sirenlerine karışan çığlık ve ağlayan çocuk sesleri vardı. Profesyonel kahramalar, villianlar ve nomular savaş halindeydi. Savaş villianların lehineydi. Bu kargaşanın ortasında beyaz saçları ve kırılan maskesinin ardından gözüken kırmızı gözüyle etrafı tarayan biri vardı. Ardından bağırmaya başladı:
-HEY ALL MIGHT! ŞU AN NERDESİN? AZ ÖNCE SAVAŞIYORDUK NEREYE KAÇTIN?
YOKSA BENDEN KORKTUN MU?
Maskeli çocuğun söylediği bu son söze herkes durdu ve etrafta All Might'ı aramaya başladılar ama All Might gerçekten de etrafta yoktu. Sessizliği çocuğun kahkahası bozmuştu, kahkahayla kendine gelen herkes savaşa devam etmeye başlamıştı Endevaor da All Might'ın yokluğunu telafi etmeye çalışsa da kendisini diğer kahramanlar gibi yere serilmiş bir halde buldu o sırada maskeli çocuğun yanına bir çocuk geldi. Çocuğun mavi saçları ve kırmızı gözleri vardı. Suratında da bir el vardı. Çocuğun boyu daha uzundu, dışarıdan bakılınca maskeli çocuktan daha büyük olduğu anlaşılıyordu. Maskeli çocuğa doğru hafiften eğilip kulağına bir şeyler fısıldadı, maskeli çocuk sinirliydi ama kendine hakim olmaya çalışıyordu ve geri çekilme emrini verdi:
-HEY MORONLAR! GERİ DÖNÜYORUZ PORTALA GİDİN!
Başta herkes şaşırmıştı ve tedirgin olmuştu kahramanların gelip onları durduracağından şüphe etmişlerdi ama sonra etrafa baktıklarında kahramanların hepsi yerdeydi ve onları durdurabilecek güçlerinin olmadığını fark ettiler. Bunu fark ettikleri zaman ise sızlanmaya başladılar ama emire karşı gelemeyeceklerini biliyorlardı ve denileni yaptılar. O sırada sinirlerine hakim olamayan maskeli çocuk mavi saçlı çocuğun yakasından tutup ona yukarıdan bakabilecek kadar aşağı çekti ardından bağırmaya başladı:
-SENİ SALAK! NEDEN ŞİMDİ? NEDEN DAHA ÖNCE HABER VERMEDİN İŞE YARAMAZ ŞEY?!
Mavi saçlı çocuk yakasını kurtarıp aralarına bir mesafe koyduktan sonra o da bağırmaya başladı:
-SENCE DAHA ÖNCEDEN HABERİM OLSAYDI SÖYLEMEZ MİYİDİM?!
Maskeli çocuk daha da sinirlenip yine yakasından tuttu ve şöyle dedi:
-BU SENİN GÖREVİNDİ BOŞUNA SENİ ORADA BIRAKMADIM!
Sözünü bitirince kuvvetli bir şekilde mavi saçlı çocuğu yere ittikten sonra öfkeyle portala doğru gidip portaldan geçti. O anki haliyle yerde yatan mavi saçlı çocuk doğrulurken fark etti ki villianlarda biri ona bakıp gülüyordu. Bunu gören mavi saçlı çocuk sinirle ayağı kalktı ve ona gülen villianın yanına gitti, villian çocuğun geldiğini fark edemeden çocuk onun yanına gelmişti elini adamın suratını ortasına koydu ve adam çığlık atmaya başlamıştı suratı çürüyor ve yok oluyordu bu onun tuhaflığıydı. Adam çığlık atarak ölürken diğer villianlar da korkuyla onları izliyordu. Adam ölüsünün yere düştüğünü gördükten sonra da çocuk şöyle dedi:
-HADDİNİZİ AŞMAYIN! YOKSA SİZİN SONUNUZ DA BÖYLE OLUR!
Ardından tükenmemiş siniriyle portala doğru gitti ve içinden geçti.
.
.
.
.
.
.
.
Merhabalaar ben bir My Hero Academia parodisi yazmaya karar verdim ve bu ilk bölümü. Sanırım biraz kısa oldu yazım yanlışları varsa şimdiden özür dilerim sıradaki bölümü daha uzun yazmaya çalışacağım. Umarım bölümü beğenmişsizindir iyi okumalar <3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yeni Bir Başlangıç
FanfictionBen sadece kahraman olmak isteyen küçük bir çocuktum... Ama ne demişler fikirler değişebilir benim durumum da örnek aldığın kişi seni küçümsediğinde olur... O zaman neden bir kötü adam olmayayım ki? Hem de 1 numaralı villianın oğluyken!
