2.Bölüm

139 18 6
                                    


(5 yaşındaki İzuku)
Şu an çok heyecanlıyım kahvaltı ettikten sonra doktora gideceğiz ve doktor benim tuhaflığımın ne olduğunu söyleyecek.

-İzukucuğum hadi gel yemek hazır!
-Tamam anne geliyorum!

Kahvaltımızı ettikten sonra arabaya bindik ben bütün yol boyunca heyecandan yerimde duramadım arka koltukta bir oraya bir buraya zıplayıp duruyordum. Hastaneye geldiğimiz gibi arabadan fırladım, annem bana sesleniyordu:

-İZUKU YAVAŞLA DÜŞECEKSİN, BENİ BEKLE!

Annemin elinden tutarak doktorun muayenehanesine girdik, içeride bir süre doktoru bekledikten sonra doktor içeri girdi:

-Merhabalar Bayan Midoriya, izninizle oğlunuzun testlerine başlayalım.
-Ah merhabalar, evet başalayalım.

Doktor bazı testler ve film çektikten sonra elindeki kağıtlara baktı korkmuş ve şaşırmış bir ifade yaptı ve ardın da dedi ki:

-B-ben... Ben hemen geleceğim bir saniye.

Doktor çıktığında annemle konuşmaya başladım:

-Anne anne ben de All Might gibi bir kahraman olacağım değil mi?
-Evet İzukucuğum sen de All Might gibi bir kahraman olacaksın.
-Evet harika bir kahraman olacağım!

Ardından doktor elinde bir ilaçla geldi. Ben tabi o an hiç bir şeyi anlamamıştım, doktor anneme yaklaşıp kulağına fısıldadı, annemin gözlerinin dolduğunu görünce suratımdaki gülümse yavaştan kaybolmaya başladı doktor bana döndü elindeki ilacı bana uzatarak konuşmaya başladı:

-Bak evlat senin bir tuhaflığın yok ve bu sana zarar veriyor o yüzden bu ilaçları sabah-akşam ikişer tane içmen gerekiyor.

Annem bana ağlayarak bakıyordu ve "üzgünüm İzuku" diye mırıldanıyordu. Duyduğum bu sözlerden sonra bilincimin yavaştan kapandığını hissettim, gözlerim kararmaya başladıktan sonrasını hatırlamıyordum. Uyanmaya başladığımda fark ettim ki çoktan eve gelmiştik ben koltukta yatıyordum önümdeki masanın üstünde doktorun verdiği ilaç şişesi vardı. Etrafıma biraz bakınmaya başlayıca odanın öteki ucunda annemi ve onun yanındaki adamı fark ettim. Annem adama sarılmış ağlıyordu, adamın da onu teselli etmeye çalışır gibi bir hali vardı. Hâlâ tam olarak ayılamadığım için adamın neye benzediğin tam olarak göremiyordum. Etrafıma bakınmaya devam ederken ayılmıştım sonra da odadaki aynayı fark ettim. Aynaya baktığımda bir şok geçirdim yemyeşil olan saçlarım bembeyaz olmuştu, yeşil gözlerimden biri ise kırmızıydı o halimin bende yarattığı şok ve korkuyla çığlık attım, annem uyandığımı fark edip hızlıca yanıma geldi:

-Tamam canım tamam ben buradayım sakin ol.
-A-anne b-benim saçlarım...gözüm...
-Shhh... Hepsini açıklayacağız ama önce sakin ol tamam mı?
-hı hı (evet anlamında kafamı salladım).

Ben anneme sarılırken az önceki adam daha da yaklaştı ve o anda fark ettim ki beyza saçları ve kırmızı gözleriyle benim şuanki halim onu çok andırıyordu. Anneme bakarak konuşmaya başladım:

-Anne... B-bu adam da kim?

Annem adama baktı. Adam ona onaylayıcı bir bakış atınca annem konuşmaya başladı:

-Tatlım... Bu adam... Senin baban.
-NE! Benim babam mı?!

Kafamı çevirip adama baktım. Bana gülümseyerek bakmasına rağmen korkutucu bir aurası vardı. Benim hayal ettiğim baba figürü böyle değildi ben de kafamı annemin koynuna geri gömdüm. Adam bu haraketime karşılık beni kucağına aldı ama ben hala dehşet içindeydim.
.
.
.
.
.
.
.

Okuduğunuz için teşekkürler

Yeni Bir BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin