3.10

100 11 0
                                    


3.10/ gündüz 2.10

jm: Gerçekten... Seni ne kadar sevdiğimi unutmuş gibisin.

- İsterse canım sonsuza kadar yansın Jeno. Seninle aynı yollara defalarca girerim.

- Başka insanlarda başka bedenlerde mutluluğu öğrenmek istemedim hiçbir zaman.

- Canını yaksam da canım yansa da seninle olmak istedim hep.

- Çünkü ilacımın da bu olduğunu biliyordum. Başkası değil.

- Hikayemizin hiç bittiğini düşünmedim Jeno.

- Aynı tutkuyla devam etti hep.

- Benimle koca balo salonunda dans edemediğin için moralin bozulduğu zaman ellerimden tutup bahçede ağaçların arasında dans ettiğimiz zamanki tutkuyla devam etti hep.

- Ben hala o geceki gibi parlak yıldızları görmeye çalışıyorum hayatımızda.

- Ama sen o günleri unutmuş gibisin. Görmüyor gibisin. Görmek istemiyorsun.

- Sana hiçbir şey diyemem.

- Kendime de diyemiyorum. Ne yapacağımı bilemiyorum.

- Kendimi sensiz bir hayata hiç hazırlamamıştım.

- İşten ayrıldım. Memlekete taşındım. Eğer okuduysan...

- Herkes seni soruyor. Beni sensiz görmeye asla alışık değiller.

- Ve bu canımı yakıyor Jeno.

- Asla kabullenmek istemediğim şeylerin yüzüme vurulması.

- Mutluluğu, acıları ve aşkı birlikte paylaştığımız eve tek başıma gitmem.

- Hep yanımda olman gün gelince ne kadar can yakıcı oluyormuş.

-jeno çevrimiçi-

- Eve giderken öldürücü yokuşta kollarımdan tutup çeken biri olmadığında,

- Çarşıda bugün cuma güzel balıklar gelmiştir diyen biri olmadığında,

- İki bisikletle evimin önüne gelip hadi göle gidiyoruz diyip özel yerimize gittiğimiz biri olmadığında ne kadar da canım yanıyormuş.

- Bazen bu yüzden evde bile kalmıyorum.

- Ama burada sen her yerdeymişsin onu anlıyorum.

- Şuanki yakışıklılığın lisede başlamıştı hatırlıyor musun?

- Aramızda olanları kimse bilemeyeceği için bütün kızlar yanına geliyordu ya da bana gelip seni soruyorlardı.

- Ben seni gıcık etmek için hepsine olur bence senden hoşlanır diyerek sana gönderiyordum.

- Hepsine, gözlerime bakarak hayır deyişini görmek inanılmaz keyifli geliyordu. Çocuk aklı işte...

- O kızların bazıları hala burda yaşıyormuş. Geçenlerde birkaç tanesi ile karşılaştım ve bana seni sordular.

- Cevap verememek çok zordu.

- Onlara en azından yalan söylemeliydim belki de ama yapamadım Jeno.

- Çocukluğumuzdan beri gizli yaşadık bu aşkı. Sadece annelerimiz ve Mark biliyordu. Diğer herkes hala bizi en yakın arkadaşlar sanıyor.

- Ve ben herkesin bildiği en yakın arkadaşımın nasıl olduğunu bile bilmiyorum.

- Herkese başımı eğerek cevap verdim.

- Ve şu bir haftada kaç kişiye başımı eğdiğimi tahmin edemezsin. Sonunda delirmekten korktum.

- Birlikte mutlu değiliz. Buna karşı çıkamıyorum. Aramızdaki bitmeyen gerginliği biliyorum.

- Ama bunların hepsinin yıllardır yaşadığımız gizlilikten olduğunu düşünmedin mi hiç?

- Ellerini bir kez bile tutamadım.

- Metroda bir kez bile kafamı omzuna yaslayıp uyuyarak evime gidemedim Jeno.

- Ne zaman yaslasam kafama vurarak gülümsüyordun.

- Özgür olduğumuz tek yer odalarımızdı. Kimsenin bizi göremeyeceği yerler ve göl kenarı...

- Sonsuza kadar saklamaya hazırdık kendimizi ama bunu neden yaptığımızı bilmiyordum.

- Ben de herkes gibi seninle akşam yemeğine çıkmak istiyordum.

- Gençlerin takıldığı bir kulüpte sarhoş olarak sarmaş dolaş dans etmek istiyordum.

- Gençken yaptığımız her türlü saçmalığı seninle yapmak istiyordum.

- Ama bunun yerine birbirimizi uzaktan izledik hep. Elimi arkadan tutmaya çalışıyordun hep. Bana yakın olabilmek için üzerimde toz, saç kılı varmış gibi davranıyordun sürekli.

- Bunlardan dolayı seni asla suçlamıyorum. Çok zor zamanlar atlattık beraber.

- Ama sence de sebep bu olamaz mı?

- Sebep biz miydik? Yoksa saklamak zorunda kaldığımız duygularımız mı?

- Benim için seni uzaktan sevmek çok zordu. Hala zor. Bu beni sinirlendiriyor. Ama bu konuyu açmak istemiyorum. Yeterince konuştuk sanırım.

jeno: Hayır, aç lütfen.

- Yeterince konuşmadık.

- Tekrar anlat Jaemin.

us | nomin Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin