Zarar vermiş, çok incitmiş..
..ama güzelmiş, çok güzelmiş..
En büyük hazineler bile, bu kadar zengin değilmiş..-------
"Eski gücünü yitirmiş diye duydum."
"Sahi mi?"
"Evet evet! Bir meleğe işkence bile etmiş ama öldürmemiş!"
"Ne diyorsunuz siz? Lorddan böyle bir şey nasıl beklersiniz? Kesin yalandır."
"Benimde pek inanasım gelmedi ama sanırım gerçek bu."
"Hayır hayır. Lord kafasına koyduğunu yapar. Amacı belliki başka. Yoksa onun elinden kim sağ kurtulur?"
Fısıltılar her yerdeydi..
"Ölüm kralı dengesini kaybetmiş diyorlar!"
Herkes konuşuyordu..
Herkes ortaya bir şey atıyor, dikkat çekiyordu. Ölüm kralı mı sarsılmış? Hadi ordan!
"Ölüm kralı artık öldüremiyor diyolar, gerçek mi lan bu?"
Adımlarını değiştirdi. Rotası belliydi.
Luhan..
Kiralık katil.
Onun olduğu tek bir yer vardı, bar.
Bara giriş yaptığında bütün kafalar ona döndü. Bir anda bütün fısıltılar durmuş, Kai yürümeye başlayınca tekrar başlamıştı. Bu sefer konuları ölüm lordu olmuştu.
Aradığı simayi bulamayınca çenesini kastı. Elleri yumruk olmuştu. Biraz daha etrafına bakınca, Chanyeol'u içerken görmüştü. Adımlarını ona yönlendirdi.
"Luhan nerede?"
"Sevdiğinin peşinde."
Sevdiği? Ne kadarda iğrenç bir kelimeydi. Derin nefes alıp verdi. "Bu dedikodular neyin nesi?"
Chanyeol yan ağız güldü. "Kendi mekanında güvensiz adamlar tutuyorsan ne yapabilirim?"
Kai, sertçe Chanyeol'un kolunu tuttu. Kanatlarının açılmaması için ekstra çaba göstermişti. "Adam öldüremiyorum diye beni küçük görme." Gözlerinden adeta ateş çıkıyordu. "Seni ölmekten beter ederim.. tekrar o cehennem çukuruna geri atarım.." her duraksamasında tutuşunu biraz daha sertleştiriyor, biraz daha öne doğru eğiliyordu. ".. bu dünyadaki her şeyini de aynı şekilde yakarım.. o küçük veletide.."
Chanyeol karşı çıkmak istesede sustu. Yanmayı göze alabilirdi, ölmeyi göze alabilirdi ama Baekhyun.. asla!
"Ne istiyorsun?" dedi sakin kalmaya çalışarak.
Kai gülümsedi, elini geri çekti. "Öldür." dedi. "Konuşan herkesi."
*****
Köprü altında bekliyordu. Esen rüzgar saçlarını havalandırıyor, sigarası havada değişik şekillerde uçuyordu.
Kyungsoo köprünün diğer tarafında duruyordu. Varlığını hissetmişti ama dönüp bakmıyordu ona. Sigarasının tadını çıkarıyor, onun gelmesini bekliyordu.
Kyungsoo ise manzaraya dalıp gitmişti. Kai'yi her zaman böyle sakin görmek kolay değildi. Hoş, onu görmek bile kolay değildi. Ondan kaçmak yerine, tekrar işkence edeceği ihtimalini bilse bile, yolunu değiştirmek istemiyordu.
Belki o günden geriye hiçbir iz kalmamıştı vücudunda ama içerideki Kyungsoo, hala zincirlenmiş bir şekilde acı çekiyordu.
Vurma diyemiyor, acıdığını söyleyemiyor çünkü ona dokunan eller hoşuna gidiyordu. Canını acıtırken bile ona yaklaşması yan ağız gülümsemesi içeride bir şeylere dokunuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şeytanla Dans Et // KaiSoo
Mystery / ThrillerMasum bir aşk öyküsü değil, delice yaşanmış öyle bitmiş. Kör eden büyük aşkları, biraz bunu hak etmiş. Yan çift; HunHan - ChanBaek