Şeytanla Dans Et // KaiSoo

Son Dans -Final

Aşılmaz günah tepesi değil, görenler hiç anlamamış.
Şeytanları taşlamaktansa, vazgeçirmeye çalışmışlar onları.
Ama ölmemiş aşkları, vazgeçmemiş ruhları.

---

Kai, cehennemin en dibine, kilitli kafese giderken gülümsüyordu. Neredeyse asırlardır girmemişti buraya. Kafesin önüne geldiğinde, beklendiğini görünce daha çok güldü.

"Biraz geç kalmadın mı, Lordum?"

Kai ateşten yapılma kafese dokundu. Ateş onu yakmıyordu zira kendisi ateşti. "Beni beklediğini görmek çok heyecan verici."

İçeride ki kilitli şeytan ateşlere yaklaştı ve lordun ellerini tuttu. "Seni yüzyıllardır bekliyorum, lordum."

"Seninle bir anlaşma yapmak istiyorum" dedi Kai, yüzünden asla silmediği gülümseme ile.

Şeytan, uzun saçlarını heyecanla geri attı. Yüzündeki abartılı heyecan ifadesine rağmen güzeldi. "Duymak için sabırsızlanıyorum."

"Cehennemin Yedi Prensinin, gerçek hikayesini herkese gösterelim mi?"

Şeytan heyecanla el çırparak olduğu yerde döndü. Hızla kafasını sallarken dudaklarını yalıyordu. "Gösterelim, Lordum."

Kai ufak bir kahkaha attı. "Ama ufak şartlarım var."

"Şu melek." diye hızla araya girdi şeytan. "Ona dokunmayacağım ve koruyacağım değil mi?"

Kai tekrar kahkaha attı. "Demek hikayemiz cehennemin dibine kadar yayılmış." Kahkahasını bastırdı ve eliyle saçlarını düzeltti. "Sana özgürlüğünü geri vereceğim ve benim yanımda şövalyem olarak yaşayabilirsin."

Şeytan lorduna tekrar yaklaştı. "Öldürmek istiyorum, eğer öldürmeme izin verirsen.."

"Öldür." dedi Kai, karanlık gözleri ile. "Bize karşı savaşan herkesi öldür.

*****

"Geldiler." dedi Luhan, takım elbisesini özenle giyen lorduna. "Kyungsoo'yu nereye götürmemi istersin?"

Kai parfümünü sıkarken cevap verdi. "Bir yere götürmen anlamsız, sizi takip ederler."

"Burada mı kalacak?!"

Kai, şeytanın sesinin yükselmesi ile ona doğru yavaşça döndü. Yüzündeki ifade, aklındaki her kelimeyi belli ediyordu. "Sana sormadan karar verdiğim için üzgünüm, Luhan."

Luhan geri adım atmak yerine lorda doğru ilerledi. "Umarım bir planın vardır, yoksa bu savaş, yaptığın ikinci katliam olacak."

Kai şeytani umursamadan aynaya döndü. "Git ve misafirlerimizi karşıla. Onlara gereken ilgiyi vermeliyiz."

Luhan hayretle baktı karşısında ki adama. Dünya yansa umurunda olmaz sözünün vücut bulmuş haliydi. Öldürüleceği bir savaş vardı ve kendisi, aynada kıyafetini düzenliyor, parfüm sıkıyor ve saçlarını yapıyordu! Yaptığı seçimler yüzünden yine birileri ölmeyecekmiş gibi! Sinirle kendini dışarı attı ve gelen orduya korkakça baktı.

Kai ise aynada kendine uzun uzun bakmaya devam etti.

"Ortaya çık, Kim Jongin."

İçinde ki insan şaşkınlıkla ayağa kalktı. 'Ne oluyor?'

Kai, gülümsedi. "Bu gece her şey olabilir, sen ölebilirsin. Bu yüzden sana bir şans veriyorum, bedeninin kontrolünü al ve onunla vedalaş."

İçinde sıkışan insan şaşkınlıkla güldü. 'Sen ciddi misin, Lucifer?'