Bölüm III.

445 53 16
                                    

 Erkek adam ağlamaz!

Omega özgünlüğü ile kurtulamayacağını anladı. Ellerini ve ayaklarını kurtarmaya çalıştı ama nafile, alfa çok güçlüydü ve omeganın kokusu onun da kızışmasını açmıştı.

Vücudu istemsizce hareket ediyor, gözlerini omeganın boynundan alamıyor ve dişleri kaşınıyordu. Zaten omeganın tahrik edici görünüşü yüzünden sertleşmiş erkekliğini hesaba katmıyorum bile. Alfa omegayı yemek istiyordu. Onu eritip yitirmek.. ama ona dokumaya bile kıyamazken bunu nasıl yapacaktı ?

Boynuna doğru yaklaştı. Omeganın ağladığını fark etmedi bile. Onun güzel kahve kokusunu içine çekti. Hareket etmesi canını daha çok yakacağından kulağına fısıldadı. "Hadi ama. Sana zarar verecek bir şey yapacağımı düşünmüyorsun değil mi ? Sadece sana sahip çıkacağım.."

İlk önce ısıracağı yere küçük izler bırakmaya başladı daha sonra zaten kaşınan dişlerini omeganın derisine geçirdi. Acıyla inleyen omega son gücüyle alfayı üstünden itti ve yere düşürdü. Isırık omeganın kızışmasını hafifletmişti, kanayan boynunu tutarak dolu gözleriyle alfaya baktı. Sessizce mırıldandı "Babam haklıymış.." gözlerinden birkaç damla yaş süzüldü. Dengesizce ayağa kalktı ve sarsılarak alfaya doğru yürüdü.

Hafifçe alfanın düştüğü yere doğru eğildi, gözlerinden yaşlar durmaksızın süzülürken o sakince fısıldadı "Bütün alfalar aynı, tek istedikleri omegaları kullanmak. Tıpkı senin yapmaya çalıştığın gibi. Bir süre gerçekten bana değer verdiğini sanmıştım. Sanki olabilirmiş gibi.. değil mi ?"

"Sanırım eve gidip babama beni eve geri alması için yalvaracağım. Gerçi kirlenmiş bir omegayı ne yapsın ki ?"Alfa kendine sahip çıkamamıştı.. bilerek yapmadığı halde kendinden iğreniyor, kendini güçsüz ve dayanıksız görüyordu. Sağa-sola sallanarak ayağa kalktı, sakince kapıdan çıktı. Arkasına bile bakmadan!

Arkasında bıraktığı güçsüz, muhtaç ve aciz ruhu önemsemeden..

...

"Hadi ama! Erkek adam ağlamaz!" diye düşünüyordu. Göz yaşları bardaktan boşanırcasına akarken, alfa. Zayıf, güçsüz, aciz, nefsinin kölesi olmuş – ve yarı azgın – öfkeliydi ama omegaya değil; kendisine. Merdivenden iniyorken kendini cezalandırmak istiyordu. Öfkeyle, sertçe duvara yumduğunu vurdu. Lanet olası cinselliğinin kurbanı olmuştu, ve anormal derecede değer verdiği tek kişiyi incitmişti.

Bir yandan göz yaşlarını dindirmeye çalışıyor, diğer yandan kendine duyduğu nefreti sıktığı yumruğu ile vücudundan atmaya çalışıyordu. O sırada omega daha beter bir durumda ama sakindi. Omzundaki kan durmaksızın akarken beyaz tişörtü kıpkırmızıydı. Kanı durdurmak için kırmızıya bulanmış elleriyle omzunu sıkıyor iki katı derecesinde akan göz yaşlarını durdurmak içinse hiç bir şey yapmıyordu.

Dizlerinin üstünde sadece 14. yılını bu gün tamamlayan hayatını düşündü. Tek mutlu anlarını alfanın şefkatinde yaşamış, en acı ve korku dolu anlarını onun ihanetinde hissetmişti. Şimdi ise onun gibi bir baskın alfa tarafından taciz vasıtasıyla işaretlenmişti.

Ama onun söylediklerini hala aklından çıkaramıyordu. "Sadece sana sahip çıkacağım.." bunu kabullenmek istemese bile onu affetmişti. Ama bu suçunu hafifletmiyordu. Babası bile ona bu tür bir şey yapmamıştı.. Affetmek omegaya çok acınası geliyordu. Ona muhtaçmış gibi hissetmesine sebep oluyor ve bu da kendini aciz görme duygusunu körüklüyordu.

Ama tüm olanlara rağmen hala alfanın söylediklerine gözü kör bir şekilde inanıyor ve kendini aciz hissetme duygusunun geri gelmesinden nefret ediyordu. Şu an alfa herhangi bir palavra uydursa ona inanmaya ve boynuna atlamaya hazırdı.

Peki. İlk önce bu olayın tekrar yaşanmaması için buradan gitmeliydi. Bir bardak su almak ve boynundaki yarayı tedavi etmek için aşağıya indi. Merdivenin sonunda sol yumruğunu duvar sağ kolunu gözlerine dayamış sarışın alfayı görmeyi beklemiyordu.

Hadi ama sırf kendini düşündüğü için ağlıyor olamazdı ya ? Ama bu önemli değildi. Onu görünce kalbine iniyormuş gibi oldu ve tekrar kül kokulu o iğrenç feramonları hissetti. Bu koku küçüklük tramvasını tetikledi, ve omega kendini dışarı atmak istedi. Başı dönmüştü ve gözleri kapıya kenetlenmişti. Aniden kendini kapıdan dışarı attı. Gözlerinin o kapkara boşluğu görmesi çok uzun dürmedi

---------------------------------------

555 kelimeyi bir buçuk saat içinde yazmak kolay olmadı. Sırf sizi bölümsüz bırakmayayım diye izninizle bir bardak su içip devam etmek istiyorum..

Yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen ne kadar yorum gelirse yazma isteğim o kadar artıyor <3

                                                                                             -Yazarınız

Bakugou X ReaderHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin