thank you // chanmin

#16

Chan her zaman Seungminle olduğu sahile geldi.

Yere oturup denizi seyretmeye başladı.

Boynuna sarılan kol ile irkilip arkasına dönüp baktı. Bu Seungmindi. "Ah Seungmin."
"Telefonlarıma ve mesajlarıma cevap vermedin. Ben de burda olduğunu düşünüp yanına geldim." Paltosunu düzelterek yanına oturdu. "Seungmin, iyi olduğuna emin misin?"

Genç çocuğun rengi solmuştu. Zamanı azalıyordu. "Iyiyim." Gülümsedi.

Chan elini boynuna sararak Seungmini omzuna çekip yatırdı. "Çok korkuyorum, ne zaman gideceğini bilmiyorum Seungmin. Sensiz ne yapacağım ben?" Seungmin sessiz kaldı.

Chan onun sıcak elini kavrarken konuştu. "Keşke sana 'gitme kal' diyebilsem. Ama diyemiyorum. Ben de seninle gelsem olur mu?" Seungmin hızla başıyla reddetti. "Saçmalama hyung, sen benim için yaşayacaksın. Lütfen."
"Imkansızı istiyorsun."

Seungmin ona dönüp elini kaldırdı ve serçe parmağını uzattı. "Benim için yaşa sevgilim." Chan söz vermek istemiyordu. "Hadi ama, lütfen diyorum." Serçe parmağını onunkine sardı. "Deneyeceğim."
"Söz mü?"
"Söz."

Elini kavrayarak yerden kaldırdı. "Şuan üzgün hissetmek istemiyorum. Şurdaki çiçek bahçesine gidip çiçek toplayalım. Olur mu?" Chan başıyla onaylandığında Seungminin onun elinden tutup çiçek bahçesine sürüklemesi bir oldu.

"Hepsi çok güzel çiçekler. Burayı ne zamandan beri biliyorsun Seungmin?" Seungmin yerden çiçek kopararak konuştu. "Seninle ilk tanıştığım günden beri. Bir gün toplayıp sana getirecektim ama unuttum."
"Bugün birlikte topluyoruz. Fena mı oldu?" Gülümseyerek başıyla onayladı.

Seungmin topladığı bütün çiçekleri bağlayıp bir taç yaptı. Chana yaklaştı ve parmak üstlerinde durup başına yerleştirdi. "Annem küçükken sevdiğine yaparsın diye öğretmişti. Çok yakıştı." Chan konuşmak üzereyken Seungmin öksürmeye başladı. "S-seungmin?"

Bir anda başı dönüp Chan'ın kucağına düştü. "Seungmin!" Yere oturarak kucağına aldı. "Iyi misin?!"
"I-iyiyim, ara sıra böyle baş dönmelerim oluyor."

Gülümsedi. "Bu açıdan başındaki taç ile çok güzel görünüyorsun." Eliyle yanağını kavradı. "Aptal, bu durumda hala beni düşünüyorsun!"
"Seni her zaman düşünüyorum hyung."
"Hastaneye gitmek ister misin? Nasıl hissediyorsun?"
"Iyiyim dedim ya işte. Bir şeyim yok."

Ikiside ayaklandı. "Her zaman yalan söylüyorsun. Iyi değilsin."
"Bilmiyor musun sevgilim, sen yanımda olduğun her sürece iyiyim. Gerçekten." Chan elini onun beline sararak bahçeden çıktılar.

Başındaki tacı çıkarıp Seungminin başına yerleştirdi. "Sana daha çok yakışıyor." Evinin yoluna doğru yürümeye başladılar.