#21

239 30 1
                                    

Günler geride kalmıştı. Seungmin bu sefer gerçekten gidiyordu.

Seungmin solunum cihazını başından çıkardı ve yana koydu. "Seungmin ne yapıyorsun?" Gülümserken sevgilisinin elini kavradı. "Buraya kadar artık Chan."
"N-ne demek istiyorsun?"
"Solunum cihazı artık nefes almama yardımcı olmuyor."
"Hayır! Hayır, yardımcı oluyor, lütfen geri tak Seungmin. Yalvarıyorum!" Cihazı alarak başına geçirecekken Seungmin onu durdurdu.

Felix başını kaldırarak uyandı. "Ne oluyor?"
"Seungmin cihazı takmıyor!" Ayaklandı. "Seungmin çıldırdın mı, tak şunu!"
"Lütfen durun ikinizde. Kendim için ne iyiyse onu yapıyorum." Seungmin Chana baktı. "Chan, sevgilim-"
"Sus, hayır! Bu konuşmayı yapmayacaksın! Sus! Sus! Sus!" Kulaklarını ve gözlerini kapatarak ağlamaya başladı.

Ellerinden tutarak aşağı indirdi. "Beni dinle. Bunu kabullenmen gerekiyor... Artık gitme zamanım geldi. Seninle olduğum için hiç pişman değilim... Iyi ki o gün gelip çiçek almışım. Sen olmasan ben çoktan ölmüştüm bile ... Seninle birlikte Italyaya bile gittik. En gitmek istediğim yer." Yutkunarak lafına devam etti.

"Bana yaşayamadığım hayatı yaşattın. Teşekkürler." Gözlerinden yaşlar aktı. "Lütfen Seungmin. Gitme, kal." Başıyla reddetti.

"Yapamam. Ben de seninle kalmak çok istiyorum. Ama yapamam." Göz yaşlarını silerek elini tuttu. "Tekrar aşık ol, yaşamaya devam et. Güzel veya yakışıklı birisini bul." Chan dahada ağladı. "Ne saçmalıyorsun sen? Ben senden başkasına aşık olabilir miyim?"
"Bu genç yaşında yalnız mı yaşayacaksın?"
"Sen varsın, ve hep sen olacakasın." Seungmin güldü.

Boynundan kolyesini çıkararak Chan'ın eline verdi. "Bu artık senin. Hayatının sonuna kadar sakla." Ikiside biraz sessiz kaldı.

"Seni seviyorum Chan." Elini ıslak yanağa koyup okşadı. "Uzun bir hayat yaşa." Makinanın durmadan devam eden sesi ile elinin düşmesi bir oldu.

"Seungmin! SEUNGMIN!" Kalkarak yüzünü ellerinin arasına aldı. "Seungmin uyan! Gidemezsin!" Felix arkada eliyle ağzını kapatmış ağlıyordu. Başını başka yöne çevirdi.

Hemşireler geldiğinde Chanı çekmeye çalıştılar ama yapamamışlardı. Felix göz yaşlarını ve burnunu silerek yanına geldi ve cansız bedene sarılı olan Chanı yataktan çekti.

Hemşire onu makinadan ayırdı ve üstüne örtüyü örttü. "Hayır! Olmaz! Götürmeyin onu oraya! Orası çok soğuk ve karanlık! Çok korkar lütfen!" Yatağı sürükleyerek odadan çıktılar. "Lütfen izin verin biraz daha bakayım ona!" Felix onu zarzor tutuyordu. Ikiside büyük bir enkaz altındaydı.

Chan Felixi ittirerek yere düştü. "Gitti, o gerçekten gitti."
"Üzgünüm Chan."

Ikiside Seungmin olmadan ağlamaya devam ettiler.

thank you // chanminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin