Seni Kim Öldürdü ?

Giriş (Seni Kim Öldürdü?)

Gece yarısı şehir karanlığa gömülmüştü, sessizliğe teslim olmuş - ölüm sessizliği gibi - bomboştu. Sokak lambaları yorgundu sanki hafif hafif yanıyordu. Hoştu aslında kimi insan korkar belki ama genç kadının içine huzur estirdi bu ortam.

Salıncağa oturdu ve sessizliğe müzik listesi eşlik etti. Yavaş yavaş sallanmaya başladı, başını yasladı zincire, salıncağa yayıldı, bir elini zincire tutundu telefon olan elini bacağına koydu. Hafifçe başını kaldırdı. Öyle güzeldi ki gökyüzü, yıldızlar içinde kaybolmak istiyor insan diye düşündü.

Zaman geçti, müzikler değişti. Genç kadın salıncakta öylece kaldı, ta ki o sesi duyana kadar. Ses "Seni kim öldürdü?" dedi, bir an duraksadı. Gerçekten birinin sesi miydi? Yoksa kafasında diye düşünürken yanında ki salıncağın sesleri düşüncelerini böldü.

Yanına bakmadı. Farketmemişti ama yanındaki salıncakta ona ayak uyduruyordu. Bunu farkedince sesin geldiği yere bakmadan "Nasıl yani?" dedi. Afalladığı ses tonundan belliydi ama buna dikkat etmemişti zaten daha çok yanında ki kişinin sesine odaklandı. "Ruhunun katili kim? " dedi. Yutkundu ve bir an haline baktı ve her gün aynada baktığı kadına yabancılık hissetti. Yanında ki salıncağa döndü ve sesin sahibiyle göz göze geldi.

Gözleri dolmuştu, iyi değildi ama iyi olmadığının farkında da değildi. gözünde tutamadı yaşları. Sessiz bir kabullenişti bu, bir gözyaşı, bir hıçkırık ağlıyordu ama neden? Ne olmuştu? Ne zaman gömmüştü ruhunu ve bu anı yakıp gökyüzüne küllerini serpmişti. Sesi bir daha duymadı ama sanki o anın küllerinin kokusunu aldı ve cevap verdi "Bilmiyorum..."

...

İlk kitabım değil ama son olmasını da asla istemem. Bu bana ve siz okuyanlara umut olsun. Pek umut dolu değil ama spoi vermek istemem. Devamı en kısa zamanda gelecek. Giriş kısa ama anlayana çok şey anlattı. Uzun bölümler gelecek tabi ki beğenilirse demiyeceğim jxjjcjcjjx Çünkü ben yazıyorum kendim için ve okursanız sizin için...
(Okuyup beğenirseniz oy vermeyi unutmayın, yorumlarınızı bekliyorum.)