EV SAHİPLERİ VE HİZMETÇİLERİ

5. BÖLÜM

Uzun süredir burada küveti, lavaboyu ve diğer her yeri ovup parlatıyorum, çünkü ona kendimi borçlu hissediyorum. Borcumu ancak bu şekilde ödeyebilirim başka ne yapabilirim ki, o zaten zengin ve her şeye sahip.. Sanırım ona melek yüzlü şeytan demekle hata yaptım, resmen hayatımı kurtardı.. Kötü bir gününe denk gelmiş olmalıyım aslında iyi birisine benziyor, ben neden böyle sırıtıyorum ki?

Bunları boş verip asıl konuya odaklanmalıyım, ben nasıl kurtulacağım bu işten? Sabah nasıl bir bahane bulsam ki? Aklıma hiçbir şey gelmiyordu, zaten çok yorulmuştum. Bütün banyoyu pırıl pırıl yaptığıma karar verince gitme zamanının geldiğini anladım. Sanırım banyoyu gördüğünde ona teşekkür ettiğimi anlar. Ayrıca gidip Yixing’e sorayım, o eminim bir şeyler düşünür, eve de gelmiştir artık.

Banyonun kapısını açtığımda odanın ışıklarının sönmüş olduğunu gördüm. Sanırım iyilik meleği ev sahibim uyumuştu. Bu adama kanım ısınmaya başladı, aklıma geldikçe sırıtıyorum. Onu uyandırmamak için sessizce parmak uçlarımda kapıya yaklaştım. Hafifçe kapının kolunu tutup açmaya çalıştığımda şok olmuştum..

Bu adam kapıyı kilitlemiş, ben nasıl çıkacağım? Şimdi onu uyandırsam çok kızacak, bilerek yaptığı da belli neden uyandırayım ki? Bir anda bütün düşüncelerim alt üst olmuştu. Ona iyilik meleği mi dedim ben az önce?! Dilimi ısırmalıyım sanırım o hala melek yüzlü bir şeytan..

Ses çıkarmamak için oldukça çaba harcayarak yine parmak uçlarımda banyoya gittim ve yavaşça kapıyı kapattım. Ben ne yapacağım, burada tıkıldım kaldım.. Yanımda telefon falan da yok, Yixing’e ulaşıp yardım isteyemem. Yorgunluktan bayılmak üzereyim ve uyuyacak yerim bile yok..

Küvette uyuyamam, yeni temizledim.. Eğer burası temiz olmazsa bana kızar.. Ve eğer onu uyandırırsam bana kızar.. Aslında ne yaparsam yapayım bana kızacak gibi hissediyorum ve bunu kesinlikle istemiyorum, sonuçta ona bana istediği cezayı vermesini kendi ağzımla söyledim. En iyisi şu klozetin üzerinde oturmak, uyuyacağımı sanmıyorum ama…

 ***********************

Yüksek bir sesle bağırılması ile gözlerimi açtım.. Lanet olsun boynum her tarafım resmen tutulmuştu. Gözlerimi zorlukla açtığımda onu gördüm, melek yüzlü şeytan!

“Hey, hizmetçi çekil şuradan!” tepemde dikilip uykulu gözlerini üzerime dikerek emir veriyordu. Ben ne demek istediğini henüz anlayamadığım için ağzım açık bir şekilde boş boş bakarken daha da sinirlenmişti.

“Sana diyorum sersem, kalk klozetin üzerinden!” ne olduğunu anlayamadan fırlayıp ayağa kalktım neden bu kadar sinirlendi ki uyku sersemiyim sonuçta..

Klozetin kapağını açıp pijamasını indirirken uykum tamamen dağılmış gözlerim fal taşı gibi olmuştu. Ne yapıyordu? Tanrım tuvaleti gelmişti sadece ne kadar aptalım..

“Orada durup beni mi izleyeceksin?!” dediğinde ne yaptığımı fark edip utançla gözlerimi çevirdim.

“Seni cezalandırmak istedim ama ben de seninle beraber ceza çekiyorum. Bundan sonra benim sana iyilik yaptığımı falan söyleme! Asla sana iyilik yapmam! Beni kötü adam gibi göstermekten de, iyi adam gibi göstermekten de vazgeç, sadece işini yap!” çişini yaparken bir yandan da bana sert bir şekilde bunları söylüyordu. Bir de ona iyilik meleği dediğimi duysa küplere biner, iyi ki sadece düşündüm sesli söylemedim.

“Çık git artık!!!” diye bağırıp, soğuk bakışlarını üzerime diktiğinde afallamıştım.

“K-kapı..” diyebildim sadece.

Lavaboda ellerini yıkarken yüzüme bakmadan konuştu. “Yatağımın yanında komodinin üzerinde anahtar.. Hemen onu al, kapıyı açıp defol!”