Jimin günlerce uyumuştu. Kalbinin hemen altındaki acı gözlerini açtıkça ağrıyordu. Jungkook ise, her geçen gün yanında uyuyan küçük bedeni izliyor, arada diğer gazileri ve şehit düşen aile yakınları ile ilgileniyordu.
Gecenin bir yarısı Jimin gözlerini açtığında, bir kaç saniye boş tavanı izledi. Bakışlarını yanında yorgun ve bitik gözler ile kendisine bakan komutana baktı.
"K-komutanım..."
Jimin elini dikişli yerine koyarak gözlerini sımsıkı yumdu. Küçük bir sızı hissetmişti.
"Jimin kendini yorma hemen, sana su getireceğim."
Jungkook ayağa kalkarak köşedeki bir bardak suyu aldı ve yavaşça Jimin'e doğru ilerledi.
"Dikkat et Jimin."
Jungkook Jimin'in boynunu tutarak yavaşça kafasını kaldırdı.
"Suyu iç. Sonra sana yemek yedireceğim Jimin."
Jimin suyu içerken bakışlarını bir an bile komutandan ayırmadı. Suyunu bitirip kendini geri çektiğinde, Jungkook bardağı aldığı yere koyarak kendini geri çekti.
"Uyuma sakın Jimin. Sana çorba getireceğim."
"Aç değilim komutanım uyumak istiyorum."
Jungkook önündeki minik bedene doğru yaklaşarak, derin bir nefes aldı. yarasının üzerinde olan küçük eli alarak dudaklarına götürdü. Jimin komutana şaşkınlık ile bakarken, Jungkook elinin üzerine küçük bir öpücük kondurup geri çekildi.
"Yemeğini yiyeceksin Jimin."
"B-ben istemiyorum ama komutanım."
Jungkook başını iki yana sallayarak yavaşça ayağa kalktı. Jimin'i dinlemeyecekti.
"Beni bekle ve sakın uyuma."
Jungkook odadan çıkarken, Jimin başını yatak başlığına yasladı. Komutanın öptüğü elini tekrardan dikişli yerine koyarak gözlerini sımsıkı yumdu.
...
"Aç ağzını Jimin."
Jimin isteksizce dudaklarını aralayarak, komutanın gözlerinin içine baktı. Hiç yemek istemediğini dile getirmişti. Komutan her seferinde bunu reddederek Jimin'i bir şekilde ikna etmişti.
"Bu çorbayı bitirip, uyuyacaksın Jimin."
"Neden bu kadar ısrarcısınız komutanım?"
Jungkook Jimin'in ağzına bir kaşık daha sokarak, kaşlarını çattı.
"Sana soru sorma gibi bir hak vermiyorum şimdi bu çorbayı bitir ve iyice dinlen Jimin."
"Ama komutanım siz çok uykusuz duruyorsunuz... Yani ben uyuduktan sonra sizde uyuyacaksınız değil mi?"
Jungkook sıkıntılı bir nefes vererek başını olumsuz anlamda salladı.
"Ben uyuyamam Jimin. Ben bir komutanım sana ve askerlere bakmam lazım."
Jimin gözlerini kırpıştırarak, başını yana yatırdı. Bu çok adil bir şeydi.
"Ama siz bir insansınız değil mi? Komutandan önce bir insan!"
Jimin gözlerini kısarak komutana sinir ile baktı. Uyumasını istiyordu çünkü çok yorgun duruyordu.
Jungkook sıkıntılı bir nefes vererek Jimin'in yüzünü kendisine çekti.
"Jimin sana ne demiştim ben güzelim? Sana konuşmak gibi bir hak vermiyorum. Şimdi o çeneni kapat ve çorbanı iç."
Jimin başını hızla iki yana salladı bu çok saçma bir hak dı.
"Ama komutanım-"
"Eğer susmazsan askerlik görevini elinden alırım."
Jimin'in şaşkınlık ile dudakları aralanırken, komutana sinirli bir bakış attı.
"Öyleyse bir daha sizin ile konuşmayacağım."
Jungkook sırıtarak, başını salladı. Sinirlenince tatlı mı oluyordu ne?
"Yemeğini yiyince çenen açıldı senin?"
"Hayır sadece sinirlendim komutanım."
Jungkook gülümseyerek son kalan kaşığı Jimin'in aralanan dudaklarına göndererek, boş tabağı köşeye bıraktı.
"Şimdi güzelce dinlen Jimin. Bende şimdi gidiyorum geldiğimde seni daha dinç göreceğim."
"Nereye gidiyorsunuz?"
"Soru sormak yok asker. Çaycı olmak istiyorsan soru sorabilirsin."
Jimin alt dudağını büzerek başını salladı. Komutan odadan çıkmak için ayağa kalktığı an, Jimin kolunu tutarak bunu engelledi.
"Kızacaksınız ama... Komutanım eğer Lay iyiyse yanıma gelebilir mi?"
Jungkook gözlerini kısarak başını olumsuz anlamda salladı. Bu Lay konusu canını sıkmaya başlamıştı.
"O dudaklarını kapat ve dinlen Jimin! Geldiğimde seni daha iyi görmek istiyorum."
Jimin başını olumlu anlamda sallayarak, gülümsedi. Komutan Jimin'i çok düşünüyordu ve bu Jimin'in hoşuna gidiyordu.
"Erken dönün komutanım."
Jungkook gülümseyerek başını salladı ve dayanamayarak, eğilip Jimin'in yanağına küçük bir öpücük kondurdu.
"Erken döneceğim."
Jimin utanç ile bakışlarını kaçırdı. Jungkook gülümseyerek yavaşça ayağa kalktı ve odayı terk etti.
...
Bölüm sonu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
1912 / JİKOOK
Fanfiction(TAMAMLANDI) Askeri bir kurgudur. 1912 & 1914 yılları arasında yaşanmıştır. ... /Kurgu bana aittir. /Benden habersiz kopyalanmasına karşıyım. /Smut vardır.