Not : Kadınlara değer verilmeyen , halka eziyet edilen, Bütün yolsuzlukların sınıfsal farklılıklardan oluşan Feodalizm dönemi ile başlayan fantastik bir kurgu olacak. Bu kurguda bir kadının çırpınışlarını ve asiliğin güçten ve soydan oluşmadığını anlayan bir adamın hikayesini izleyeceğiz.
Biz kadınlara yöneltilen saldırıların çokluğu ve sertliği karşısında yılmayacağımız gibi ; Ne sahici kadına yağdırılan çıkarcı övgülere kanıp aldanacağız , Ne de paylaşmaya yanaşmadıkları alın yazısının erkeklerde uyandırdığı coşkunluğa kapılacağız. - Simone De Beauvior
Multimedia Joseph
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
🔴Başlangıç tarihi
27 Eylül Fransa
Tam karşımda duran hemen hemen benim yaşlarımdaki çocuğu baştan sona incelemeye başladığımda soylu olduğunu iyice anlamıştım. Üzerindekiler adeta ben soyluyum diye haykırıyordu bir an içimden onu kıskandım. Benim hiç yaşayamayacağım hayatı yaşıyordu onunla göz göze geldiğimde üzerimdeki çamurlu giysilere baktım. Giysilerim çamurluydu saçlarım ve vücudum ise dört gündür yıkanamamış olmanın verdiği kirli görüntüyle karşısında duruyordu. O Benibaştan aşağı süzdüğünde nefes alıp verdim yüzünde midesindeki bütün sıvıyı boşaltacak bir ifade vardı.
"Adım Joseph. "diyerek soruma yanıt vermek yerine adını söylediğinde şaşkınca ona baktım.
"Adım Joseph."diyerek ismini sertçe tekrar vurguladığında ona ne demem gerektiğini bilmiyordum. Şaşkınlığımı üzerimden atmaya çalışarak "Benimle neden konuşuyorsun?" diye sordum. Soylu olduğu adeta kendini belli ediyordu.
Kristal mavisi gözlerini gözlerime sabitledi. Yapmacık bir şekilde üst dudağı kıvrıldığında beni aşağılayacağını sandım o ise hiç beklemediğim bir şey yaptı.
"Bir günlüğüne halktan birisi olmak istiyorum."dedi neşe barındıran bir sesle. Hala ona şaşkınca bakmayı sürdürdüğümde parmakları ile çenemi sıkıca kavradı. "Bana giysi bulmalısın küçük kız lord giysileriyle gezmek istemiyorum."diyerek konuşmaya devam ettiğinde dudaklarımdan şaşkın bir nida döküldü.
"sen bir lord musun ?"diye sordum.
Çocuk bıkın bir şekilde gözlerimin içine derince baktı. "Lord olmak istemeyen lord "diye tanısan yeterli. " yutkundu. "Ben lord olmak istemiyorum ufaklık.
"Her konuştuğunda beni daha da şaşırtıyordu . Lord olmak istemeyen bir lord nasıl olurdu ki? Saçım gözümün önüne düştüğünde onu kulağımın arkasına yitti.
