10. bölüm

216 14 3
                                    

Güneş ışınlarının gözlerime vurmasıyla uyandım off hiç kalkmak istemiyorum yatağın içinde bütün vücudumu gererek esnedim yastığımın altından telefonumu alıp saate baktım saat 10. 55 di vay be nerdeyse saat 11 olmuş. Yataktan kalkmak istemiyorum ve kalmıycağımda kafamı ğeri yastığa koyup uyumaya çalıştım ama sadece çalıştım.

Kapının çalmasıyla göz kapaklarım tekrar açıldı ama umursamayip tekrar gözlerimi kapattım.  Birdaha çaldı ama açmadım sonra anahtar sesi geldi evet şimdi kapıyı açma zamanı yataktan kalktım üstümde kısa şortum vardı şimdi diyiceniz şortlar zaten kısa ama bu fazla kısaydı odamın kapısını açtım

Merdivenlerden aşağı indim gelen boraydı. Gözlerini kısmış bacaklarıma bakıyodu hiç utanmadan Aşağıdan yukarıya doğru süzdü beni en son gözleri gözlerimde buluşunca "sen Kafayımı yedin" dedi. "niye" dedim. Elinde ki anahtarları sallayarak "evdeykende anahtarı paspasın altına mı koyuyosun" dedi. Anahtarı paspasın altındamı unutmuşum hiç bişi demeden omuz silktim ve merdivenlerden yukarı çıktım

Borada arkamdan geldi yatağımın üstüne oturdu " Bana anlatman gereken bişi varmı" dedi. Biran duraksadım yoksa o çiyan herşeyi anlattımı yok canım anlatmamıştır

Dolabın kapağını açıp " ne gibi" dedim. Cebinden telefonu çıkartıp telefonuyla oyalandı sonra bana bakıp aşagıda bekliyorum üstüne bişiler giy gel dedi kafa salladım aslında soru sorması bittiğinden rahatlamıştım.

Üstüme değiştirdim ve aşağa indim. "Nereye gidiyoruz" dedim. Hiç bişi demedi Ve kapıdan çıktı siyah arabanın içine oturdu bende hızla aşağı inip arabaya geçtim ön koltuga oturdum " sorumun cevabını alamadım" dedim. Bana baktı ve hemen kafasını yola çevirdi. "Sana bir hikaye anlatıcam" dedi.

Hı!. Sadece kafa salladım sahile gittik ve kamplardan birine oturduk sahile bakarak " ben 6 yaşındayken yani 1. Sınıfa giderken okul yolunda yürüyodum. O zamanlar izmirde oturuyoruz tabi babam askerdeyken ölmüş ben o zamanlar annemin karnındaymışım işte yolda yürürken kırmızı kapılı bir yer dikkatimi çekti ama okuma yazmam yok annemi bir kere buraya girerken görmüştüm

Bendeki akılda annem buraya girdiyse kötü bir yer değildir giriyim birşey olmaz diye düşündüm ve girdim bi meyhaneymiş meğer ama bilmiyorum tabi birsürü orospu kadınlar adamlarla yiyisiyolardı gizli gizli kimse beni fark etmeden

Merdivenlerden yukarı çıktım birsürü kapı vardı odadan inleme sesleri geliyodu merak ettim" gözlerimi kırpmadan ona bakıp dinlemeye başladım bu konuşmanın sonu nereye gidiyor düşüncelerimden

Sıyrılıp dinlemeye devam ettim. " kapıyı açtığımda ne gördüm biliyomusun hira  annemi.." dondum kaldım yok artık annesi bir fahişe falan mı suratıma baktı öyle bi bakıyodu ki suratımda bişi var sandım.

"3 adam ile birlikte gördüm annem bir fah.."sözünü bitirmesine izin vermedim diyemezdi o anneydi hiç bi anne bu sözcüğü hak etmiyo boynuna sıkıca sarıldım kulağına egilerek "şşt sakın... o bi anne" dedim. Elini belime koydu ondan doğruldum " daha fazla anlatma" dedim.

Sanki anlattıkça o günü tekrar hatırlıyomuş gibi hissediyor bunu görüyorum tekrar yanına oturdum başımı omzuna koydum ve derin bi iç çektim içimi ısıtan ses tekar konuştu "annem kimden olduğu belli olmayan birinden ecrini doğurdu doğurdugu an öldü

Sonra bize tunç denen bi adam baktı." Gözlerimi büyütüp ona baktım " k.. kim dedin" dedim "tunç dedim o aşaglık adam bize bakmasaydı ölseydim daha iyiydi ecrini zorla kendi pis işlerine alet ediyo ve ben lanet olsun hiç bişi yapamıyorum" benim şuan takıldığım tek şey bahsettigimiz kişinin aynı kişi olması o.. ben o

Aşaglık adam yüzünden bu işi yapıyorum ve hiç bi bok da diyemiyorum adama

"Sen tunç denen adamı tanımazsın ona bir kere elini veren kolunu kaptırır. Neyse sıktı bu muhabbet kalkalım artık" dedi ve beni beklemeden yürümeye başladı

Ben hayla olayın etkisinden kurtulamadım ona herşeyi ama herşeyi anlatmalıyım o onu tanıyo o herşeyi biliyo ben bir fahişeyim.. evet ben bir fahişeyim ve onun hayatında kalarak ona daha fazla kötülük yapıyorum

O beni ögrenirse naparım onun gözünde ne kadar değerim kalır hiç bilmiyorum ve herşey daha fazla sarpa sarmadan hayatından çekip gitmeliyim evet bunu yapmak zorundayım eski hayatıma geri dönmek zorundayım. Hem zaten onun için fazla bişi ifade etmiyorum

Gitmem onun için bu kadar zor olmaz hem ona son kez dokunmak istiyorum son kez kokusunu içime çekmek... Gözlerine bakma... gülüşünü görmek.. onu öpmek... ve sonrasında hiçbir şey olmamış gibi hayatıma devam etmek. 

Arabanın içine oturmuş bana sellektör yaptı bi hışımla ayağa kalktım sürücü koltugunun olduğu bölüme gittim kapıyo açtım ve kucağına oturdum bana anlamayan bakışlarını umursamadım.

Koltugun sagındaki dügmeyi cevirdim ve koltugu daha geriye ittim böyle daha rahattı. Dudagına dudagımı yapıştırdım şiddetli bir şekilde öpmeye başladım sertçe vücudumu vücuduna yapıştırdı ve kalçamı sıktı agzımdan ufak bi inleme çıktı bu onun hoşuna gitmiş olmalıki varla yok arası suratında bi tebessüm oldu.

Onu daha istekli bir şekilde öpmeye başladım ellerimi saçlarında gezdirdim en son dudagına ufak bir buse koydum ve göz yaşlarımın akmasına izin verdim.

Gözlerimi kapattıp kulağına egilerek "özür dilerim bora seni çok seviyorum ve bu yüzden gidiyorum hoşçakal" dedim ve dudagını son kex öptüm hızla kucagından kalktım ve kapıyı açarak çıktım koşar adımlarla yürümeye hatta koşmaya devam ettim

Ahh aman tanrım şuan gerçekten geri dönüşü olmayan bi yola çıktım şimdiden özledim.. herşeyini herkesten çok özledim ama ben ona göre değilim ben kirliyim

Kötü kızım ben ne masumum nede bakire ben... ben bi hiçim niye varım ki amacım mı var benim yok.. kariyer mi yapıcam Hayır. Mutlu bi evlilik mi kurucam hayır. Ben niye yaşıyorum ki

Belkide sadece ölmeyi hak ediyorum.

Arkadaşlar aslında yazmıyacaktım ama bi yazıyım dedim kısa olabilir keyfii bir davranış sergiledim

İyi okumalar

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 28, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SADECE SENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin