consequences of separation

698 39 86
                                    

"Harry... Eğer bana bir şey olursa-"

"KES SESİNİ! İYİ OLACAKSIN VE BURDAN BERABER ÇIKACAĞIZ! " dedi Harry ağlayarak.
Bir yandan göz yaşlarını siliyor bi yandan da sevdiği çocuğun yarasına kumaş bastırıyordu.
Her ne kadar iyi olmayacağını bilsede öyle olacağını söylemekten başka çaresi yoktu.

Ah, en başa almamız gerek değil mi?

Pekala.

.
.(Harry'nin 4. senesi)
.

Bir okul günü.

Harry, yatakhanesinden hızlı bir şekilde çıkmış ve iksir dersine yetişmeye çalışıyordu.
Anladığınız üzere yine geç kalmıştı.

Snape dersi anlatırken aniden içeri girdiğinde tüm gözler üstüne dönmüştü.
Özellikle bir çift gri göz.

"Üzgünüm profesör ben-"

"Gryffindor'dan 15 puan, bir daha dersime geç kalırsanız binanızdaki tüm puanları alırım. Boş bulduğunuz bir yere geçin. "
Snape ürkütücü sesi ile emir verirken; Harry sinir krizi geçirmeden Ron'un yanına yöneldi.

"Dersime geç geldiğiniz için konunun başlığını tekrar söyleyeceğim, Bay Potter. Kitaplarınızdan 124. sayfayı açın ve hipogrif tırnağının kullanılabileceği iksirlerin hepsini parşömenlerinize yazın. Hepsini yazmak için 4 gün süreniz var. "

Sınıftan bir homurtu geldiği zaman Snape yavaşça kafasını çevirmiş ve gözlerini sınıfta gezdirmişti. Profesörlerinden korkan öğrenciler susmuş ve iksirleri kitaptan aramaya başlamışlardı...

(Ders çıkışında)

Harry diğer dersin olacağı sınıfa doğru ilerliyordu.

Birden kolundan tutulması ile aniden sarsıldı ve elindeki kitabı düşürdü.

"Ah, üzgünüm Harry. Sadece merhaba demek istemiştim- ehehe. " dedi Hufflepuff'lu çocuk yavaşça yerdeki kitabı alıp Harry'ye uzatırken.

"Üzgünüm Ced. Biraz dalgındım. Naber? "

"Sorun değil! NEWT'ler için çalışıyorum... Bu sene profesörler cidden çok zorluyor bizi. Quidditch için bile zaman kalmıyor neredeyse. "

"Gözümü korkutmaya çalışıyorsan diye diyorum; kesinlikle başarıyorsun... Quidditch hayatım resmen, neyseki daha 2 sene var. Sen de ağla o sırada. "

"Şakacı çocuk seni. Zamanında bende öyle diyordum. Maalesef kafanı kitaptan kaldıramadığın günleri görebilecek kadar yaşayacağımı düşünmüyorum... "

"Beraber yaşlanırız, o zaman görürsün. "

"Tabii, gözlerin daha bozuk olduğu zaman ne okuduğunu bilmeden aynı sayfayı okumanı günlerce seyredebilirim! "

"Hahaha çok komiksin Ced. "

İkili bir yandan flörtleşip bir yandan bahçeye doğru yürürken; onları izleyen sarışın Slytherin'li kıskançlıktan ölecekti resmen...

Sarışın, elindeki yeşil elmayı 2. sınıf bir Ravenclaw'ın kafasına atıp oradan uzaklaşırken; kız, bunu tahmin etmiş gibi eğilmişti.

Raw'lerin de ayrı bir karizması vardı sonuçta...

(Akşam yemeğinden bir süre önce)

"Potter! " Sarışın çocuk, aniden gelen cesaret ile Harry'nin yanına gidiyordu.

'Ya şimdi ya hiç' diyordu kendine. Şimdi itiraf etmezse daha fazla katlanamazdı.
En azından bir şansı olmadığını bilerek giderdi Hogwarts'tan...

Gaywarts • OneshotsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin