"Sana inanamıyorum... Bunu bana nasıl yaparsın Draco...? "
Harry Potter-Malfoy ihanete uğramıştı.
Sevdiği kişi tarafından.
"Eh, senin bu kadar aptal olmak, benim suçum değil. " Sarışın genç, elindeki asayı ona doğrultmuş; karşısındaki çocuktan bir hamle bekliyordu.
"Biz evliyiz Dray. 2 tane çocuğumuz var...
Ve sen onları çok seviyorsun.
Bunu kendi gözlerimle gördüm... " Harry, gözlerinden yaşlar akarken hâlâ iki elide kıpırdamıyordu.
"Kör birisi ne kadar iyi görüyorsa demek ki! Ayrıca senden çıkan herhangi bir şeyi sevmemi beklemen çok ilginç. "
Harry, hâlâ ağlarken; birden aklına bir şey gelmiş gibi durdu ve Draco'ya baktı.
"Draco. Bana nerde evlenme teklifi etmiştin? "
"Seninle ilgili herhangi bir şey hatırlamak istemiyorum! Saçma sapan sorularına vaktim y- " Sarışın, karşısından gelen büyü ile birden kenetlenmiş ve yere düşmüştü.
Ne ters gitmişti ki?!
"Draco bana evlenme teklifi etmedi. İkimiz sarhoşken, ben ona evlenme teklifi ettim.
Draco asasını asla sol elinde tutmaz.
Draco asla tartışırken saçı ile uğraşmadan duramaz.
Ayrıca Draco, beni sevmese bile Scorpius veya Teddy'den asla nefret etmez.
Oyununu düzgün oynamalısın.
İmperius laneti kullanıyorsan, kişi hakkındaki her şeyi bilmelisin. Eğer çok özlü iksir içtiysen o kişinin tıpatıp aynısı olmalısın. İkisinide becerememişsin sanırım. Her kimsen ya da her ne yaptıysan Draco'yu tanınıyorsun.
Öyle değil mi? " Harry, gözleri sonuna kadar açılmış adama bakarken; kavga boyunca takip ettiği hareketlerden ve sözlerden bahsetmişti.
"Senden nefret ediyorum Harry Potter. Bunu ödeyeceksin... "
Kocası, ondan asla nefret etmezdi ki.
___ (St. Mungo'da) ___
"Harry... " Draco Malfoy, iki günlük bir lanetten çıktığı anda bayılmış ve St. Mungo'ya kaldırılmıştı. Aradan geçen 1 gün sonra ise korkunç bir baş ağrısı ile uyanmıştı.
"Dray! İyi misin, şifacıyı çağırmamı ister misin, Teddy kapının önünde bekliyor, içeri çağırmamı ister misin? Rahat mıs- " Kuzgun saçlı genç, sevdiği kişinin uyandığını görür görmez telaşa kapılmış ve şifacıyı çağırmak için harekete geçmişti fakat bileğini tutan el ile duraksadı.
"İyiyim. -Sanırım...
Ne oldu? Son bir kaç günüm çok bulanık... "
"Ah, şey- bir büyü altında kalmışsın. Bir kaç gündür kavga etmemiz dışında pek bir şey olmadı. "
"Ne?! Harry- altıncı sınıftan beri kavga etmiyoruz! "
"Yani- birebir kavga ettik sayılmaz zaten. Sen biraz dinlen. Ben daha sonra her şeyi anlayacağım. "
"Yanıma gel. Uzun süredir beraber uyumamış olduğumu hissediyorum. "
Harry, gülümsedi ve yavaşça kocasının kolları arasına girdi. Tahmini doğruydu. 3 gündür beraber uyumuyorlardı ve kokuları çok uzakta gibi hissediyorlardı.
Fakat şimdi kavuşmuştular. Tekrar ayrılmamak üzere beraberdiler. Ve bu sefer kimsenin onlara zarar vermesine izin vermeyecektiler.
Yazar notu: ihanet kısmına pek değinmedim. Çünkü aklıma uygun bir şey gelmedi ÖJGDLJGZGMBDGHXGJLZFHK
Bahsettikleri ihanet;
Draco (yani onu kontrol eden şahıs) iş yerindeyken, (herkesin ortasında) bir kız ile flörtleşti ve Harry'yi azarladı. Kısaca şerefsizlik yaptı. Ama ihanet denilince daha değişik oluyor insan LJGXGLJZJGLDKJGXGOUXK
Draco'ya imperius lâneti uygulayan kişi bunu neden yaptı;
Savaş sırasında ailesini öldürdüğü için Harry'ye sinir olan birisi, Draco, Harry'nin en çok sevdiği kişi. Eğer onları ayırırsa Harry'den büyük bir intikam alacağını düşündü.
Ama Hayri'miz zeki idi. 'Şak' diye anladı.
Neyse-
Bu kadardı.
